Sema Kızılarslan
D’Hondt sistemi nasıl çalışıyor, ittifaklar hangi modelde kaç sandalye kazanıyor?
Partiler ortak listeyle seçime girerse ne olur, ittifaksız girerlerse ne olur? İttifaklar hangi modelde kaç sandalye kazanıyor? Pulse Araştırma’dan Ahmet Turhan Han, Serbestiyet için il il analiz etti: ‘’Cumhur İttifakı kıl payıyla meclis çoğunluğunu alabilir’’, ‘’Millet İttifakı’nın birlikte hareket etmesi bir zorunluluk’’, “TİP’in tek başına hareket etmesi çok riskli.’’
‘’Tutuklama gerekçesi yaralama. Ancak sadece yaralama değil, bir işkence suçu var’’
Lice'de 14 yaşındaki çocuğa işkence ettiği iddiasıyla gözaltına alınan 5 polisten 3'ü çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı. Serbestiyet’e konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Nahit Eren: ‘’Bu tatmin edici bir tutuklama kararı değil bizler açısından. Tutuklama gerekçesi olarak yaralama suçundan işlem gerçekleştirildi. Oysa sadece yaralama değil, bize göre çok açık bir işkence suçu var. Olayın takipçisiyiz.’’
ÖZEL HABER | Davutoğlu: “Parti hesabı yapmamalı, Altılı Masa mümkün olduğu kadar topluca seçime girmeli”
Davutoğlu: “Sayın Kılıçdaroğlu beni ziyarete geldiğinde kendisine bir şey söyledim: Sizin CHP’deki otoriter laikliği özgürlükçü laikliğe dönüştürme hızınızla; bizim otoriter muhafazakarlığı, özgürlükçü muhafazakarlığa dönüştürme hızımız bir yerde buluşursa Türkiye'de barış olur.”…”Ben Altılı Masa’nın mümkün olduğu kadar topluca seçime girmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı partiler farklı düşünüyor. Ben bugün parti hesabı yapmamak gerektiğini düşünüyorum. Topluca 360’ı geçmemiz lazım, anayasa değişikliği için.”
RÖPORTAJ “Biz Suriyeliler 12 yıldır deprem koşullarına benzer koşullarda yaşıyoruz”
Suriye Diyalog Merkezi’nden Kenda Hawasli, 6 Şubat depreminden Suriyelilerin nasıl etkilendiği hakkında bir rapor hazırladı. Rapora göre depremde hayatını kaybedenlerin yüzde 9’u Suriyeliler. Göç İdaresi Başkanlığı’nın kriz ve afet zamanlarında Suriyelilerle ilgili net bir planı yok. Bazı Suriyeli aileler deprem nedeniyle devletten aldıkları parayı Türk ev sahibine vermeleri için tehdit edildi. Hawasli, raporunu Serbestiyet’e anlattı: ‘’Biz Suriyeliler 12 yıldır deprem koşullarına benzer koşullarda yaşıyoruz. Esad rejiminin bombardımanı ve Rus savaş uçaklarının yarattığı yıkımın boyutu depremin yarattığı yıkımın boyutundan farklı değildi. “
RÖPORTAJ | Muhalefet Meclis çoğunluğunu nasıl kazanabilir?
TEAM Araştırma Genel Direktörü Dr. Ulaş Tol: “Yeni sistemde Cumhur İttifakı yüzde 43 ile Meclis’te çoğunluğu sağlayabilir. Millet İttifakı için ortak listeler zorunlu. Örneğin Gümüşhane. Cumhur İttifakı'nın en çok oy aldığı seçim bölgelerinden biri. Yüzde 78 oy almış 2018’de. 2018’de Millet İttifakı'nın oyu yüzde 21. Cumhur İttifakı 78’den yüzde 60’a gerilerse ve Millet İttifakı 30 olursa, Gümüşhane'de bir milletvekilini Millet İttifakı alabiliyor. Cumhur İttifakı'nın yüzde 80 oyu aldığı, kalesi olan bir şehirde iki milletvekilinden birini muhalefet almış oluyor. Ortak listenin ne kadar önemli olduğunu bu örnek bize gösteriyor. Böyle çok yer var.”
İZLENİM | “Yürüyüşün gündemi deprem ve seçimdi’’
Kadınlar bu yıl da 8 Mart’ta Feminist Gece Yürüyüşü için İstanbul-Beyoğlu’nda toplandı. Bu yıl gündem Türkiye’nin 11 ilinde ağır yıkıma neden olan deprem ve iki ay sonra yapılması beklenen seçimlerdi.
Amedspor Asbaşkanı Cahit Akın: ‘’Bu, Bursalı gençlerin yaptığı bir şey değil, sistematiktir”
Amedspor Asbaşkanı Cahit Akın, dün Bursa’da oynadıkları maçta takımının uğradığı ırkçı saldırıları Serbestiyet’e anlattı: “Maçın iptal edilmemesi kesinlikle planlı. Maç bitene kadar ortada devlet yok, vali yok, federasyon yok. Kimse yok. Sadece maç bittikten sonra İçişleri Bakanlığı ihmali olan görevlilere karşı soruşturma başlatacaklarını ve açığa alacaklarını söyledi. O da maç bittikten sonra söyleniyor. Erzincan'da da bize küfür ediyorlar. Onu da mı Bursalı gençler yapıyor? Yani anlayacağınız bu işkenceler, bu engellemeler sistematiktir.’’
Malatya’dan Ankara’ya bir göç hikâyesi: “Bizim duygularımız da enkaz altında kaldı, Malatya’mıza geri dönmek zorundayız’’
6 Şubat depremleri büyük bir iç göçe de yol açtı. Depremi Malatya’da yaşadıktan sonra Ankara’ya taşınan Kaya ailesi de bunlardan biri. Ailenin depremde ve sonrasında neler yaşadığını, göç kararını nasıl aldığını 29 yıllık öğretmen baba Tarık Kaya anlattı: “Depremin hazırlığını da yapmıştık aslında. Bir odada toplanmaya çalıştık. Tabii, çok zordu. Sarsıntı bizi bir duvardan öbürüne atıyordu. Çok uzun sürdü. Bir buçuk dakika sürmüş ama biz bilmiyorduk... Eşimle birlikte tayinlerin açılmasını bekleyeceğiz. Belki, mecburen tayin isteyeceğiz geçici bir süre için. Çünkü bizim şehirle olan bağımız devam ediyor. Malatyamıza geri dönmek zorundayız.’’
Kızılay’ın eski yönetim kurulu üyesi Sabahattin Tezdiğ: “Kendilerine maaş bağlamak için Kızılay’ı şirketleştirdiler’’
Kızılay’ın eski yönetim kurulu üyesi Sabahattin Tezdiğ, Kızılay’daki usulsüzlük iddialarını Serbestiyet’e değerlendirdi: “2016’da Kerem Kınık ile beraber girdik bu yola, beraber yürüdük. Keşke yürümeseydik...’’, “2019’dan önce ortada şirket yoktu. Yöneticiler olarak maaş almazdık. Özlük hakkı almazdık. Cebimizden bile masraf eder, harcardık. Şirketleştikten sonra Kızılay yöneticileri yüksek miktarlarda özlük hakkı almaya başladı. Kendilerine maaş bağlamak için Kızılay’ı şirketleştirdiler.”
İstanbul’da deprem telaşı… Kaygısını yenemeyip Ankara’ya taşınan genç anlatıyor: “O gece bir daha eve dönemedim, çaycıda sabahladım…”
Kahramanmaraş merkezli iki deprem İstanbul’da da büyük bir telaşa yol açtı. Birçok İstanbullu çürük ya da zayıf binalarını yenilemenin yollarını ararken, bazıları fay hattına uzak bölgelerde ev kiralamayı düşünüyor. Alternatiflerden biri de deprem riskinin az olduğu şehirlere taşınmak. Boğaziçi Üniversitesi’nde Bilişsel Bilim bölümünde yüksek lisans yapan Yunus Şahin (24) bu kararı alanlardan biri. “Maraş’taki depremden sonra İstanbul’daki evime giremedim, okulun kütüphanesindeki çalışma alanında uyuyorum” diyen Şahin taşınma kararını alma sürecini Serbestiyet’e anlattı.
“Kitap yasakları için eskiden DGM’de yargılanıyorduk, artık o da yok”
Türkiye’de Kürtçe kitap yayınlayan ilk yayınevi olan Avesta Yayınları’nın internet sitelerine erişim engeli getirildi. Yasağı, Avesta Yayınları’nın sahibi Abdullah Keskin ile konuştuk: “1995 yılında kurulduk. Kuruluşumuzdan beri kitaplarımıza yasak gelmesine alışığız. En azından eskiden bir yargılama vardı, DGM’ye gidiyorduk, bir-iki yıl sürüyordu yargılama. Genelde de erteleme kapsamına giriyordu sonunda. Artık o da yok. Benim şahsi bir tweetim de var dosyanın içinde. 2016’da atılmış. Herhangi bir suç unsuru barındırmıyor. Düşünün, hepimizin gözü, kulağı enkaz altında kalan binlerce insandayken, emniyet ne yapıyor? Geriye dönük sosyal medyada bir tarama yapıyor.”
Cemalettin Taşcı: ‘’HDP, Kürt olmayan genç seçmenle, Kürtçü seçmeni birbirinin derdini daha iyi anlar duruma getirmiştir’’
Ve Fakat’ın yeni bölümünde Cemalettin Taşcı’yla HDP ve sol ittifakın neyi, nasıl başarabileceğini konuştuk. HDP siyasetinin sol, ekoloji, feminizm üzerinden ilerlemesinin ne gibi sonuçları olur ve Kürt seçmen buna nasıl bir tepki verir? Taşcı: ‘’İnsanlar belirli ittifaklar vesaire üzerinden daha önce sormadıkları soruları sormak, kendileriyle yan yana olanlar hakkında daha fazla düşünmek zorunda kalırlar ve bu onları dönüştürür. Siyaset zaten bir dönüştürme işidir. HDP de siyasetiyle bu anlamda Kürt olmayan genç seçmenle Kürtçü seçmeni birbirinin derdini daha iyi anlar duruma getirmiştir, getirmektedir.’’
ÖZEL HABER | Serbestiyet, “Kimsesiz depremzede çocukların yerleştirildiği” söylenen eve gitti; çocuklar anneleriyle kalıyor
Hatay’da depremde ailesini kaybeden refakatsiz 20 çocuğun İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) tarafından İstanbul Beykoz’da iki villaya yerleştirildiği haberi öce sosyal medyada, ardından bazı televizyon kanallarında infiale neden oldu. Serbestiyet, sözü geçen villalara giderek depremzedeler, komşular ve iddiaların odağındaki, İHH yöneticisi olduğu söylenen Aynur Akdeniz’le konuştu: “Çocuklar kimsesiz değil, anneleri refakat ediyor. İHH yöneticisi değilim, yardımseverim.”
Suriyeli ve yağmacı sanılarak dövülen genç Serbestiyet’e konuştu: “3-4 farklı yerde hiç sorgusuz, sualsiz darp edildik’’
Hatay'da depremden etkilenen ve yakınlarını kaybeden M.G. adlı genç kimliği belli olmayan bir grup tarafından Suriyeli yağmacı olduğu iddiasıyla darp edildi. Olayın ayrıntılarını Serbestiyet’e anlatan gencin darpçıların psikolojilerine dair de çok ilginç bir gözlemi var: “Darp olaylarının artık yağmacılığı önlemek için değil de eğlence olsun diye yapıldığını düşünüyorum. Çünkü bir yağmacı ile bir depremzedeyi ayırt etmek çok zor olmamalı.
ÖZEL HABER | Defalarca tutuklanıp serbest bırakıldı, sonunda 12 yıl ceza aldı, Yargıtay davayı bozdu
Ebu Hanzala olarak bilinen selefi Tevhid Cemaati’nin lideri Halis Bayancuk, El-Kaide kapsamında yargılandığı davada "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmıştı. Defalarca tutuklanıp serbest bırakılan Bayancuk’un davası, kamuoyunda özellikle bu yönüyle ilgi uyandırmış, tartışılmıştı. Yargıtay davayı suçlamaların ‘soyut’ olduğu gerekçesiyle bozdu.
ÖZEL HABER | ‘’O protestoya katılan arkadaşlarımızın tamamının kaybı var’’
İYİ Parti eski Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Çabukel, 3 Ağustos 2022 günü Maraş’ta 7.0’ın üzerinde beklenen depreme dikkat çekmek için partililerle basın açıklaması yaparak yetkilileri önlem almaya çağırmıştı. Çabukel o günü ve depremden sonra yaşadıklarını Serbestiyet’e anlattı: ’Sayın valimize, kaymakamlarımıza gitmiş olmamıza rağmen maalesef hiç kimse bizi dikkate almadı. Hatta “insanları paniğe sevk ediyorsunuz” diye eleştirildik. Keşke haksız çıksaydık. Kayınbabamı kaybettik. Kayınvalidemi, baldızımı enkazdan çıkardık. Protestoya katılan arkadaşlarımızın tamamının kaybı var. Kaç kişinin olduğunu bilmiyoruz. Sayıyı da bilmiyoruz. Hatta kaç kişi, kaç tanıdığımızın da göçük altında olduğunu bilmiyoruz.”
Erdoğan: 2003 Bingöl depreminde “Olay kader diye geçiştirilemez’’; 2023 Maraş depreminde “Kader planı”
6 Şubat depremine “Kader planı” diyen Erdoğan başbakan olmasından kısa bir süre sonra meydana gelen 2003'teki Bingöl depreminde şöyle konuşmuştu: "Yeraltında fay kırıklarından önce, bağışlayın söylemek zorundayım, kırılan ar damarlarıdır. Malzemeden çalmanın arkasında ahlak hırsızlığı, demokrasiden çalmak, hukuk kapkaççılığı, siyaset yankesiciliği ve kamu yönetimi kalpazanlığı yatmaktadır. Bu olay, kamu otoritesinin devlet imkânlarını nasıl kullandığını bütün çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Olay kader diye geçiştirilemez.”
Ekonomik krizin görünmeyen yüzü, cezaevleri: Son bir yıl içinde temel ihtiyaç ürünleri yüzde 200 oranında zamlandı
Türkiye’deki ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Krizin en az görünen yüzlerinden biri de cezaevleri. Cezaevi kantinlerinde satılan birçok ürüne yüzde 200’ü geçen oranlarda zam yapıldı. Cezaevi kantinlerinde personel, kira, elektrik, su ve ısınma gideri yok, buna rağmen fiyatlar dışarıdakiyle yarışıyor. 2022 fiyatı 16 TL olan beyaz sabun 2023’te 30 TL’ye, peynir 27 TL’den 85 TL’ye yükseldi. Avukat Levent Mazılıgüney: “İçerideki enflasyon dışardakinden farklı değil. Hatta bazı ürünlerde daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.”
Ölümle tehdit edilen Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren: “Tehditler diğer aile bireylerimize yansıdı, geçmiş pratikler nedeniyle tedirginim’’
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, eşi ve çocuklarının fotoğrafları paylaşılarak ölümle tehdit ediliyor. Eren, tehditleri Serbestiyet’e anlattı: “Bu saldırıların kurumsal çalışmalarımızdan kaynaklı olduğu kanaatindeyim. Önceki dönem baro başkanlarımız da çalışmalarından ötürü benzer saldırılara maruz kalıyordu. (...) Olayın dışınızdaki insanlara, çocuklarınıza, eşinize ya da yakınlarınıza sirayet etmesi, onların da bu sürece dahil edilmesi onlar adına bir tedirginlik yaratıyor.”
Kani Torun’un kızına mevlit okutacağı cami için önce ‘uygun’ denmiş, Torun’un kim olduğu anlaşılınca cami ‘tadilata’ girmiş
Gelecek Partili Kani Torun’un, hayatını kaybeden kızının kırkı için okutacağı hatim engellendi. Serbestiyet’e konuşan Kani Torun: “Müftü isim sorunca benim olduğumu söylemiş çocuğum. Ne iş yaptığımı vs. sormuş müftü. Yarım saat sonra tekrar arayıp, ‘efendim orası tadilatta’ demiş. Çocuğum da ‘daha yarım saat önce oradaydım, tadilat yok’ demiş ama izin vermemişler.’’ Diyanet İşleri Başkanlığı ise söz konusu iddiayı yalanladı.
Ülkücü camiada Sinan Ateş kırılması: “Bu dava burada bitti mi?”
Sinan Ateş suikastına karşı MHP ve Bahçeli’nin sessizliği ve ardından söyledikleri Ülkücü camia içerisinde ayrışmalara ve tepkilere neden olmaya devam ediyor. MHP’nin 480 bin 584 olan üye sayısı 16 bin 492 azalarak 464 bin 92 kişiye geriledi. Tarık Çelenk, bu tepkilerin anlamını Serbestiyet’e değerlendirdi: “Türkiye'deki son dönemdeki kutuplaşmanın, yolsuzlukların, bekacı görünümlü mafyanın ranta bulaşmasının yarattığı gerginlikler var bu kanlı hesaplaşmalarda.”
ÖZEL HABER | Sinan Ateş cinayetinin gözaltındaki şüphelisiyle motosiklet kullanan kişinin yan yana fotoğrafı ortaya çıktı
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi ve eski Ülkü Ocakları Maltepe Şube yöneticisi U. K. gözaltına alındı. Serbestiyet, U.K. ile motosikleti kullandığı iddia edilen ve o da gözaltında olan D.Ç.’nin yan yana fotoğrafına ulaştı. Ayrıca MHP İstanbul İl Başkanı Sertel Selim ile U.K.’nın da fotoğrafı olduğu ortaya çıktı. U.K. Sertel Selim’in “İstanbul İl Yönetim Kurulu” listesinde de yer alıyordu.
“İklim krizi içinde yaşıyor olduğumuz doğru, ancak bu insanın eseri değil’’
Ve Fakat’ın yeni bölümünde Cemalettin Taşcı, dünya sanat tarihinde önemli yeri olan eserlere zarar vererek iklim krizine dikkat çekmek isteyen iklim aktivistlerinin eylemlerini değerlendirdi: “Benim bildiğim tabiat kendisini mütemadiyen yeniden üreten bir şeydir. Yani değişir. Bundaki değişimleri bir tehdit olarak algılamak ancak belirli bir zihinsel koda sahip olmakla yani muhafazakâr bir zihinsel koda sahip olmakla mümkün.”
RÖPORTAJ | Buğra Kavuncu: “Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin en az 8-10 puan fark atması lazım’’
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu gündeme dair başlıklar hakkında konuştu: ‘’Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin en az 8-10 puan fark atması lazım. Çünkü bütün yetkileri, bütün gücü tek başına kullanan, kararları tek başına alabilen bir kişiyle yarışacaksınız ve son düzlükte elbette ki iktidarı elde tutmanın avantajlarını kullanacak. Yani o yüzden ‘8-10 puan daha avantajlı durumda başlamalı muhalefetin adayı’ yaklaşımı aslında gerçekçi bir yaklaşım.’’
İZLENİM | ‘Saraçhane’de her gruptan insan vardı; genç sevgililer, tek başına gelen yaşlı teyzeler…’’
Üniversiteli gençler, ev kadınları, liseliler, işçiler… Miting alanında her sosyoekonomik gruptan insan gördüm. Sevgilisiyle gelenlerle tek katılan yaşlı teyzeler genelde alanın daha dış kısmında kalmıştı. Babacan’ın Demirtaş çıkışı büyük bir ilgi gördü, alkışlandı. Orta yaşlı bir HDP’li: “İmamoğlu’na haksız ve hukuksuz bir ceza verildi ve ben buradayım, ama burada olmamı gerçekten ister mi CHP’liler? Emin değilim.”
Mustafa Şentop’un oğlu için İTÜ’de ‘kadro’ baskısı iddiası
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde açılan araştırma görevlisi kadrosuna TBMM Başkanı Şentop'un oğlunun alınmak istendiği, yazılı sınavı başka bir adayın kazanması üzerine İTÜ yönetimine baskıyla yeni bir değerlendirme yaptırıldığı öne sürüldü. Olaylardan sonra Bilgisayar Bilişim Fakültesi Dekanı ve Bilgisayar Mühendisliği bölüm başkanı görevinden istifa etti. Serbestiyet’e konuşan Mehmet Selahattin Şentop’a göre babası AK Partili TBMM başkanı olduğu için önü kesilmek istendi.
ÖZEL HABER | “BİM üzerinden muhafazakâr sermaye sahiplerine gözdağı veriliyor”
MHP’nin hedef aldığı BİM, iktidara yakınlığıyla bilinen Nakşibendi Erenköy Cemaati’nin önde gelen isimlerinin en önemli ticari markası. Yaşananlar bazı sorular üretti: Bu tartışmanın esas nedeni ne? Bahçeli’nin BİM’i hedef tahtasına koyması AK Parti ile Erenköy Cemaati’nin arasını açtı mı? Cemaati yakından bilen isimlere göre amaç “Topbaş ailesinin DEVA ve Gelecek Partilerine yakınlaşmasının önüne geçmek, BİM üzerinden muhafazakâr sermaye sahibi kişilere gözdağı vermek” olabilir.
ÖZEL HABER | Şanlıurfa GGM’de neler yaşanıyor? ‘’Siyasilerin nefret söylemleri sonucu koruma prosedürleri zorlaştırıldı’’
Şanlıurfa’da Geri Gönderme Merkezi’nde şampuan içerek toplu intihar girişiminde bulunan yedi sığınmacıyı ve genel olarak Şanlıurfa Geri Gönderme Merkezi’de neler yaşandığını Şanlıurfa Barosu Göç ve İltica Merkezi avukatlarıyla konuştuk. Avukatlar, son zamanlarda gelen talimatların, hakkında ihbar ve şikâyet olan herkesin gözetim altına alındığı bir ortamın doğmasına yol açtığını söylüyor.
“Bu okulun önünde ücretsiz çorba dağıtamazsınız”
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi önünde çorba ikramının engellenmesi hakkında Serbestiyet’e konuştu: “Geçmişte olduğu gibi yine ikram çekimi yapan kameraman arkadaşımızın çekim yapması engellenmeye çalışıldı. Mesai arkadaşlarımızın her sabah farklı okul önünde yapmış olduğu bu hizmet ‘provokasyon’ ve ‘terbiyesizlik’ olarak damgalandı.”
ÖZEL HABER | Geri Gönderme Merkezi’nde şampuan içerek intihara kalkan 7 göçmen genç: “Ölmek bizim için tek çare”
Geçen hafta Şanlıurfa’da Geri Gönderme Merkezinde şiddete maruz kalan 7 göçmen şampuan içerek toplu intihar girişiminde bulundu. 7’si de 30 yaş altında olan göçmenlerin intihar nedeni, geri gönderme merkezinde yaşadıkları şiddet, ihmal ve çaresizlik: ‘’Ölmek, bizim için tek çare."