Manşet

“Umut hakkı “aldanma hakkına” dönüşür mü?

Öcalan’ın koşullu salıvermeden yararlanma imkânı bulunmadığından ölünceye kadar ceza evinde kalması gerekmektedir. Bu madde değiştirildiğinde 15 Temmuz darbe girişiminden mahkûm olanlar dâhil terör suçlarından mahkûm olan her hükümlü bundan faydalanacaktır. Peki, toplumsal alt yapımız buna hazır mı? “Ben yaptım oldu”, “ben dedim oldu” mantığıyla olaya yaklaşırsanız başa dönersiniz. Başta devlet şiddeti dâhil hiçbir şiddetin göz ardı edilmemesi gerekir. Yoksa hukuku yine geçmişte olduğu gibi birkaç sembolik seçkinin çıkarları doğrultusunda mı dizayn edeceğiz.

Mazlum Kobani: “Ankara’daki saldırıyla hiçbir ilgimiz yok”

SDG komutanı Mazlum Kobani: “Türk Devleti, bölgemizdeki saldırılarını Ankara’daki saldırıyla ilişkilendiriyor ve saldırganların Suriye’den girdiklerini söylüyor. Güçlerimizin bu saldırıda yer aldığı iddiasını kesinlikle reddediyorum. Topraklarımızdan kimse Türk Topraklarına girmemiştir. Öncelikli ve yegâne mücadele ve askeri eylem alanımız Suriye'dir.”

Bahçeli, Özel, Demirtaş, Zana, Öcalan, Kandil çözüme destekçi, geriye bir tek Sözcü TV ve Now TV’nin ana haber spikerlerini ikna etmek kalıyor

Yıldıray Oğur, Serbestiyet kanalında yorumladı: “Peki, muhalefet bu meseleyi nasıl çözmeyi düşünüyor?” “Kürtlere Türkiye’de demokrasinin sorunlarından bahsetmek biraz ayıp olmuyor mu?” “PKK, üstlenme açıklamasındaki ‘otonom birim’ vurgusuyla “ben yapmadım miki yaptı” dedi.” “Bahçeli, Özel, Demirtaş, Zana, Öcalan, Kandil çözüme destekçi, geriye bir tek Sözcü TV ve Now TV’nin ana haber spikerlerini ikna etmek kalıyor.”

Mansur Yavaş: “Terörist başının muhatap alınması hukuk sistemine aykırı, meşruiyet ancak TBMM’de aranır”

Mansur Yavaş, "yeni çözüm süreci tartışmaları hakkında konuştu: "Bir terörist başının muhatap alınması Türkiye'deki hukuk sistemine aykırıdır. Meşruiyet ancak ve ancak TBMM'de aranır. Daha önceki çözüm sürecinin başarısız olma sebebi, 2 kişiden başka kimse planın ne olduğunu bilmiyordu. Bu nedenle başarıya ulaşmadı. Varsa bir şey TBMM'de karar alınmalı ve Türk milletine sorulmalıdır."
- Advertisement -

Resmi Türkiye’nin referansı, Öteki Türkiye’nin performansı

1990’ların başında gerilimin “resmi Türkiye ile sivil Türkiye arasında” sürdüğünü yazmıştım, üstelik sadece Türkiye’de değil Müslüman toplumların neredeyse hepsinde farklı mahiyette sürüyordu, bizde ise bu gerilim yüz elli senedir sosyo psikolojik yapımızı hırpalayıp bitkin düşürüyor. Kuşkusuz ben sivil ve öteki Türkiye’nin tarafındaydım ama siyasette ve entelektüel düzeyde İslamcı olanların ezici çoğunluğunun yöneldikleri hedefin Resmi Türkiye’ye “dini muhafazakar cübbe” giydirmek olduğunu seziyor, bu da beni kaygılandırıyordu.

En Son Çıkanlar