Dosya savcılık tarafından rafa kaldırılırken baba Şaban Vatan’ın “karar metninde yer alan ifadelerin akla, mantığa, bilime ve hukuka dayanmadığı” şeklindeki feryadı memleketin üzerindeki gökyüzü boşluğunda kayboldu gitti…
Laiklerle dindarlar arasında, umulan oranda uzlaşma gerçekleşmedi, iletişim kanalları umulan oranda açılmadı. Kimlikler üstünden kutuplaşma arttı. Bununla birlikte, şu anki ana eğilim, laik-dindar çekişmesinin tırmanmasından yana değil. Son dönemde, bir yandan kimlik siyaseti pompalanırken, tam tersini savunan kişilerin de ilgi gördüğü, hatta yükselişe geçtiği söylenebilir.
Ön yargılara, mahalle baskısına aldırmaz, inandığını söylemekten çekinmezdi. Başörtüsü yasağına da karşıydı, anadilde eğitimin engellenmesine de... Son dönemde yaşanan baskıları da eleştiriyordu. Çifte standartlı değildi.