Yazarlar

Âdem aleyhisselamın yaratılışı ve cennetten çıkartılması

Sezen hanımın yanlış bulduğum ifadesine karşı yapılacak şey güzellikle doğrusunu anlatmak, kendisi için hayır dua etmek ve hayrını dilemekten başka bir şey değildir. Eğer dert üzüm yemek ise, bu da ancak olayı şahsileştirmeden ve kişisel bir hırsa dönüştürmeden doğruyu hassasiyetle açığa çıkararak olur. Dert bağcıyı dövmek veya siyaseten nemalanmak olursa da bu ancak zulümdür ve asla tasvip edilemez.

Yeni ve benzersiz

Büyük dâvâlar, büyük ideolojiler, büyük anlatılar. Marksizmin serüveni ve İslâmcılığın serüveni. Önce muhalefet. Kendine demokratlık. Sonra iktidar. Kurtuluş ve özgürlük iddiasının zıddına dönüşmesi. Son birkaç yıldır hep bu süreç ve yapıları düşünüyor, evirip çeviriyorum. “Dil koparma”ya ilgim de tamamen bu çerçevede. Günlük, vülger polemiklerde yokum. Komparatif bir tarihçi olarak beni sadece, konuya ilişkin literatüre katkı düzeyi ilgilendiriyor.

Halk TV izleyicileri için gerçek ânı: Uğur Mumcu’yu ‘Ortaçağ karanlığı’ değil ‘Devlet’ öldürdü

Halk TV’nin çok izlenen programı “Görkemli Hatıralar”ın dünkü (23 Ocak) bölümü, 29 yıl önce suikast sonucu öldürülen gazeteci Uğur Mumcu’ya ayrılmıştı. Programda Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu salonu dolduran ve 29 yıldır Uğur Mumcu’yu ‘Ortaçağ karanlığı’nın öldürdüğüne inanan Halk TV izleyicilerinin gözünün içine bakarak onlara eşini ‘Devlet’in öldürdüğünü anlattı. Programın sunucusu Serhan Asker o konuşurken birkaç kez araya girip Halk TV izleyicilerinin “tarihi bir program” izlemekte olduğunu söyledi. Haklıydı…

Ev hayatının değişen vitrinleri

Tarihte balkonlar, şehirlerde kazandığı statüsüyle bir sahne de aynı zamanda. O “sahne”deki farklı “an”ları, dönemleri resmeden ünlü ressamların asırlık tabloları da tarihi belge niteliği kazanıyor. Evin mahremiyetini iç-dış mimariye oturtan “muhafazakâr hayat” da balkonu dışlamıyor, ayar yapıyor sadece. Evlerde mahremiyeti kıran balkon, o örnekte mahremiyeti tamamlayan bir işlev kazanıyor: Seyirlik değil serinlik balkonlar…
- Advertisement -

Ukrayna, 1991: “Ben demiştim demek istemem ama demiştim”

“O sırada Dışişlerinde NATO Genel Müdürü idim. Meslek hayatımı tehlikeye atarak Ukrayna’nın nükleer silahlardan arındırılmasının yanlış olacağını, bu ülkenin NATO ile Rusya arasında tampon olduğunu, nükleer Ukrayna’nın Rusya’ya denge oluşturacağını söyledim, dinletemedim. Nükleer silahları olan Ukrayna’yı Rusya böyle hırpalayabilir miydi? Rusya Kırım’ı ilhak edebilir miydi?

En Son Çıkanlar