Türkiye’de suç patlaması ve infaz rejiminin yapısal iflası

Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, yeni ranzalar veya anayasal usulleri dolanan örtülü aflar değil; hukuki öngörülebilirliğin, ekonomik adaletin ve sosyal devletin yeniden inşasıdır. Siyasetin asli görevi, cezaevi kapılarını periyodik olarak açıp kapatan bir gardiyanlık değil; o kapılara mümkün mertebe çok az insanın düştüğü, hukukun üstünlüğünün ve fırsat eşitliğinin herkes için güvence altına alındığı adil bir düzeni süreklileştirmektir. Suçla mücadelenin başarı kriteri cezaevlerinin doluluğu değil, sokaktaki güvenin, okuldaki adaletin ve mutfaktaki huzurun kalıcı hale gelmesidir. Gerçeklerle yüzleşmeden ve bu yapısal bataklığı kurutmadan, toplumsal barışı tesis etmek mümkün olmayacaktır.

Leyla Zana, Tahir Elçi Stadyumu’nda

Şu anda, Türkiye’de dört büyük kulüp dışında en çok seyircisi olan takım, Amedspor. Takım, ortalama 15-20 bin seyirciyle maça çıkıyor. Amedspor, sahasında ağırladığı Iğdır FK’yı 3-0 yenerek, Trendyol 1.Lig’de, sezonun ilk yarısını, lider olarak tamamladı. Maçın öncesine de bir bakalım: Maç öncesinde, taraftarlar, Leyla Zana’ya destek amacıyla, pankartlarla yürüyüş yaptı. Binlerce taraftar, Ciwan Haco’nun “Leyla” parçasını, telefon flaşının ışığında dinledi. Şarkının ardından, “Leyla Zana onurumuzdur” sloganı attılar. Futbolcular, sahaya, “Irkçı saldırılara karşı, spor, barış ve kardeşliktir” pankartıyla çıktı.

Kilise, dikdörtgen ve akıllı telefon

Kiliseyle akıllı telefon arasındaki başka bir benzerlik, ikisinin de hem bazen tamamen sessiz olup hem bazen müzikle dolup taşması. Sessiz bir kilisede en ufak kıpırtı büyür: Tıpkı sessize alınmış bir telefonda titreşimin bütün bedene yayılması gibi. Zaten kilise çanı da cep telefonu melodisini andırır ve bir çağrı üretir... Zamanı bölen, insanı bulunduğu yerden kaldıran, “buraya gel” diyen bir ses... Tıpkı sesin insanı içeri çağırması gibi, dijital akışlar da bizi kendi ritimlerine davet ediyor. Bugün, kilise çanının ruhu, daha kişisel biçimde, cep telefonu melodilerinde ve bildirim seslerinde yaşıyor.

ANALİZ  |  Yargıtay’ın Narin kararı: Yargıtay bilişimcilerin “bilimdışı” dediği “daraltılmış baz”ı “denetime ve hükme elverişli” ilan etti

Yargıtay, Narin Davası’nda Yüksel Güran, Enes Güran ve Salim Güran’a “çocuğu öldürmeye iştirak”ten cezaları onandı. Nevzat Bahtiyar yönünden kararı bozdu; “suç delillerini gizleme”den değil “öldürmeye yardım etme”den cezalandırılmasını istedi. Yargıtay kararında, birinci derece mahkeme kararının temelini oluşturan ancak adli bilişimcilerin “bilimsel karşılığı yok” dediği “daraltılmış baz raporu” için “Hükme esas alınan raporlar denetime ve hüküm kurmaya elverişli” ifadesi yer aldı. Kararda, “müşterek fail”lik tartışmasıyla ilgili değerlendirme yer almadı.

ÖZEL HABER  |  Yalova’da öldürülen IŞİD’çi babasının camiye gitmesine kızıyormuş! Ailesiyle irtibatı kesmiş

Yalova’daki operasyonda öldürülen 6 IŞİD’çiden birinin 24 yaşındaki İ.D. olduğu öğrenildi. Şanlıurfa Harranlı olan İ.D.’nin görüşleri ve yaşam biçimi, birkaç ay önce bir tersanede iş bulması üzerine gittiği Yalova’da hızla değişti. Ailesinin, Yalova’da edindiği çevreyle ilişkisini koparmasını istediği İ.D. bunun yerine ailesiyle irtibatını kopartmayı tercih etti. İ.D., ailesiyle son görüşmelerinden birinde babasına “laik devletin camisinde, Diyanet’in imamının arkasında namaz kıldığı” için kızdı.

Mehmet Akif Ersoy, ‘etkin pişmanlık’tan yararlanmak için üç saat ek ifade verdi

Habertürk TV eski Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, etkin pişmanlık kapsamında ifade vermek için başvurdu. Üç saate yakın ek ifade veren Ersoy, yeniden cezaevine gönderildi.

Somali Cumhurbaşkanı İsrail’in Somaliland’ı tanımasının ardından İstanbul’da Erdoğan’la biraraya geldi

Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, Erdoğan’ın davetiyle Türkiye’ye geldi. İsrail, geçen hafta 1991’den Somali’den ayrılan Somaliland’ı tanıyan ilk ülke olmuştu.

GÜNÜN ON MANŞETİ

ÇEVİRİLER

SANAL HAFIZA SERGİSİ

SON YAZILAR