‘Ulu önder Mustafa Kemal’e karşı ‘ulu hakan Abdülhamid’ inşası, üreticilerinin ve alıcılarının zannınca Kemalizme muhalefetin en güçlü biçimiydi. Halbuki, kalıplarını bire bir taklit edip Abdülhamid figürüne tatbik ederek yaptıkları, Kemalizmin zihniyet dünyasına ve icraat anlayışına övgünün ve hayat bahşetmenin en güçlü biçimiydi.
Bazı ebeveynleri endişelendiren, cinsiyetsizlik propagandasıyla suçlanan K-Pop’u “Türkiye’nin en ünlü Korelisi” Chaby Han’a sorduk: Kore de muhafazakâr bir ülke. K-Pop'un Kore'ye getirdiği para, dört kere olimpiyat düzenlemeye bedel. K-Pop hayranı Neslihan Dalga: Kore kültürüyle TRT’nin gündüz kuşağında tanıştım.
Tabii doğrudan “ekonominizi mahvederdim” diye tehdit etmiş hala görevde olan ABD Başkanı varken ve onunla ilişkiler bir dört yıl daha seçilmesi için duacı olunacak düzeyde iyiyken, dört yıldır görevde olmayan bir başkan adayının aranan dış mihrak olarak ilan edilmesi tuhaf. Ama daha tuhaf olan 70 yıllık bir demokratik rejime sahip olan Türkiye’nin gittikçe daha fazla bir üçüncü dünya ülkesi gibi davranmaya başlaması ve öyle muamele görmesi.
Yalnızlığımızdır, çay. Yalnızlığımızı paylaşanımızdır. Etrafta kimsecikler yokken, herkes el ayak çekmişken meydandan, yanımızda duranımızdır. Efkârımıza ortak olanımızdır. En dertli anımızda bile gönlümüzü hoş tutanımızdır. Bizi asla tek başımıza bırakmayacak olanımızdır.
Washington o dönem hem hazine bakanı hem de özel kalemi olan Hamilton'la beraber Amerikan halkına hitaben yazar bu mektubu ve sekiz yıllık iktidarını bitirir. Henüz Amerikan Başkanları için iki dönem sınırlaması yürürlükte olmamasına rağmen yapar bunu. Çok klas hareket değil mi? Mektubu yazan Alexander Hamilton ama okumayan Aleksandr Lukaşenko. Raconu kesen Washington ama umursamayan Putin. İsteyen örnekleri çoğaltır.