GÜNÜN YAZILARI

Çölde Altı Pencere

Suudi Arabistan, insan haklarının çokça ihlal edildiği bir ülke olarak ünlü. Muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın vahşice öldürülmesi, bu ülke yönetiminin acımasızlığını gözler önüne serdi. Şeriatla yönetildiği söylenen bir ülkeden söz ediyoruz… Kadınların en fazla baskı altında olduğu söylenen ülkeden… Sinemadaki değişimin arkasında, kadınların talepleri ve mücadeleleri önem taşıyor.

“Üç genç kendi hallerinde kimseye bir zararları dokunmadan çalışıp yaşarken öldürülmüş”

“İzmir'de üç Suriyeli gencin öldürüldüğü yere gittik. Çevredeki komşularla, firma sahibiyle, firma avukatıyla, firmada çalışanlarla konuştuk. Onlara, bu hayatını kaybeden gençlerin çevrede herhangi biriyle bir sorunu olup olmadığını, kimseye bir zararları dokunup dokunmadığını sorduk. Kesin bir şekilde herkes, vefat eden gençlerin dinlerine bağlı, ahlaklı, insani yönleri güçlü ve sevilen kişiler olduğunu söylediler. Üzücü nokta burası, üç genç kendi hallerinde kimseye bir zararı dokunmadan çalışıp yaşamaya çalışırken öldürülmüş.”

Akılsızlık görünmez olursa seçimi kim kazanır?

Muhalefetin her konuda sonuna kadar anlaşması diye bir beklenti zaten olamaz. Ne var ki devlet-Erdoğan bütünleşmesi karşısında asgari ölçekte bir irade beyanına ihtiyaç var. Muhalefetin örneğin basit bir dünya analizinde, Türkiye’nin ‘yeri’ meselesinde, komşularla ilişkide, Kürt meselesinde, sosyal politikalarda, vatandaşlık anlayışında, temel hak ve özgürlüklerde (derin ve kapsamlı olmasa da) ortak bir pozisyon ve eylem haritası üretmesi lazım.

Hahamların saray mizanseni

Bu tarz bir sadakat mizanseni ancak doğup büyüdüğü ülkede esir gibi yaşayanların işi olabilir. Bu kişiler devletle eşit vatandaşlar olarak değil, kul olarak ilişki kurabilir. Bu nedenle devletten asla talepte bulunmazlar, direniş göstermezler. Sadece ‘hoşgörü’ beklerler çünkü kendi çizdikleri çerçevede hak edebilecekleri tek şey budur.
- Advertisement -

Tuğluk, düşman ceza hukuku ve vicdana çağrı

Tuğluk’a reva görülenleri anlamak için müracaat edilebilecek bir kavram var: Düşman ceza hukuku. “Vatandaş” ile “düşman” ayrımına dayanır bu anlayış. Ayrımı yapan, siyasal gücü elinde tutanlardır. Onlar “düşman” olarak kodladıklarını hukuki bir özne, hak sahibi bir kişi olmaktan çıkarırlar ve düşmana yapılan her türlü müdahaleye kendiliğinden bir meşruiyet atfederler.

En Son Çıkanlar