GÜNÜN YAZILARI

Tesbihat “eda edercesine” huşu içinde

995 km, kabaca, bir tetikçinin hikâyesi; biraz daha açarsak, evvela ülkenin bir dönemine ‘ayna tutma’ aracı olarak Müslüman bir tetikçiyi merkez alan bir ‘yurdum panoraması’. Beyni yıkanmış Müslüman bir tetikçi. Karmaşık bir karakter değil; açmazları yok, çıkmazları belirsiz. Kitaptaki varlık sebebi, kitabın sayfaları arasında bir tutkal görevi görmek neredeyse. Haliyle, Murathan Mungan’ın bakışını, en basitinden oryantalist görmek dahi mümkün değil; çünkü bu türden bakış, ontolojik-epistemolojik bir ikiliğin olduğu varsayımına dayanır. Mungan buna bir set çekmişe benziyor: Müslüman ana karakteri hiç var etmeyerek.

Siyasi realitenin kabulü

Selahattin Demirtaş, Leyla Zana ve Ahmet Türk’ün açıklamaları siyasi sahadaki realitenin kabulüdür. Kabul, iki yönlüdür: Dört yıl daha Erdoğan iktidarda ve eğer bir adım atılacaksa bu da Erdoğan ile atılmak zorunda. CHP ile mukayese edildiğinde Erdoğan’ın çözüm potansiyelinin daha fazla olduğunun teslim edilmesidir. İkincisi, Kürtlerin çok ağırlıklı bir bölümü silahla ve çatışmayla alınabilecek bir mesafenin olmadığını düşünüyor. Zana, Türk ve Demirtaş’ın ifadelerini, bu iradeye bir ses verme ve bu iradeye bir tercümanlık etme çabası olarak okumak mümkün.

“Yandaş” Komedyen Kerkeling, “Muhalif” Komedyen Cem Yılmaz

Alman komedyen Hape Kerkeling, 60 yaşında. 1991’de Hollanda Kraliçesi Beatrix’in Berlin ziyareti sırasında onun kılığına girip protokolü kandırmasıyla meşhur. Kerkeling tıpkı Cem Yılmaz gibi son haftalarda mizahlarıyla değil hassas siyasi ve toplumsal kutuplaşmalar üzerinden gündemde: Kerkeling, Berlin’in artık bir eşcinselin yaşamasına uygun bir şehir olmadığına ve aşırı sağcı AFD’nin yasaklanması gerektiğine dair beyanatlarıyla... Cem Yılmaz ise Ramazan’da rakı şişesi paylaşmasıyla… Olumsuz taraftan bakılırsa, malzemesi azalan komedyenlerin siyasetle daha fazla ilgilendikleri söylenebilir.

“Bu seçmenden bir şey olmaz” diyenlere…

CHP, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya gibi ülkenin temel yapısını oluşturan önemli büyük şehirleri kazandı. Aslında muhalefet yerelde iktidarın ana halatlarını bir ucundan yakaladı. Aynı sonucu elde edebilir mi? Muhalifler açısından koşullar oldukça zorlu.
- Advertisement -

Diyarbakır nasıl bir ‘müjde’yi bekliyor?

Kürt sorunu 80’lerde, 90’larda, hatta 2013’lerde hayatı felç eden, herkesi etkileyen bir meseleydi. Artık Kürt sorunu yok, Kürt gerçeği var. O yüzden çözüm süreci, barış yok. DEM Parti, Demirtaş, Kürt seçmenler var. Kürtler artık bir siyasi, demografik güç. Ama bu gücün bir muhatabı, sahibi, temsilcisi yok. DEM Parti, hala biz değil adaya ve dağa bakın diyor, muhatap olmayı, aktörleşmeyi reddediyor. Askeri olarak düşman olan iktidar, siyasetin de düşmanı olmak zorunda kalıyor. Irak’ta PKK’ya karşı ittifaklar kuran bir iktidarla, Diyarbakır’da bir masada oturmak ayıplanıyor. Bu da siyasetin imkanlarını öldürüyor.

En Son Çıkanlar