Suriye’de 61 yıllık bir rejim on günde yıkılmış ve Devlet’in Kürt meselesinde katı refleksi en yüksek perdeden terk edilmiş, ABD’de Trump döneminin başlamasına sayılı gün kalmışken karamsar aydınlarımız bu süreci basit bir iç politika hamlesi olarak değerlendiriyorlar. Kırılmayı kabullenemiyor ve büyük kırılmalar karşısında ancak çocukların sergilediği bir inkar stratejisine talim ediyorlar. Devrimci dönemler elbette her daim hayırla sonuçlanmaz. 2025’in Türkiye’sinde devrimci olan da bu sayısız ihtimallerin varlığıdır.
Mao’nun sözünü karamsar aydınlarımıza hatırlatmakta fayda var: “Gökkubenin altında tam bir keşmekeş var, vaziyet harika!”
Ahmet Türk: "İki veya üçüncü İmralı ziyaretinde silah bırakma çağrısı gelebilir. Öcalan görüşmede umut hakkı gibi konuları gündeme getirmemiş. Suriye, Türkiye’deki gelişmeler, emperyalizmin Ortadoğu’yu ele geçirme çabası… Bunlar gündeme gelmiş. Öcalan 'bu iç mesele, parlamento çözmeli' diyor."
Erdoğan:
"Her seçim döneminde bölücü örgütle sarmaş dolaş olanların, bu konuda partimize ve Cumhur İttifakı'na söyleyecek hiçbir sözü olamaz.
Bizim referansımız, daima ülkemizin menfaatleri olmuştur. Bugün de tek amacımız; büyük ve güçlü Türkiye yolundaki son engelleri ortadan kaldırmaktır.
Allah’ın izniyle bunu mutlaka başaracağız."
Suriye'de Alevilerin önemli bir kısmını temsil eden Müslüman Alevi Forumu bir açıklama yaptı. Tartus’ta İmam Hüseyin Camii’nde toplanan Alevi liderler: “Yeni yönetimle dayanışma içinde olduğumuzu, Suriyelilerin tümü tarafından özlemle beklenen, özgür ve yeni bir Suriye inşası yolunda çabalarını desteklediğimizi bildiririz. Yeni yönetimin güvenliği sağlama çabalarını takdir ediyoruz. Ancak bu süreçte işlenen cinayet, yağma, tehcir ve benzeri suçları kınıyoruz. Bu tür davranışlar, hangi taraftan gelirse gelsin, yeni yönetime zarar vermektedir.”