Doğu Perinçek:
"ABD'nin Tayyip Erdoğan'ı yıkın talimatına evet mi hayır mı? Seçmen eğer Kılıçdaroğlu'na oy verirse Amerika'nın yıkın talimatına oy vermiş olacak."
Kılıçdaroğlu ve Özdağ, Zafer Partisi Genel Merkezi’nin önünde ortak basın açıklaması yaptı. Özdağ, Kılıçdaroğlu’na desteğini açıkladı. Kılıçdaroğlu ile Özdağ’ın anlaştığı yedi maddelik mutabakatta sığınmacıların geri dönüşü için zorla geri gönderilme yer almadı. Belediyelere kayyum atanması için yargı kararı vurgusu yapıldı. Mutabakatta ve iki liderin konuşmalarında Özdağ’ın İçişleri Bakanı olacağıyla ilgili bir madde yer almadı. Özdağ’ın açıklamadan iki saat önce attığı “İçişleri Bakanı olarak yollayacağım” tweeti, Kılıçdaroğlu ile Özdağ’ın böyle bir anlaşmaya varıp varmadığı tartışmalarına yol açmıştı.
Kendini bütün hatalardan âri görüp bütün olayı bir başkasının üzerine yıkmak sorumluluk çarpıtmasıdır. Siyasal aktörlerle yapılan bir mücadeleyi kaybedip hıncını destekçilerinden çıkarmak aynen böyle bir şeydir. Haklılığımızı ve gücümüzü eşitlerimiz üzerinden tatmin etmek sadece karşı tarafın direncini artırır. Çare dinamiklerin kaynağına inmektir. Victor Hugo “Alt sınıftaki sefalet üst sınıftaki insanlıktan çoktur,” demiş. Bu anlamda hesap sorulacak merci ‘alttakiler’ değil, ‘üsttekiler’ olmalıdır.
Füsun S. Nebil yazdı: 2007-2023 arasında rakam olarak söylersek, nüfusumuzun 14,6 milyon artmasına karşılık, seçmen sayımız 21,4 milyon artmış. Yani 16 yılda 6,7 milyon fark var. Başka deyişle, toplam seçmen sayısının % 10,5’u. Bu yüksek farkın nedenini acaba bize YSK, partiler ya da nüfus işlerinden birileri açıklayabilir mi? Çok merak ettik ve çözemedik.
Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılındaki Adalet Yürüyüşü sırasında yürüyüşe destek görünümlü bir web sayfasından indirilen bir uygulama üzerinden yayılan ve cep telefonlarının tüm konuşma, yazışma ve içeriklerine erişime imkân veren casus yazılımı üreten Alman şirket FinFisher hakkında Almanya’da açılan davanın iddianamesi ortaya çıktı. Pek çok CHP’li vekilin de telefonlarına indirdiği ortaya çıkan yazılımla ilgili davaya bakan Münih Savcılığı'nın hazırladığı iddianamede Alman şirketin casus yazılımı MİT'e 2015 yılının sonunda 5 Milyon Euroya sattığı, ancak satışın MİT'e yapıldığını gizlemek için sözleşmenin alıcı bölümüne "Ankara Gümrük Kontrol Direktörlüğü" yazıldığı belirtiliyor. 2018’de iddialar ortaya çıktığında Kılıçdaroğlu, iktidardan açıklama istemiş, dönemin Ulaştırma Bakanı iddiaları reddetmişti.