GÜNÜN YAZILARI

Hukuk ve siyaset

UCM faaliyete geçtiği 2002 yılından bu yana 67 adet tutuklama emri vermiş, yargılananların hepsi ise kendi hükümetleri veya sığındıkları ülkelerin hükümetleri tarafından mahkemeye teslim edilmiştir. Şimdiye kadar görülen davaların hepsi Afrika ülkeleriyle ilgilidir. Bu nedenle Afrika’lı bir çok yorumcu UCM’ni Batının tekelinde olan bir örgüt olarak görmekteler. Son olarak UCM Savcısı İngiliz uyruklu Karim Khan, Myanmar Cuntasının lideri General Min Aung Hlaing aleyhine bir dava açarak tutuklama emri çıkartılmasını talep etmiştir. Böyle bir karar çıksa dahi uygulama ihtimali Myanmar’da rejim değişikliği olmadıkça pek görünmemektedir.

Selahaddin’in dönüşü

Selahaddin geri dönüyor. Çünkü Kürtlerin kurtuluşu, Türklerin çıkış yolu onda. Hatta Arapların selameti de onda. Selahaddin’in dönüşü, Ortadoğu’daki milletlerin onurunun ayağa kalkması olduğu kadar, Ortadoğu’ya musallat olmuş Batılıların da hadlerini bilmeleri anlamına gelecek. Yeter ki üç milletten torunları bu bilince ulaşsın.

Mezhepçiliğin kısa bir tarihi…

İktidar Suriye ve Esad politikasını bir mezhep taassubu ile belirlemedi. Öyle olsaydı, sünni diktatörler Bin Ali, Kaddafi ya da Mübarek’e de destek çıkması beklenirdi. Ana ortada mezhebi ya da ideolojik bir taassupla 50 yıllık bir aile diktatörlüğünü, kendi şehirlerini bombalayan eli kanlı diktatörü destekleyen muhalifler olduğu açık. Üstelik Nusayrilere karşı mezhepçiliğin Cumhuriyet tarihindeki izleri hala arşivlerde dururken.

Yassıada ve Sivriada neden Demokrasi Adası olamadı

Adaya koca koca, yıkılası beton yapılar yapıldı. Vatandaşın giremediği bir takım yapay beton kaleler inşa edildi. Siluet ve doğal yapı yok edilerek ada bir post-modern gecekondu mahallesine dönüştürüldü. Yazın nefes almak ve denize girmek isteyen yüz binlerce İstanbullu, yanı başlarındaki bu adalardan faydalanamıyor.
- Advertisement -

Altı saat, yedi dakika: Güney Kore, demokrasiyi nasıl kurtardı?

Güney Kore Başkanı Yoon, yolsuzluk suçlamalarını ve meclis çoğunluğu kazanan muhalefeti bastırmak için bu Çarşamba (4 Aralık) günü sıkıyönetim ilan etti. Meclisi kapattı, siyasi faaliyetleri ve basını yasakladı, muhalif siyasetçileri tutuklama emri verdi. Güney Koreliler sokaklara, muhalefet ise meclise akın etti. Meclis başkanı ve muhalif vekiller tankları aşarak, duvarlardan atlayarak Genel Kurul’a girdi. Halk koltuklarla meclis kapılarında barikat kurdu, askerlerin tüfeklerini tutarak meclise siper oldu. Güney Kore, sadece altı saat, yedi dakikada sıkıyönetimin kaldırılmasını sağladı, tek adam olmaya hevesli Yoon’un darbesini durdurdu, azil ve yargı sürecini başlattı. Güney Kore’nin bu altı saat, yedi dakikalık dirayetinin arkasında 76 yıllık bir demokrasi mücadelesi yatıyor.

En Son Çıkanlar