Bakışları durulup sakinleşiverdi birden. Ben de dayanamamışım o suskunluğa. Çaresiz yeniden başlamışım konuşmaya. Öylesine… Havadan sudan laflar. Seyrelmiş, yoğunluğu azalmış, üzerlerinden ağırlıklarını atmış laflar. İlgilenmiş görünüyor. Gerçekten ilgisini çekmeyi başarmış bile olabilirim sonunda.
Dünyada gerçeğin komplolar kadar müşterisi yok. Rus propaganda makinesi de bu gerçeğin farkında. Özellikle “Batı medyasının propagandası” gibi bütün dünyada alıcısı olan bir eleştiri klişesiyle birlikte sunulduğunda ancak bir Oscar ödüllü filmden kareler olabilecek görüntülerin kurmaca ve kurgu olduğunu iddia etmek mümkün olabiliyor.
CHP liderinin bölgede tasvip görmemelerinin sebebini açıklarken söylediği “kabahat bizde” yaklaşımı hem iletişim stratejisi açısından hem de aslında süreçte kendilerini belirleyici olarak gördüklerini yansıttığı için değerlidir. Genelde kendini temize çıkarmak Türkiye siyasetinde geçer akçe olduğu için “kabahati kendinde gören” anlayış iyi bir başlangıç için önemli.
Siyasî bir sorunu dinî bir sorun olarak görmek konuyu anlamayı imkânsız kılıyor ve hedef saptırıyor. Bir devletin politikalarını değil, bir dinin bütün mensuplarını sorumlu olarak gösteriyor, düşmanlaştırıyor. Buna da, Kuran’da kavmiyetçilik, günümüz dilinde de ırkçılık denir.
Kremlin’in özgün Rus kültürü yaratma gayretini, politik menfaat ekseninde değerlendirmek kolaya kaçmaktan ve meseleyi basite indirgemekten başka bir şey değil. Genel olarak Batı dışı toplumlar alternatif bir uygarlık üretmeye gayret ediyorlar. Daha doğrusu, belirli bir seviyede uygarlık geçmişine sahip olup Batı etkisiyle dönüşen tüm toplumlar alternatif arayışında. Tarihi değeri koruma merkezli bir öz-kültür girişimi. Çünkü Batının dönüştürücü etkisinin aslında yokedici olduğu düşünülüyor.