Mustafa Ali Aykol

ÖZEL HABER | “Namaz kıldırmadı ve kesinlikle Vehhabilik propagandası yapmadı, ‘Türkiye’nin kıymetini bilin’ dedi”

Üç hafta önce Sakarya’ya gelen Kuveytli dinadamı Osman el Hamis’in Sakarya’daki Tozlu Camii’nde şehirde yaşayan Araplara hitaben konuşma yapmasına Ümit Özdağ tepki göstermiş, ona destek veren Cübbeli Ahmet de Diyanet’i camide Vehhabilik, selefilik propagandası yaptırmakla suçlamıştı. Sakarya Müftüsü Hasan Basiş Serbestiyet’e konuştu: “Bizim davetlimiz olarak değil, Sakarya’da yaşayan Arapların yardım derneğinin davetlisi olarak geldi. Namaz kıldırdığı iddiası yalan. Sadece 15 dakikalık kısa bir konuşma yaptı. Sakarya’daki Araplara ‘Bu memleketin kıymetini bilin’ dedi. Kesinlikle Vehhabilik propagandası yapmadı.”

“Anket sonuçları, artan hayat pahalılığının yavaş yavaş beka söylemini anlamsız kıldığını gösteriyor”

“Ekonomik kriz oy oranlarını etkiliyor ve etkilemeye devam edecek. Bu etkinin olup olmayacağını tartışıyorduk ama olacağı ve hatta olduğu artık açık bir şekilde yapılan anket çalışmalarında görülüyor. Bu elimizdeki ilk bulgu. İkincisi, milliyetçi söylemin gücü iktidarın istediği seviyede değil. Artan enflasyon-hayat pahalılığının yavaş yavaş beka söylemini anlamsız kıldığını görüyoruz.”

FOX TV’de İmamoğlu’nun tatilinin eleştirilmesi, üstü örtülü CHP içi tartışmaya döndü: “Sizi tanıyoruz… Şaşırmıyoruz…”

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da sel felaketi yaşanırken şehir dışında ailesiyle tatilde oluşunun iktidar medyasının yanı sıra Fox TV’de de eleştirilmesi ilginç bir tartışma başlattı. Cevap, İmamoğlu’nun danışmanı Gökhan Günaydın’dan geldi: “Sizi tanıyoruz… Şaşırmıyoruz…” Tartışmanın arka planını İnternet Haber’den Osman Diyadin yazdı: “FOX TV YK Başkanı Engin Güner, Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Erdoğan Toprak’ın kayınpederi. Toprak’ın eşi Ece Güner Toprak ise FOX TV’nin avukatıymış! Peki; İmamoğlu’na FOX’ta çekilen operasyonun arkasında kim var? Kemal Bey mi, Toprak mı?”

RÖPORTAJ | “Türkiye’de ormanlar tarih boyunca siyasi rant için kullanılmıştır”

Orman Genel Müdürlüğü (OGM), yol kenarlarında sağlı sollu 5 metre derinlikteki bütün ağaçların kesilmesi talimatını verdi; gerekçe, orman yangınlarıyla mücadele. OGM’nin bu kararını Orman Mühendisleri Odası eski başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin ile konuştuk: “Bu çok basit bir önlem olarak düşünülmüş olabilir ama uygulaması mümkün olmayan bir şeydir. Çünkü ormanla yerleşim alanlarının keskin bir sınırı yoktur Türkiye’de. Uçakla geçerken bir bakın, ormanların parça parça, yerleşim yerlerinin parça parça, tarım alanlarının parça parça olduğunu görürsünüz. Hepsi birbirinin içine girmiştir. Hangisinden söz ediyorsunuz 5 metre derken?”

HDP’nin 5. Büyük Kongresi’nin ardından notlar

HDP, 5. Büyük Kongresi'ni Ankara'da gerçekleştirdi. Gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu, HDP kongresini ve kongrede verilen mesajları Serbest TV'de değerlendirdi.

“HDP karşı tarafı kendisiyle temas etmeye zorlamalı”

“HDP mevcut koşullarda bugün birinci turda kendi adayını çıkartarak seçimlere katılma eğiliminde gözüküyor. Bu çok yanlış bir yol mu? Bence değil. Olması gereken aslında HDP’nin karşı tarafı, en azından muhalefet tarafını kendisiyle temas etmeye zorlamasıdır. Bunun da yolu seçimlere dayanan bir güç siyasetidir. Diğer bir ifadeyle, daha önce ilan ettikleri tutum belgesi istikametinde kuvvetli bir adayla, büyük bir seferberlikle birinci turda bir aday göstermektir. Bu, belki ikinci tur seçimlerinde her iki taraf açısından da Kürt meselesi hakkında HDP ile konuşma gerekliliğini doğurabilir.”

RÖPORTAJ | Av. Rezzan Epözdemir: “EGM’nin avukatlarla ilgili genelgesi hukuka aykırı”

Av. Rezzan Epözdemir, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ‘şüpheli ifade tutanaklarında’ avukatların beyanlarına yer verilmemesi talimatını Serbestiyet’e değerlendirdi: “İlk olarak yetki bakımından sorun var, ikincisi Avukatlık Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı, üçüncüsü de yöntem bakımından hatalı. Tüm bu yönleriyle baktığımız zaman bu genelgenin hukuka aykırı olduğu kanaatimce tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikâr.”

ÖZEL HABER | Sedat Peker’in Cem Küçük’e kızıp paylaştığı görüntülerdeki isim İhlas Holding CEO’su değil

TGRT Haber’de program yapan, Türkiye gazetesinde yazılar yazan Cem Küçük’ün ‘Sedat Peker blöf yapıyor, elinde belge ya da görüntü yok’ sözlerine karşılık Sedat Peker’e ait bir sosyal medya hesabından, ‘İhlas Holding’in CEO’su bilgisiyle R. K. A.’ya ait olduğu iddia edilen eşcinsel içerikli görüntüler yayımlandı. Fakat bu bilgi doğru değil. R. K. A.’nın İhlas Holding’le tek bağı 2021 yılında kurulan İhlas Girişim’in YK üyesi olması. Holdingin mevcut CEO’su ise 1998 yılından beri bu görevi yürüten, holdingin kurucusu Enver Ören’in oğlu Ahmet Mücahid Ören.

“Operasyon bölgesine götürülen köylülerden ‘Siz onların yerlerini biliyorsunuz’ diyerek işkenceyle bilgi almaya çalışıyorlar”

İnsan Hakları Derneği Hakkari Eş Genel Başkanı Av. Yusuf Çobanoğlu: “Dün gece biz 23.00 sularında gözaltına alınan kişileri görmeye gittiğimizde iki meslektaşımız darp edildi. ‘Niye geldiniz buraya?’ sorularıyla karşılaştık. Akabinde saat gece 02.00 civarında biz 6-7 meslektaş yeniden gittik Jandarma karakol komutanlığına. İki kişiyle görüştük, biriyle ben görüştüm. Gözaltına alındıktan sonra aralıksız işkence gördüklerini ve zorla evrak imzalatmaya çalıştıklarını beyan etti bana.

RÖPORTAJ | “Türkiye sermaye kontrolüne gidiyor demek yanlış, çoktan var, adım adım sıklaştırılıyor”

Karar gazetesi yazarı, ekonomist İbrahim Kahveci, BDDK'nın TL bazlı ticari krediler için şirketlere döviz sınırlaması getirmesini Serbestiyet’e değerlendirdi: “Hep günü kurtarmaya yönelik, günü kurtarmak için yarını heba eden, yok eden bir ekonomi anlayışı ile ülke yönetiliyor. Sonumuz hayrolsun.

RÖPORTAJ | “KKM’den gelen 30 milyar dolar ile ihracatçılardan gelen 35 milyar doların neredeyse hepsi piyasaya satıldı”

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota: “Bu politika kesinlikle sürdürülemez. Bu işin sonunda üç ihtimal var: Kur krizi, faiz krizi ya da Türkiye’nin sermaye hesabının kapatılması, yani dövizin sadece enerji, ilaç gibi ihtiyaçlarımızı karşılaması, diğer ihtiyaçlar için ithalatın yapılamamasıdır. Ben üçüncünün olacağını zannetmiyorum. Seçim yılına giriyoruz, bundan kaçınacaklardır ama bu politikanın sürdürülemez olduğu açık. Bu iş ya bir kur kriziyle ya da bir faiz kriziyle sonuçlanacak gibi gözüküyor.”

RÖPORTAJ | “İçişleri Bakanı ve ekibi, kendi liderlerinin Afrika’daki imajına operasyon çekiyor”

Türkiye’nin ilk Somali büyükelçisi Kani Torun: “Size dünyada her koşulda destek verecek bir ülke ve halk var ve bu ülkeden birkaç kişi sizin ülkenizde yatırım yapmış ama siz onlara bu muameleyi hak görüyorsunuz. Bunun Somali kamuoyunda nasıl karşılanacağını düşünmüyorlar mı?.. Somali’den Türkiye’ye öğrenciler gönderdik. Hatta Kızılay’daki Saab Cafe’nin ortağı olan Muhammed Abdullahi de bizim o dönemde Türkiye’ye gönderdiğimiz öğrencilerden birisi. Türkiye’de okumuş ve sonra Türkiye’de kalıp ticaret yapmaya, yatırım yapmaya karar vermiş bir öğrencimiz.”

RÖPORTAJ | “AİHM, Türkiye’nin ‘gönüllü geri dönüş’ uygulamalarının hukuksuz olduğunu söylemiş oldu”

Av. Halim Yılmaz: “AİHM’in Muhammed Fawzi Akkad kararındaki en önemli husus şu; sınırdışı etmek üzere yakalanan bir kişinin gönüllü geri dönüş adı altında gönderilmesinin hukuka, AİHS’ye aykırı olduğu ifade ediliyor. Özellikle iç savaşın, çatışmanın devam ettiği bir yere zoraki geri gönderme yapılırken ‘gönüllülük’ diye bir şeyin olmayacağı ifade ediliyor.”

“Arınç gibi, Çiçek gibi siyasetçilerin eleştirileri siyasi bir nitelik taşımıyor”

“Cemil Çiçek gibi, Bülent Arınç gibi isimler zaman zaman eleştirel ifadelerle kamuoyunun karşısına çıkıyorlar. Bu aslında anlamlı bir siyaset yapma biçimi değil. Siyasi parti içinde bir karşılığı yok. Daha çok bu kişilerin kendileriyle ilgili, ‘ceketin üzerindeki kepeği temizleme’ gayreti. Örneğin hem ‘kral çıplak demenin vakti’ deyip hem de hiçbir şey yapmadan orada durmak pek bir anlam ifade etmiyor. Hatta zaman zaman AK Parti içerisinde farklı fikirlerin, farklı renklerin, farklı çiçeklerin yeşerebileceğine dair de yanlış bir zan oluşturuyor.”

RÖPORTAJ | “Öcalan tarafından önerilmesine gerek yok, muhalefet tutumunu değiştirmezse üçüncü yol zaten HDP’nin resmi çizgisi”

Mesut Yeğen: “Muhalefet, iktidarın her türden gadrine maruz kalmasına ve seçimlerin kazanılmasında anahtar rolünü oynayacağı belli olmasına rağmen HDP’nin maruz kaldıklarına kayıtsız kalıyor ve oynayabileceği role denk düşen bir kıymet vermiyor HDP’ye. Dolayısıyla HDP içerisinde ‘muhalefetin bu tutumuna rağmen muhalefet dairesinde kalınıp, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı her kim olursa olsun desteklensin’ ve ‘muhalefet HDP’yi hesaba katmazsa, Erdoğan da muhalefetin adayı da desteklenmesin’ şeklinde bir ayrışma olabilir.”

ÖZEL HABER | Avcılar Kaymakamı’ndan dil devrimi: Flora Felafel tabelası ‘Dil devrimine aykırı’ diye boyandı

Avcılar Kaymakamlığı’nın ‘tabelaları Türkçeleştirme’ kararının ardından sahaya inen belediye ekipleri, ilçede bulunan ‘Flora Falafel’ isimli bir dükkanın ismini ‘Türkçe olmadığı’ ve ‘Dil devrimine aykırılık ifade ettiği’ gerekçesiyle boyayarak sildi.

RÖPORTAJ | Etyen Mahçupyan: “Turkey-Türkiye değişikliği ‘hindi’ meselesi değil, ideolojik bir tutum”

Serbestiyet yazarı Etyen Mahçupyan, Turkey-Türkiye tartışmasını ve Soner Yalçın’ın “Erdoğan’ın gitmesi için devleti yıkmayın” çıkışını Serbest TV’ye değerlendirdi: “Bu bir tür büyüklük ve yayılmacılık algısı. Yani, insanlar ne kadar çok Türkiye derse, bu ne kadar yerleşirse o kadar daha biz kendimizi iyi hissedeceğiz”, “Soner Yalçın diyor ki; ‘Bu gerilimi devam ettirirseniz devleti de yıkma durumunda kalırsınız. Tayyip Erdoğan’a alternatif aramaktan vazgeçin, Tayyip Erdoğan üzerinden bir şey arayalım.’”

Zafer Partisi ve Ümit Özdağ’ın popülaritesi ne anlama geliyor?

“Mülteci meselesinde reaktif olarak ortaya çıkan tek hareket Zafer Partisi oldu. Nisan ayında başladığı ve Mayıs ayında hızlandırdığı bir aktivizm içerisine girdi. Ve bu siyasi parti, başka ülkelerdeki pek çok benzeri gibi tek temalı bir siyasi ajitasyon mekanizması olmaya başladı: Mültecilere karşı olmak, onları bir an önce göndermek ve mevcut durumu bir güvenlik tehlikesi, beka tehlikesi olarak yorumlamak.”

Hayır, emekli büyükelçi Yalım Eralp Adalar konusunda Yunanistan’ı tutmadı

Emekli büyükelçi Yalım Eralp’in Serbest TV yayınındaki “Lozan, üç milin dışındaki adaları beğenelim ya da beğenmeyelim Yunanistan’a vermiştir” ifadeleri iktidara yakın medyada “CHP’li Eralp Adalar’ı Yunanistan’a verdi” başlıkları ile haber oldu. Konu hakkında fikri sorular Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyükelçi müsveddesi, terbiyesiz” ifadelerini kullandı. Eralp eleştirilere cevap verdi: “Ben tabii ki Türkiye’yi tutuyorum, tabii ki anlaşmaları tutuyorum."

Babacan’ın Adalar ziyaretinden notlar

“Söylediği özetle şu Ali Babacan’ın; eğer bir ortak aday seçilirse bu ortak aday neye göre hareket edecek? Bu son derece önemli olduğu için bu çalışmaların, seçilecek ya da ortak aday olarak belirlenecek ismin yol haritası olarak karşımıza çıkacağını gösteriyor.”

RÖPORTAJ | İbrahim Çanakcı: Kurdaki baskıyı GES’lerle bu şekilde dengelemek, telafi etmek mümkün değil

DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı 'gelire endeksli senet' uygulamasını Serbestiyet'e değerlendirdi: "Bakanlık 'gelire endeksli senet' çıkartacağız diyor ama bu zaten bizim 2009 yılında çıkarttığımız bir enstrümandı. Burada yeni olarak gerçek kişiler hedefleniyor. Gerçek kişiler belki dövizi bozdurup bu enstrümana yönelebilir umudu var. Ama şu anda kur üzerinde baskıyı oluşturan zaten gerçek kişilerin talebinden ziyade ekonomideki toplam döviz açığı.Cari işlemler açığı veriyorsunuz, dış ticaret açığı veriyorsunuz. Rezervleri çarçur etmişsiniz. Elinizde rezerv kalmamış. Dolayısıyla kurdaki baskıyı bu şekilde dengelemek, telafi etmek mümkün değil. Dolayısıyla oradan da birkaç milyar dolar gelir onu da çarçur ederler. Yine aynı tablo ile karşı karşıya kalırız."

RÖPORTAJ | “Galiba denenecek tek bir şey kaldı: Havuç ve sopayı birlikte gösteren bir strateji”

Ayhan Bilgen: “Geçmişte havuç ve sopa farklı dönemlerde ve farklı şekillerde denendi. Fakat sorun sopanın denendiği dönemlerde de çözülemedi, havuç diye tabir edilebilecek, çözüm süreci gibi yöntemlerin devrede olduğu dönemlerde de çözülemedi. Galiba denenecek tek bir şey kaldı: Havuç ve sopayı birlikte gösteren bir strateji. Bu benim temennim değil. Bunu asla doğru bulmam, onaylamam. Ama galiba denenmemiş tek şey bu kaldığı için bunun deneneceği bir süreçle karşı karşıya kalacağız.”

RÖPORTAJ | “Kürt meselesinde artık bir çözüm yok, çözümsüzlük bir çözüm olarak benimsenmiş durumda”

1995’te hazırladığı ‘Doğu Raporu’ uzun süre tartışmalara konu olan sosyolog ve siyaset bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil’e ‘Hükümet yeni bir çözüm süreci hazırlığında’ iddialarını sorduk: “Çok geç kalındı. Filin züccaciye dükkanına girip etrafta dolaşması gibi, o kadar çok şey kırıldı ve döküldü ki artık bunun telafisi mümkün değil. O yüzden yasaklamak, hapsetmek, reddetmek, katılımı önlemek türündeki strateji devam edecek gibi gözüküyor. Artık bir çözüm yok. Çözümsüzlük bir yöntem olarak benimsenmiş gözüküyor.”

“Kılıçdaroğlu kamuoyunun önüne daha net, daha açık bilgilerle çıkmalı”

“Kılıçdaroğlu, gerçekten bir tehdit varsa o tehdidin ne olduğunu tarif ederek onun üzerine gitmeli. Oysa bunlar biraz siyaseten fırça darbeleri ile yapılıyormuş gibi geliyor. Bunlara yaslanarak ya da itiraz ederek siyaset yapmanın çok akıllıca olmadığını düşünüyorum. Muhalefetin çok daha büyük temalar üzerinden yol alması gerektiğini düşünüyorum.”

‘Yalan’ ya da ‘yanlış’ haber yapmak basın özgürlüğüne dahil midir?

Sosyal-siyasi konularda mutlak doğrulardan ya da mutlak yanlışlardan bahsetmek neredeyse imkansızdır. Doğru bilinen şeylerde yanlışlar, yanlış bilinen şeylerde doğrular bulunabilir. Bu sebeple ifade özgürlüğü insanlığın gelişimi için hayati önem taşıyan evrensel bir değerdir. Bir fikri zorla susturmak, bir haberin ‘yanlış olduğu’ gerekçesiyle insanlara ulaşmasını engellemek sadece o fikrin sahibinin ya da haberi hazırlayanın değil tüm insanlığın hakkına girmek olabilir. Muktedirler tarafından ‘yanlış/yalan’ olduğu söylenen bir haberin yanlışlığı elbette ki mutlak olmayacaktır.

SADAT röportajının perde arkası…

Herkesin konuştuğu, gözlerin üzerine çevrildiği SADAT'ın başkanlığını yürüten Melih Tanrıverdi ilk günden bu yana neredeyse tüm muhalif medya organlarına konuştu; Halk TV, TELE 1, Medyascope TV, Cumhuriyet.. Tanrıverdi’ye gerek babası -eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanı- Adnan Tanrıverdi, gerek SADAT, gerek de ASSAM ile ilgili birçok soru soruldu. Fakat yine de Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu'nun ve Akşener’in yeni açıklamalarının ardından kendisine mikrofon uzatmak ve sorularımızı yöneltmek için Beylikdüzü'ndeki SADAT ofisinde kendisi ile biraraya geldik.

RÖPORTAJ | “Sıradan vatandaşlar MGK’nın dahi tespit edemediğini öngöremediler diye cezalandırılmasınlar diyoruz”

DEVA Partisi, 15 Temmuz'dan sonra KHK'larla kamu görevlerinden ihraç edilenler arasında suçsuz olanların mağduriyetini gidermeyi vaat eden 18 maddelik planını kamuoyu ile paylaştı. 90 günlük eylem planının ayrıntılarını, gelen eleştirileri ve ‘KHK’lılar’ meselesini DEVA Partisi İnsan Hakları Politikaları Başkanı İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ile konuştuk.

KULİS | Erdoğan, Adana’daki ‘Büyük Gençlik Şöleni’nde gençlere hangi müjdeyi verecek?

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün (21 Mayıs) partisi tarafından Adana’da organize edilen ‘Büyük Gençlik Buluşması’na katılacak. Adana’da yeni yapılan şehir...

ÖZEL HABER | Tanju Özcan, sığınmacılara Arapça “artık Türkiye’de istenmiyorsunuz” demeye çalışırken “artık Türkiye’yi istemiyorsunuz” dedi

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, şehirdeki billboardlara sığınmacıları hedef alan ve “Siz artık Türkiye’de istenmiyorsunuz, evinize dönün” mesajını içeren Türkçe ve Arapça ilanlar verdi. Fakat Arapça metinde “Siz artık Türkiye’yi istemiyorsunuz” yazıyor. Afişin Arapça metninde çok sayıda da kelime ve gramer hataları var.

“Altılı masanın yedili masa olması muhalefet için gerekli”

“Aslında olması gereken ‘altılı masa’nın ‘yedili masa’ya dönüşmesidir. Oraya HDP’nin de katılması, yedi partinin ortak bir aday belirleyip tüm seçmenleri bunun etrafında seferber etmeleridir. Böyle bir ihtimal yüksek olmamakla birlikte, Tayyip Erdoğan’ın mağlup edilebileceği en ciddi formül budur.”