Levent Mazılıgüney
AİHM diyor ki, 99 Depreminde sadece Veli Göçer değil Devlet de sorumlu!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1999 Depremi için hükmü: AİHM diyor ki, devlet olarak binaların yapıldığı bölgenin deprem riskinin yüksek olduğunu biliyordun. Yaşam hakkını koruman gerekirdi, pozitif yükümlülüğün vardı. İnsanları risklere karşı korumalıydın. Yapmamışsın diyor AİHM. 75 sayfalık kararında; neden yapılmadığını uzun uzun anlatarak ve içtihatlarını hatırlatarak, yapmamışsın diye haykırıyor adeta.
Başımıza çöp mü yağsın taş mı?
6 Şubat depreminden önceki günlerde Sinan Ateş için adalet istiyor ve asıl sorumluların da yargılanmasını talep ediyorduk. Şenyaşar ailesinin annesi Emine Şenyaşar adliye önünde adalet nöbeti tutuyordu. Emine Şenyaşar’ın adliye önündeki adalet nöbeti ve feryadı ile 6 Şubat depremi sonrasında enkaz başında yakınlarını bekleyenlerin nöbetleri ve feryatları arasında hiçbir fark göremiyorum. En temel hakkımız olan yaşam hakkı tanınmayınca, başımıza alevler içindeki çöpler yağarak mı, taş yağarak mı ölmeyi dahi tercih edemediğimizin farkında mıyız? Velhasıl, hukuku enkaz altından çıkarmadan her afette enkaz altında kalmamak mümkün olacak mı?
AİHM Büyük Daire Duruşmasında ByLock Tartışması: Borcunuz mu var Hakime hanım?
18 Ocak 2022 Çarşamba günü AİHM Büyük Dairede Yalçınkaya/Türkiye başvurusunun paneli yani halk diliyle duruşması yapıldı. Yüksel Yalçınkaya Kayseri’de bir öğretmendi. Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştı. Ceza ByLock kullanımı iddiasından verildi. AİHM’deki Türk yargıç Saadet Yüksel son derece donanımlı bir hukukçu ve Büyük Daire duruşmasında heyette idi. Başvurucu tarafına bir soru yöneltti: “Başvurucunun 6 farklı tarihte 308 defa sunucuya bağlandığını gösteren HTS CGNAT kayıtları hakkındaki bilirkişi raporları. Başvurucu bu mahkemenin tüm bu bulguları bir kenara bırakmasını mı istiyor?” Büyük Daire panelini izlediğimden bu yana, hala nasıl olur da 308 satırdan ibaret olan CGNAT kayıtları ByLock sunucusuna 308 bağlantı olarak anlaşılabilir diye düşünüyor ve mantıklı bir cevap bulamıyorum.
OHAL’in devamı “bohça kanunlar” hakkında AYM kararı ve mağduriyetler
Ana muhalefet partisi CHP hem 7145 sayılı kanunu hem de 7333 sayılı kanunu Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla AYM’ye taşımıştı. CHP iptal davalarını 60 günlük süre içerisinde açtı. Sonra top AYM’de idi. AYM iptallerle ilgili kararını 30 Haziran 2022 tarihinde verdi. Kararı yazıp Resmî Gazetede yayınlamak için de acele etmediler böyle olunca, 12 Ocak 2023 tarihine kadar beklediler. Peki kararda neler var?
Anayasa Mahkemesi’nin söylemek istediği: “Devlet tuzak kurmaz!”
Ben AYM’nin Şaşmaz kararını “Devlet tuzak kurmaz” ilkesiyle özetliyorum. Trafikte “yeşil görünümlü kırmızı ışık” olmayacağı gibi hukuk devletinde “legal görünümlü illegal yapı” diye bir kavram olmaz. Devlet de bir dönem “legal” olan yapıları sonradan “legal görünümlü illegal” ilan ederek vatandaşına tuzak kurmaz.
Hatasız kul olur mu olmaz mı? Yargıtay’ın Birol Erdem kararı üzerine kopan tartışmalar
Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve HSYK üyesi Birol Erdem, hakkında “örgüt yöneticiliğinden” açılan davada "örgütün nihai amacını bilmediği” gerekçesiyle beraat etti. Birol Erdem kararı doğrudur. Ne var ki bazıları “hatasız kul olmaz” denerek beraat ettirilirken, çok büyük çoğunluk için “bilmen gerekirdi, eğitimin, bulunduğun konum bilmeni gerektirirdi” diyebiliyor yargımız karar metinlerinde. Sonuç: 2016-2021 arasında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla Cumhuriyet Başsavcılıklarında karara bağlanan soruşturma sayısı 1.768.530’dur.
Cezaevinde mezar taşı kitabesi
Ziyaret bölümünde müvekkilimi beklerken bir mahkûmun yaptığı, çerçeveli beyaz bir seramik üzerine Arapça hat ile yazılmış bir kitabe gözüme ilişti. Yazıyı okuyabilmek için çerçeve içindeki seramik kitabeye yaklaştım, okuyunca ürperdim. Gardiyanlara sordum beyaz seramik kitabede ne yazdığını, bilen çıkmadı. Sonunda hepsine neden ürperdiğimi açıkladım. Beyaz seramik üzerinde genellikle mezar taşı kitabelerinde kullanılan, “Bâki (kalıcı, ebedi) olan yalnız Allah’tır” anlamına gelen “Hüvel Bâki” yazıyordu. Bu kitabeyi görenler cezaevleri hakkında ne düşünür? Cezaevleri kabristanlara benzemek zorunda mıdır?
Kararlarının objektif etkisinin önemine dikkat çeken AYM, AİHM kararlarının objektif etkisini ne kadar önemsiyor?
Türk hukuk tarihinin en büyük kazanımlarından ve reformlarından biri olan hak ihlallerine karşı bireysel başvuru hakkını gelecek nesillere etkili ve başarılı şekilde aktarmalıyız ve kararların objektif etkisini hayata geçirmeliyiz. Hak ihlali kararlarının objektif etkisine subjektif bakan kimse kalmasın. Bence zor değil.
Venedik Komisyonu ne diyor: Dezenformasyon mu, sansür mü, caydırma mı?
Dezenformasyon Yasası, Venedik Komisyonu’nun görüşlerinin hiçbirine kıymet verilmeksizin yasalaştı. Öyle ki Türkiye yetkili makamları tarafından 6 Ekim 2022’de Venedik Komisyonuna gönderilen yazıda tartışmalı 29. madde metnindeki ‘örgüt’ kelimesinden kastın terör örgütleri olduğunun söylenmesine ve Venedik Komisyonu’nun da bu kelimeden kasıt terör örgütleri ise metne bu şekilde yazılması gerektiğini belirtmesine rağmen, bu kadar net ve basit, üstelik en azından lafzi tereddütleri ve muğlaklığı giderecek bir değişiklik dahi madde metnine yansıtılmamış. Böylece örgüt kelimesi de her türlü organizasyonu kapsayabilecek, her türlü farklı yoruma açık muğlak haliyle korunmuş.