Erdoğan bu kritik kararda “işi Komisyon’a havale etmekle” yetindi. Erdoğan’ın almadığı riski muhalefet de almadı. CHP gibi Yeni Yol Grubu’nu oluşturan partilerin de karar alma mekanizmalarında toplumdan gelen güçlü itirazların daha etkili olduğu açıkça ortadadır. Komisyon’a üye veren partilerden Öcalan’la görüşmeye kategorik olarak karşı çıkan bir parti olmadı. Bu durum Öcalan’ın rolüne dair bir normalleşme eşiğinin sessiz sedasız aşılmış olduğuna da işaret ediyordu.
COP31’in Türkiye’de yapılacak olması, yüzeyde güçlü bir diplomatik kazanım gibi görünürken, müzakerelerin Avustralya tarafından yönlendirilmesi, küresel iklim siyasetinde gerçek gücün artık nerede toplanmaya başladığına dair daha derin bir soruyu gündeme taşıyor. Bu rol bölüşümü, modern diplomasinin artık nerede göründüğüyle değil, nerede yazıldığıyla ilgili daha büyük bir dönüşüme işaret ediyor.
Kürt meselesi gibi toplumun derinliklerine kadar etkili olmuş bir sorunun kısa sürede çözümünü beklemek, gerçekçi değil. Sorunun daha demokratik bir ortamda çözülmesi için, muhalefetin de mutlaka sürece katılması gerekiyor. Komisyonda CHP’nin varlığı hala önemli. Türkiye’deki şu anki kamplaşma, sürecin sağlıklı yürümesini tehdit ediyor. Doğuda Kürtler ile yeni barış adımları atılırken, İBB’nin kritik kadroları, cezaevine atılabiliyor. Onlarca belediye başkanı ve yöneticisi, ağır polis operasyonlarından geçirilebiliyor. Ancak, son tahlilde, CHP, bunca operasyona maruz kalırken, çözüm sürecine desteği sürdürebiliyor.
Öcalan'la 3 saat süren görüşmeye AK Parti'den Hüseyin Yayman, MHP'den Feti Yıldız, DEM Parti'den Gülistan Kılıç Koçyiğit katıldı. Heyet, yarın toplanacak olan Komisyon’u bilgilendirecek. Koçyiğit: “Gayet iyi olumlu ve pozitif geçti.” TBMM Başkanlığı: "Toplumsal bütünleşme, kardeşliğin pekiştirilmesi ve bölgesel perspektife yönelik sürecin pozitif ilerletilmesi açısından olumlu sonuçlar alınmıştır."
Macron açıkladı: “Ukrayna’da güvence güçlerini oluşturuyoruz. Bu şu demek: Fransız ve Avrupalı askerlerin yanı sıra, İngiliz, Fransız ve Türk askerleri de barış imzalandığı gün yani bir savaş bağlamında değil güvenlik ve eğitim faaliyetleri yürütmek üzere orada olacak.”
DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları:“Öcalan’la görüşme, Türkiye'nin uzun süredir beklediği barış ve kardeşlik kapısını aralayan tarihi bir adım oldu. Öcalan, Kuzey Doğu Suriye özelinde çözüm sürecinin anahtarı olacak bir perspektifi ortaya koymuştur. Başarıya ulaşmasının yolu, iktidar ve muhalefetin süreci tam, açık ve cesurca sahiplenmesiyle; barışın daha çok toplumsallaşması için çalışmasıyla mümkündür.”
Trump yönetiminin hazırladığı Ukrayna barış planının basına sızmasının ardından Avrupalı yetkililer ve ABD’li Kongre üyeleri “Rus yanlısı” bularak tepki gösterdi. ABD, anlaşmanın Ukrayna için daha kabul edilebilir olması amacıyla değişiklikler yapmayı kabul etti. Planın 28 maddeden 19 maddeye indirildiği iddia ediliyor.