GÜNÜN YAZILARI

“Gelmekte olan Sezarlar”

”The Coming Caesers” (Gelmekte Olan Sezarlar): Kitabın adı bu. 1950’li yıllarda yazılmış. Dikkatimi çeken çok yer var. Ama biri özellikle önemli: “Bundan sonraki Sezar (otokrat) Paris, Londra ve Berlin’den değil Washington’dan çıkacak…” Amaury de Riencourt, Trump’ı adeta 1950’li yıllarda görmüş! Kehanet…

Rusya ve İran’ın bile terk ettiği Esad’ı bir türlü terk edememek….

Sayın Ali Bulaç’ın Serbestiyet’te yazdığı son yazıya üzüldüm. Sadece adil olmadığı için değil, iyi bir entelektüelin analiz gücünü öfkesine kurban vermesi nedeniyle de üzüldüm. Siz Suriye’ye bakınca sadece Türkiye’deki AK Parti ve İslamcı kesimle olan mücadelelerinizi görüyorsunuz, Suriye’yi görmüyorsunuz. Siz Türkiye’de hak ve özgürlükler için kendinizde mücadele hakkı görüyorsunuz, peki niye aynı hakkı 60 yıllık bir diktatörlük rejimi altındaki Suriyelilere çok görüyorsunuz? Bu oryantalizm değil mi?

Trump’ın Panama Kanalı ile derdi ne?

Panama konusu, Amerikalıların bir kısmı için bir ulusal gurur meselesi. Trump, Panama bahsini, Amerikan gemilerinin Kanal’dan geçerken ödediği yüksek ücretlerden ve Çin’in ülkede gitgide artan etkisinden açtı. Mealen şunu diyor: “Biz Panama Kanalı’nı Panama’ya verdik ama şu an Çin işletiyor. Panama bizim iyi niyetimizi suiistimal etti; ben oradaki iki stratejik lokasyonun kontrolünü Çin'e bırakamam, gerekirse askeri ve ekonomik baskıda bulunmaktan da çekinmem.”

Kartlaşmış kırmızı kart

Kırmızı Kart her şeyden önce maçın hakemi tarafından gösterilebilir. Oyuncular ya da teknik direktörlerin ceplerinde kart yoktur. CHP neden kendisini demokrasi oyununun parçası olarak sahada koşarken görmüyor? Neden hakem rolüne soyunuyor? Halbuki yerel seçimlerde skoru eşitlemeye yaklaşmış olmasına karşın CHP’nin hala kazanması gereken çok maç var. Hakemliğe soyunmak yerine kadro mühendisliği, oyun, teknik ekip ve kondisyona kafa yormaları daha doğru olmaz mı?
- Advertisement -

Top artık Servet Çetin’de

Amedspor bütün maç boyunca ve özellikle de ikinci yarıda Ankaragücü defansının açılış paslarına hiç baskı yapmadı. Dakika 80’de bile, Ankaragücü hiçbir baskı görmeden topu rahatlıkla oyuna sokabiliyordu. Peki Ama neden? Ankaragücü, Amedspor’dan yetenekli ve daha kaliteli bir takım mı? Hayır değil. Ankaragücü Amedspor’dan daha pahalı bir takım mı? Hayır değil. Ankaragücü, Amedspor’dan tecrübeli bir takım mı? Hayır değil. Kısacası Ankaragücü hiçbir niteliğiyle Amedspor’dan üstün değil. Peki o zaman görüp şaşkınlık yaşadığımız o rahatlık nereden geliyordu? Servet Çetin’in oyun algı ve yaklaşımlarından.

En Son Çıkanlar