Mustafa Ali Aykol
RÖPORTAJ | “İstanbul için şart olmayan sanayileri farklı şehirlere yaymalıyız”
Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu: “İstanbul seyreltilmeli. İş imkânı, yaşam alanı imkânı, daha ucuz yaşam maliyeti imkânı kendisine sunulduğunda bunu kabul edecek çok insan vardır bugün İstanbul'da. İstanbul yegâne ekonomik cazibe merkezi olmaktan çıkartılmalı. Sanayi seyreltmeye ihtiyaç var ama bir gruplandırma yapmak gerekiyor. Yani hangileri, hangi tür üretimler buradan kayabilir, bu planlanmalı.”
Ayhan Bilgen, AK Parti’den aday gösterileceği iddiaları hakkında Serbestiyet’e konuştu: “Teklif getirme hazırlığı olabilir”
2021’de HDP’den istifa edip Türkiye’nin Sesi Partisi’ni kuran Ayhan Bilgen, kendisinin ve partisinden birkaç ismin 14 Mayıs’taki seçimlerde AK Parti listelerinden milletvekili adayı gösterileceği iddiaları hakkında Serbestiyet’e konuştu: “Sanırım bir yoklama yapılıyor. Bu bir teklif getirme hazırlığı da olabilir. Böyle bir hazırlık olabilir, bundan vazgeçilebilir de. Çünkü Türkiye siyaseti son derece hızlı değişiyor (…) Sadece kişisel, milletvekilliği üzerinden bir arayışımız yok. Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretebileceğimiz imkanlar varsa politik olarak konuşmayı, tartışmayı herkesle yapacağımızı zaten söylemiştik.”
Yeğen ve Coşkun: Akşener’in HDP değerlendirmeleri olumlu
Yeğen: “Akşener’in açıklamaları seçim sonrasında HDP, Kürtler ve Kürt meselesi konusunda bugünkünden farklı şeyler telaffuz edebileceğini gösteriyor. Akşener’in kimi söyledikleri HDP’liler ya da muhalifler tarafından beğenilmedi farkındayım ama konuşanın eski bir MHP’li ve İYİ Parti’nin lideri olduğunu unutmamak lazım…” Coşkun: “Kılıçdaroğlu’nun, hele de bir cumhurbaşkanı adayı olarak, HDP ile görüşmesine Akşener’in ‘Hayır’ demesi düşünülemez. Akşener ‘HDP masaya gelemez’ diyor. Ama zaten ne HDP’nin böyle bir talebi var ne de Masa’nın böyle bir tercihi.”
ÖZEL HABER | Krizi çözen formülün mucidi Feramuz Üstün: “Millet Masa’ya el koydu, artık kimse zarar veremez”
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Altılı Masa’dan ayrılmasının ardından ‘iki büyükşehir belediye başkanının cumhurbaşkanı yardımcılığı’ formülünü öneren Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün Serbestiyet’e konuştu: “Bir sürü insan dünden beri teşekkür ediyor bana. Demek ki milletimiz bu masaya sandığımızdan da fazla önem ve değer veriyormuş. Dünden beri her kesimden, AK Parti tabanından dahi teşekkür için arıyorlar, yazıyorlar. Bu da masanın bir millet masası olduğunu bir kez daha gösteriyor hakikaten.”
‘Siyaset yapmayın’ diyen kulüplerin yönetimi siyasetçi dolu
Hafta sonu oynanan Süper Lig erteleme maçlarında ‘Hükümet istifa’ sloganı atılması tartışmalara sebep oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli yaptıkları sert açıklamalarla bu tezahüratı kınadı, Bahçeli maçların seyircisiz oynanmasını dahi önerdi. Ardından, birçok Süper Lig ekibinin sosyal medya hesabından ‘devlete ve millete bağlılık’ açıklaması yapıldı. ‘Yeşil sahalarda siyaset yapmayın’ mesajlı açıklamaları yapan takımların yönetim kurulları ise çoğunlukla AK Partili ve MHP’li siyasetçilerden oluşuyor…
Mesut Yeğen ve Vahap Coşkun, Demirtaş’ın ‘Yürü Bay Kemal’ çıkışını değerlendirdi
Selahattin Demirtaş’ın Twitter’dan yaptığı "Yürü Emek ve Özgürlük İttifakı! Yürü Sosyalist Güç Birliği! Yürü Millet İttifakı! Yürü Bay Kemal! Yan yana yürüyün. Birleştirin, barıştırın ve yeniden inşa edelim, yıkılan bu ülkeyi. Başka çaremiz yok, başaracağız" açıklamasını akademisyenler Mesut Yeğen ve Vahap Coşkun’a sorduk. Yeğen: “Deprem sonrası muhalefetin birleşme imkânına dikkat çekti”, Coşkun: “Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirdi, HDP’nin elini zayıflattı.”
“Muhalefetin suç ve sorumluluk üzerinden yürüttüğü siyaset yeniden inşa söylemiyle güçlendirilmeli”
“Kılıçdaroğlu afet karşısında başından itibaren çok sert bir şekilde meselenin yıkım tarafına, suç tarafına yüklenmeye karar verdi. Bunun yanlış olmadığını düşünüyorum ama yeterli değil. Bu stratejinin, özellikle AK Parti'nin geliştirmeye çalıştığı stratejiyi ve toplumun yakında geleceği duyguyu da dikkate alarak diriliş, yeniden kurma, yeniden yapabilme, bunu yapabilecek güçte olduğunu ortaya koyma, bu anlamda devleti güçlü kılma iddiasını dile getirme gibi söylemsel bazı hamlelere ihtiyacı var.”
RÖPORTAJ | Deprem sonrası yardımları için hayati bir model: Bisikletli ekipler
Bisiklet ve scooter gibi mikromobilite araçları, deprem sonrasında yolların kapanması durumunda hayati yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmada büyük öneme sahip. 6 Şubat depremlerinin ardından bölgeye giden gönüllü bisiklet ekipleri bunu bir kez daha gösterdi. Türkiye’nin ilk mikromobilite şirketi olan ve altı aydır mikromobilite araçlarının afet sonrasında kullanımına dair bir proje çalışması yürüten Yapıdrom Mobility Genel Müdür Yardımcısı Ersoy Soyer’le konuştuk.
İstanbul gayrimenkul piyasasında deprem hareketliliği: Eşyalı evlerin fiyatı arttı, eski binaların fiyatı düştü
Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen depremler, büyük bir deprem riski taşıyan İstanbul’da emlak piyasasını hareketlendirdi. Deprem bölgesinden eşyalarını almadan İstanbul’a gelenlerin talebiyle eşyalı ev fiyatları arttı, aynı şekilde depreme dayanıklı yeni binalarda da fiyat artışları var. Pek çok kişi ise evinin taramasını ve kentsel dönüşüm sürecini hızlandırdı ama orada da büyük sorunlar var. Gayrimenkul uzmanı ve TÜGEM üyesi Ufuk Keskinkılıç ile konuştuk.
ÖZEL HABER | Erzin’in eski Belediye Başkanı: “Yeni başkan şov yapıyor, zemin çakıl, binalar 60 yıllık”
Hatay’ın Erzin ilçesinde depremde yıkım olmaması üzerine Erzin’in 3,5 yıllık belediye başkanı Ökkeş Elmasoğlu, ‘Hiçbir kaçak yapıya izin vermemiş başkan’ olarak kahramanlaştı, New York Times başkanı haber yaptı. 2009-2019 yılları arasında Erzin’de belediye başkanlığı yapan Kasım Şimşek’in bu hikâyeye itirazı var: “Erzin’in depremden zarar görmemesinin sebebi toprak yapısı. Bizim burasının zemini çakıl. Erzin’deki evlerin çoğu 50-60 yıllık evler. Şu acı günlerde bu şova gerek yok.”
Çavuşoğlu’nun yayımladığı 6 dakikalık videoda yabancı kurtarma ekiplerine kendi dillerinde teşekkür edildi; IBKY ve Kürtçe hariç
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Twitter’da paylaştığı 6 dakikalık videoda Türkiye’deki deprem için yardıma gelen ülkelere kendi dillerinde teşekkür edilirken Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi’nin videoda gösterilmemesi ve Kürtçe teşekkür edilmemesi tepki çekti.
KULİS | Haluk Levent, ‘çok önemli’ dediği açıklamayı neden yapmadı?
Kulis bilgilerine göre Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Haluk Levent’i aradı. Soylu, Levent’ten AHBAP’ta toplanan tüm bağışı AFAD’a aktarmasını istedi. Haluk Levent, kabul etmedi. Soylu ısrarcı oldu. Levent, ‘O zaman AHBAP Başkanlığı’ndan istifa edeyim’ dedi. Araya cumhurbaşkanlığından bir isim girdi…
TARTIŞMA | Seçimler ertelenebilir mi? (2) Fazıl Hüsnü Erdem: “Anayasa değişikliğine gitmek doğru olmayacaktır”
Dicle Üniversitesi’nden anayasa hukukçusu Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, seçimlerin deprem sebebiyle Mayıs ya da Haziran’dan daha ileri bir tarihe ertelenmesinin hukuki boyutunu Serbestiyet’e değerlendirdi: “Cumhurbaşkanının bu kararı alma yetkisi yoktur. Bu açık hükme rağmen böyle bir karar alması yetki gaspı oluşturur. Anayasa Mahkemesi’nin bu kadar açık seçik hukuka aykırılık oluşturan bir kararnameyi içtihat değiştirerek denetleyeceğini ve iptal edeceğini düşünüyorum.”
TARTIŞMA | Seçimler ertelenebilir mi? (1) Vahap Coşkun: “Türkiye demokrasisi üzerinde telafisi zor bir hasar yaratır”
Büyük depremin yol açtığı zorluklar nedeniyle seçimlerin Mayıs ya da Haziran’dan daha ileri bir tarihte yapılabileceği dillendirilmeye başladı. Peki hukuken bu mümkün mü? Dicle Üniversitesi’nden anayasa hukukçusu Vahap Coşkun’a göre cevap hayır: “Dört aylık süre var; bu süre seçim hazırlıklarının yapılması için yeterlidir. Muhalefet seçimlerin yapılması yönünde topyekûn bir irade ortaya koymuşken, Anayasanın ihlal edilerek seçimin ertelenmesi, Türkiye demokrasisi üzerinde telafisi zor bir hasar yaratır.”
RÖPORTAJ | Antakya’da depremi sıva çatlaklarıyla atlatan bina: Mimarı Emre Arolat, The Museum Hotel’i anlattı
Depremden en çok etkilenen, neredeyse sağlam binanın kalmadığı Antakya’da şehrin en büyük binalarından biri depremi alçı levhalardaki çatlaklarla atlattı. Yıkılan 14 asırlık Habibi Neccar Camii’nin karşısındaki dört yıllık The Museum Hotel’in nasıl ayakta kaldığını mimarı Emre Arolat Serbestiyet’e anlattı: “Büyük oranda çelik strüktür olarak ve ciddi bir mühendislik hizmeti alınarak inşa edildi. Bununla birlikte aynı ciddiyette yapılan zemin etüdünün bulguları değerlendirilerek yapının ana taşıyıcıları mevcut zeminin metrelerce altındaki sağlam zemine oturtuldu. Yapım süreci beklenenden katbekat uzun sürdü ama kesinlikle hiçbir taviz verilmedi.”
RÖPORTAJ | “Deprem sonrası çalışmaların EMASYA Protokolü kaldırıldığı için zaafa uğradığı iddiası büyük bir safsata”
EMASYA Protokolü’nü ilk olarak gündeme getiren ve kaldırılması yönünde yaptığı çalışmalar ile bilinen gazeteci Ali Bayramoğlu ile depremden sonra EMASYA’nın iptaliyle ilgili eleştirileri konuştuk: “Bu EMASYA efsanesini ve safsatasını ortadan kaldırmakta büyük fayda var diye düşünüyorum. EMASYA’nın olup olmamasıyla deprem sonrasındaki sürecin hiçbir alakası yoktur. Hiçbir zaaf söz konusu değildir. Mevcut kanunlar gereği valiler askeri sahaya anında sürebilirlerdi. Bunu çeşitli nedenlerle yapmadılar.”
Soylu, Erdoğan’a rağmen ‘Yağma olayları büyütülüyor’ iddiasını sürdürüyor: “Bu millete bu kadar iftira atılır mı?”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Deprem bölgesinde yağmaların gerçekleştiği” yönündeki açıklamalarına rağmen, yağma iddialarının büyütüldüğü görüşünü savunmayı sürdürdü. Soylu, “Bu millet suçunu arttırmak için afetin oluşmasını mı bekledi? Bu millete bu kadar iftira atılır mı? İnsanları birbirine kışkırtmak için sosyal medyanın zehirli dili bu kadar kullanılır mı? Bu ayıp değil mi?” dedi.
‘Yağma’ konusunda anlaşamıyorlar: Erdoğan’a göre OHAL’i gerektirecek kadar ‘yaygın’, Soylu’ya göre ‘münferit…’
Soylu (8 Şubat): “1-2 münferit küçük olay dışında bir yağma olayı yok. Bunları büyüterek yönetilemezlik algısı yaratmak yanlış”; Erdoğan (9 Şubat, 13.30): “Maalesef marketlere, AVM’lere yağma girişimleri oluyor, OHAL ile bunlara müdahale imkânımız olacak”; Soylu (9 Şubat, 23.33): “Normal hayatın içerisinde nasıl hırsızlık işleri, asayiş işleri varsa bu dönemde de olabilir. Ama bir güvensizlik algısı oluşturup, bu milletin bütün değerleri ve kodlarıyla oynamak elbette ki yanlıştır”; Erdoğan (10 Şubat, 17:23): “OHAL’i çıkarttık mı, çıkarttık. Neden? Bazı yerlerde soygunlar oluyor.”
AHBAP hedef gösterildi, Haluk Levent “AFAD da bizim AHBAP da” dedi, ünlüler destek verdi
6 Şubat depremlerinin ardından yurtiçi ve yurtdışı yardımların büyük bir kısmının adresi olan AHBAP Derneği’nin başkanı sanatçı Haluk Levent, Cumhur İttifakı’na yakın isimler ve bazı fake hesaplar tarafından hedef gösterilmeye başladı. Levent ısrarla adının siyasete çekilmemesini isteyerek “AFAD da bizim AHBAP da” dedi. Birçok ünlü isim de bu sloganı paylaşarak AHBAP’a ve Levent’e destek verdi, CHP lideri Kılıçdaroğlu da yaptığı paylaşım ile AHBAP'ın eleştirilmesine tepki gösterdi.
TARTIŞMA | OHAL ilanı: Gerekli miydi, sonuçları ne olur?
Av. Ergin Cinmen: “Erdoğan’ın OHAL isteği Anayasanın 15. Maddesinde yazılı yetkiye sahip olma isteğinden kaynaklanmaktadır. Bu maddeye göre OHAL ilan edildiğinde o yerlerde ‘Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması da durdurulabilecektir’”, Prof. Levent Korkut: “Demokratik bir toplum düzeninde olağanüstü hâl iktidara değil topluma yarar sağlar”, Prof. Serap Yazıcı: ““Valiler, yasanın kendilerine sunduğu yetkileri kullansaydı olağanüstü hal ilanına ihtiyaç kalmayabilirdi.”
ÖZEL HABER | Üsküdarlı sahhaf, depremzedeler için yaptığı online mezatta 45 bin lira bağış topladı
Üsküdar Bağlarbaşı’nda bulunan Kadim Sahhaf’ın sahibi Ömer Çakır, depremzedeler için yaptığı online kitap mezatında 45 bin lira bağış topladı. Çakır: “Mezatı yapacağımı duyurunca arkadaşlarım, müşterilerim, hiç tanımadığım insanlar gelip kitap bıraktılar. Normalde bir mezatta 60 civarında kitap çıkartırım ve 2 bin 500 – 3 bin lira arasında hasılatı olur. Bu mezatta 140’a yakın kitap çıkarttık ve 45 bin lira bağış topladık.”
Twitter’ı kısıtlama uygulaması İletişim Başkanlığı önünde protesto edildi
Bir grup genç, İstanbul'daki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın il müdürlüğü önünde Twitter başta olmak üzere sosyal medya mecralarına uygulanan kısıtlamayı protesto etti. Okunan basın açıklamasında "Kararın ivedilikle iptal edilmesini talep ediyor, edilmezse artık her şey için çok geç olacağını biliyoruz" denildi.
RÖPORTAJ | Korhan Gümüş: “Afet sonrası faaliyetlerinin başarıya ulaşması için devletin sivil topluma güvenmesi şart”
“Afetlerden sonra umut verici, iyileştirici bir gelişme olarak yerel ve uluslararası sivil toplumda muazzam bir katılım seferberliği ortaya çıkıyor. Devletin sivil topluma güvenmesi şart. Kamu yöneticileri merak etmesin, sivil toplum kendi ağlarını kurarak bunun istismar edilmesine izin vermez. 99 depreminde bunu çok iyi gördük. Geçmişte çatışan, birbirine kin besleyen kişiler, topluluklar bile bir araya geldiler. Bunun toplumdan esirgenmemesi lazım, çünkü başka bir çaremiz yok. Devlet sivil topluma güvenmeli ki sivil toplum da devlete güvensin. Afetlerden çıkarabileceğimiz en önemli ders bu.”
KKTC’li öğrenciler Adıyaman’da enkaz altında kaldı, Kıbrıslı bakan Türkiye’ye gelip arama kurtarma çalışmalarına katıldı
Merkezi Kahramanmaraş olan deprem sırasında Adıyaman’daki Grand Isias Otel'de bulunan ve enkaz altında kalan üniversite öğrencileri ile Kıbrıs Gazimağusa kız erkek voleybol takımından toplam 73 kişi gönderdikleri ses kayıtlarıyla yardım istedi. KKTC’li siyasetçiler yayımladıkları mesajlarla acil yardım talep etti. Tarım Bakanı Dursun Oğuz da beraberindeki 100 kişilik ekiple Adıyaman’a giderek arama kurtarma çalışmalarına katıldı.
Sığınmacı Hakları Platformu geri göndermelere dikkat çekti: “Suriye’nin kuzeyi güvenli bir alan değil”
Sığınmacı Hakları Platformu dün (2 Şubat) düzenlediği basın toplantısı ile İçişleri Bakanlığı’na bağlı Geri Gönderme Merkezleri’nde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti ve bu ihlallerin sonlandırılması çağrısında bulundu. Peki Geri Gönderme Merkezleri’nde süreç nasıl işliyor, ne tür hak ihlalleri yaşanıyor? Av. Burakhan Çalışkan Serbestiyet’e konuştu.
RÖPORTAJ | “14 Mayıs tercihi bir siyasi strateji hatası”
Tarihçi Mehmet Ö. Alkan, iktidarın seçimler için 14 Mayıs tarihini tercih etmesini Türkiye siyasal tarihi perspektifinden değerlendirdi, 1950 seçimleri öncesinden çok az bilinen anekdotlar aktardı: ‘Yeter! Söz milletindir’ diyorsunuz, Millet İttifakı adında bir ittifak var iktidarın karşısında. Biraz mantıklı düşündüğünüzde aktörler ve semboller bir anda yer değiştiriveriyor. Tek benzerlik Cumhurbaşkanı'nın ikide bir yaptığı Rabia işaretine benzemesi o afişteki el işaretinin. Şaşırtıcı şekilde iktidarın, muhalefetin yani Millet İttifakı'nın işine yarayacak bir slogan bulduğunu düşünüyorum.”
Ezhel: “Size kızmıyorum. Ben de sizin gibiydim. Şu an farklılıklara zamanında beslediğim kötü duygularımın karmasını yaşıyorum”
Rap sanatçısı Ezhel’in bir Twitter sohbet odasında sarf ettiği “Kürdistan’ın başkenti Ankara’dır, İstanbul’dur” sözleri tartışma yarattı. Hem iktidara yakın medya, hem Türk ve Kürt milliyetçileri tarafından suçlanan Ezhel, kendisine yöneltilen eleştirilere topluca cevap verdi: “Ülkemizin bölüneceğinden korktuğumuz için ülkemizi paramparça ettiğimizin farkında değiliz. Kelimelerden, dillerden, dinlerden, düşüncelerden korkuyoruz ve saldırganlaşıyoruz. Bu korkularımızı yendiğimizde huzur da bizi bulacak."
Hrant Dink, ölümünün 16. yılında katledildiği yerde ve saatte anıldı
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 16. yıl dönümünde, Agos gazetesinin eski çalışma ofisinin bulunduğu Sebat Apartmanı’nın önünde anıldı.
Anmaya, HDP Eş Genel...
KULİS | HDP ile TİP arasındaki sorunun asıl nedeni, TİP’in ‘yüzde 5 oyumuz var, 20 milletvekili isteriz’ talebi…
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ilk mitinginde Türkiye İşçi Partisi’nin hiçbir yöneticisi konuşma yapmak için de, selamlama için de sahneye çıkmadı. TİP, bu tavrını ‘özensiz tavırlar’a bağladı ama mesele başka. HDP’ye yakın kaynaklarım, TİP’in HDP’ye “Bizim %5 oyumuz var. Siz Kürt illerinde aday çıkartın, Batı’yı bize bırakın. Biz de Meclis’te grup kuracak çoğunluğa ulaşalım” dediğini ve HDP ile TİP arasındaki sorunun böyle başladığını ifade ediyor…
İZLENİM | Emek ve Özgürlük İttifakı sahaya indi, ittifakın seçim şarkısı Demirtaş’tan geldi
HDP öncülüğünde kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı, ilk mitingini İstanbul Kartal’da yaptı. Çok sayıda vatandaşın katıldığı mitingde Selahattin Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nde yazıp bestelediği yeni seçim şarkısı ilk defa çalındı. Demirtaş’ın adının geçtiği kısımlar mitingde coşkunun en yüksek olduğu anlar olurken, HDP’ye yönelik kapatma davasıyla ilgili konuşmalar ise en çok ıslıklanan ve yuhalanan bölümler oldu.