CHP’de değişim Kemalizme rağmen mümkün müdür?

Kemalist felsefe ile Kürtlük mefkuresi arasında “varoluşsal bir karşıtlık” varken ve eninde sonunda her iki taraf da bu gerçeklikle yüzleşmek durumundayken, müzmin muhaliflikten çıkıp “2028’de iktidarı hedefleme” sorumluluğunu üstlenen CHP’nin bu konuda nasıl bir formülasyon geliştireceği merak konusudur. Kürt meselesi ile “CHP’nin baba ocağı kodları” yani “Kemalizm” arasında çözülmesi gereken hususlar, cevaplandırılması gereken sorular, klasik muhalif bir nazarla, iktidar bloğunun tavrına göre şekillenen konjonktürel kaçamak cevaplarla geçiştirilemeyecek kadar ciddi, hayati bir meseledir.

Merkez ve yerel: İşbirliği mi rekabet mi?

Türkiye’de bazen yerel siyaset, “küçük siyaset” veya “mikro siyaset” olarak düşünülür. Hatta “marjinal bir siyaset alanı” gibi görülür. Oysa ki yerel siyaset ile merkezi siyaset arasında bir büyüklük-küçüklük farkından söz etmek, bir önem hiyerarşisi kurmak, bu çağda çok gerçekçi değil. Uluslararası alandaki yeni demokratik bakış açısına göre, yerel siyaset, ulusal siyasetle tamamen eşit düzeyde. Ülkeler arası ilişkilerin, yerel yönetimler üzerinden gelişmesinin, merkezi yönetimlerin kurduğu ilişkilerden daha olumlu sonuçlar üretmesi de mümkün.

Erdoğan’ın yolu…

Erdoğan’ın seçim sonuçlarını, muhalefetin başarısı olarak değil, kendi seçmeninin küskünlüğü etrafında ele aldığı görünüyor. Küskünlüğü de konuşmasının satır aralarında görüldüğü gibi iki nedene bağladığı söylenebilir. İlki AK Parti teşkilatında ve siyasi uygulamalarda “enerji” düşüklüğü ve orta-dar gelirlerinin ölümcül sorunu haline gelen enflasyon/hayat pahalılığı...Tahminim o dur ki, siyasi iktidarın seçim sonrası alacağı tedbirlerin ana çerçevesi bu olacaktır. Bu istikamette en büyük gerginlik disiplinli maliye politikaları ile Erdoğan’ın maaş zamları konusunda popülizant eğilimleri arasında yaşanacaktır.

KULİS | Özgür Özel o olayı anlattı, CHP Mersin Milletvekili Saadet’e geçiyor

CHP lideri Özgür Özel, partisinin kapalı grup toplantısında milletvekillerine “Kurultay öncesi tartışmalar bitsin. Uyumlu olmayan gider” dedi ve Mersin Milletvekili Ufuk Çakır’ı isim vermeden gündeme getirdi. Belediye başkanlığı aday belirleme sürecinde parti yöneyimiyle tartışan Çakır’ın CHP’den istifa ederek Saadet meclis grubuna geçmesini beklediğini anlatan Özel’in, Saadet grubunun düşmemesi için Saadet'e geçen Ali Fazıl Kasap’ın da CHP’ye geri döneceğinin mesajını verdiği öğrenildi.

AYM’den üniversitelerde sessiz devrim: İzinsiz gösteri, pankart, bildiriye uzaklaştırma artık yok

Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde izinsiz gösteri yapan, bildiri dağıtan, pankart asan öğrencilere disiplin ve uzaklaştırma cezaları verilmesini öngören YÖK Kanunu maddelerini iptal etti.

İsrail’den İran’a misilleme. İran medyası: “İran, saldırılardan hasar almadı”

Jerusalem Post: İsfahan'da patlamalar duyuldu. CBS: İki ABD'li yetkili, bir İsrail füzesinin İran'ı vurduğunu doğruladı.İran devlet televizyonu: Patlamalar, hava savunma sistemlerinin İHA'ları hedef almasının sonucu. Saldırının İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in doğum gününde yapılması, İsrail'in sembolik bir mesajı olarak değerlendiriliyor.

CHP’de değişim Kemalizme rağmen mümkün müdür?

Kemalist felsefe ile Kürtlük mefkuresi arasında “varoluşsal bir karşıtlık” varken ve eninde sonunda her iki taraf da bu gerçeklikle yüzleşmek durumundayken, müzmin muhaliflikten çıkıp “2028’de iktidarı hedefleme” sorumluluğunu üstlenen CHP’nin bu konuda nasıl bir formülasyon geliştireceği merak konusudur. Kürt meselesi ile “CHP’nin baba ocağı kodları” yani “Kemalizm” arasında çözülmesi gereken hususlar, cevaplandırılması gereken sorular, klasik muhalif bir nazarla, iktidar bloğunun tavrına göre şekillenen konjonktürel kaçamak cevaplarla geçiştirilemeyecek kadar ciddi, hayati bir meseledir.

GÜNÜN ON MANŞETİ

ÇEVİRİLER

SANAL HAFIZA SERGİSİ

SON YAZILAR