Onur Erkan

ÖZEL HABER | Kundakçılık zanlısının ‘Ülkücü’ olduğu iddia edilince, yangınları ‘sabotaja’ bağlayanların cephesi genişledi

Manavgat’ta orman yaktığı suçlamasıyla tutuklanan Ali Y.’nin Serik Ülkü Ocağı üyesi olduğunun iddia edilmesi üzerine; düne kadar haklı olarak yangınların sebebini “iklim değişikliği”ne bağlayan bazı ünlü hesaplar, sabotaj ihtimalini ciddiye almaya başladı. Tiyatrocu Orhan Aydın: “Vatana hainlikten yargılanmalı”, TİP milletvekili Barış Atay: “Ülkü Ocakları Üyesi! Para için yakmış ormanı! Hani şu; ülkenin ırmağının akışına öleceğini iddia edenlerden…”

Yangınlar, ‘sabotaj’ hikâyeleri ve sosyal medya harareti aynı anda söndü

Yalnız sosyal medyadan değil, ‘ana akım’ TV’lerden de dile getirilen “Başka ülkelerdekini bilmeyiz, bizim yangınları teröristler çıkartıyor” iddiası iki hafta sürdü. Sonrasında bunları doğrulayacak bulgulara ulaşılamadı. Önceki günlerde, bu iddialardan ikisi daha trajik sonuçlarıyla öne çıktı. Birinci olayda suçlanan kişi yangın sırasında kapıldığı alevler yüzünden kaldırıldığı hastanede can verdi. İkinci olayın ‘faili’ ise büyük bir ihtimalle “işlemediği bir suçu kız arkadaşına hava atmak için işlediğini söylemek” diye bir suç varsa, ondan yargılanacak.

‘Şeriat karşıtı’ kadınlar 25 yıl sonra Taliban’ı nasıl selamladı

Cumhuriyet Kadınları Derneği, 15 Şubat 1997’de gerçekleştirilen Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü’nün ardından kuruldu. Resmi kuruluş tarihi olarak, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin yıldönümü olan 5 Aralık 1934 tercih edildi. Derneğin kurucu başkanlığını Sivas Katliamı’nda mağdurların avukatı olarak bilinen Şenal Sarıhan üstlendi. Geçtiğimiz yıl Sarıhan ve arkadaşlarının istifa ettiği dernek, dün “Bağımsız Afganistan’ı tanıyoruz ve selamlıyoruz” açıklamasını yaptı.

Kabil Havalimanı’ndaki Afganlar neden bebeklerini askerlere uzatıyor?

Taliban yönetimindeki Afganistan’dan kaçmak için günlerdir Kabil havalimanında bekleyen Afganların askerlere uzattığı bebek görüntüleri “kurtulsun diye bebeklerinden vazgeçtikleri” şeklinde yorumlandı ama gerçek böyle değildi. ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü John Kirby, görüntülerdeki hasta bebeğin tedavi edilmesi amacıyla askerlere teslim edildiğini ve tedavisi sonrasında yeniden ailesinin yanına döndüğünü açıkladı. Her ülkenin medyası havalimanındaki kendi askerlerinin izdiham sırasında ailelerinden ayrı düşen veya yüksek sıcaklık, sağlık problemleri yüzünden askerlerin bulunduğu korumalı tarafa alınan Afganistanlı bebeklerle ilgilenirkenki görüntülerini yayımlıyor.

Bir mülteci yalanı daha: Şırnak’ta ambulans kaçıran Suriyeli değil, Siirtli

Yeniçağ gazetesi ve Aykırı sitesinin “Şırnak'ta Suriyeli şahıs Devlet Hastanesi’nden ambulansı kaçırarak halkın üstüne sürdü. Silopi’ye kadar giden Suriyeli şahıs, polisin havaya ateş açması ile durduruldu” diye verdiği haberdeki kişinin Suriyeli değil Siirtli olduğu, akli dengesinin de yerinde olmadığı ortaya çıktı. Bu, benzer sitelerin mülteciler hakkındaki, yalan olduğu ortaya çıkan çok sayıda haberinden biri.

ÖZEL HABER | 65 yaş üstüne Almanya ve Fransa yolu kapalı

Almanya ve Fransa, Avrupa İlaç Ajansı'nın (EMA) onayladığı aşılardan, gerekli tüm dozları almış olanların ülkelerine seyahat edebilmesine izin veriyor. Bu kriterlerle sadece tüm dozları Sinovac olanlar değil, iki doz Sinovac'ın üzerine 3. ve tek doz BioNTech aşısı olanlar da Almanya ve Fransa'ya seyahat hakkı elde edemiyor. İki doz Sinovac aşısı alan öncelikli grubu teşkil eden 65 yaş üstü vatandaşların tamamına Almanya ve Fransa yolları kapalı.

Sabotaj tezviratının sonucu: Kamu düzeninin ortadan kalkmış olduğu hissini veren görüntüler

Orman yangınlarının sabotaj, terör saldırısı gibi nedenlerden kaynaklandığı yönündeki yoğun söylenti, kamu düzeninin ortadan kalkmış olduğu hissini veren görüntülere yol açıyor. Görüntülerde silahlı ve sivil şahıslar ormanlık alanlarda nöbet tutuyor, yol kontrolü yapıyor. Yerel basında, ‘sabotajcı’ olduğu kanısına varılmış kişilere yönelik saldırı haberleri de geniş yer tutuyor.

ÖZEL HABER | Telefondan önce ‘darbeci’, telefondan sonra ‘mevkidaş’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile telefonda görüştü. Bu, Türkiye'nin “darbe” diye tanımladığı 25 Temmuz müdahalesinden sonra iki ülke arasındaki ilk resmi temas oldu. Yeni Şafak gazetesi dün akşam saatlerinde duyurulan bu görüşme nedeniyle erken baskılarındaki Tunus haberini şehir baskılarında değiştirdi. Gazete, Kays Said’e taşra baskısında birinci sayfadan "darbeci" derken, şehir baskısında bu haberi çıkardı ve Said’i "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meclis çalışmalarını donduran mevkidaşı" olarak tanımladı.

ÖZEL HABER | Denizden atık yağ bidonunu çıkarınca, kundakçı terörist ilân edildiler

Türkiye’nin yangınlarla boğuştuğu 31 Temmuz günü bir internet sitesi Büyükada’da biri Avustralyalı üç kişinin benzin bidonuyla yakalandıklarını yazdı. Habere göre yakalananların terör bağlantısı çıkmıştı. Suçlanan isimlerden Berna Söğüt, o gün Büyükada’da yaşananları Serbestiyet’e anlattı: “’Benzin bidonu’ denizden çıkardığımız atık yağ bidonuydu, hakkımızda soruşturma yok, adli sicil kaydımız da temiz. Deniz kirlenmesin diye bidonu çıkarıp çöpe bırakmasaydık başımıza bunlar gelmeyecekti.”

ARAŞTIRMA | 32 yıl sonra dünyanın her yerinde duvarlar yükseliyor

1989 yılında Berlin Duvarı yıkılıp iki Almanya kutlamalar eşliğinde birleşirken, gelecek ile ilgili ‘sınırlar önemini yitirecek, duvarlar kalkacak, dünya küresel bir köy haline gelecek’ projeksiyonları yapılıyordu. Ama öyle olmadı. 32 yıl sonra dünyanın sınır hatlarında duvarlar yükseliyor. Savaşlar ve göçler başlıca sebep. Afgan göçüne karşı Türkiye-İran sınırına örülen duvar bunun son örneği. Dünyanın yeni duvarlarını araştırdık.

Boraltan Köprüsü (ve Trajedisi) var mıydı yok muydu?/

Boraltan Trajedisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın favori tek parti anlatılarından biri… İlk defa 1951’de ‘duyulan’ olaya göre, 2. Dünya Savaşı’nın son yıllarında Türkiye’ye sığınan çoğu Azeri, tümü asker 195 Sovyet vatandaşı savaşın bitiminden hemen sonra iade edildi ve sınırda kurşuna dizildi. Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ, “Boraltan Köprüsü Rivayetleri” başlıklı yazısında yeni bir ‘anlatı’ sundu. Olayı konu alan filmin 1979’daki Maraş Katliamı’nı başlattığı Boraltan tartışmasını gazeteci Yavuz Selim Demirağ, akademisyenler Prof. Hakkı Uyar ve Dr. Orhan Çekiç ile konuştuk.

Türkiye’ye gelen yabancı fonların çoğunu devlet kurumları kullanıyor

Türkiye AK Parti iktidarından önce ‘yabancı fon’ nedir, pek bilmezdi. AK Parti’nin Avrupa Birliği hamlesiyle başlayan Avrupa kaynaklı yabancı fonların toplamı 2002-2020 arasında 10 milyar avroyu geçti. Çok sayıda bakanlık, çeşitli projelerini buralardan sağladıkları hibelerle yürütüyor. Fahrettin Altun’un başkanlığını yürüttüğü dönemde SETA da bir raporunu AB fonundan yararlanarak hazırlamıştı.

Bir görüşme iki içerik: Erdoğan Uygur Türkleri için Şi Cinping’e ne dedi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasındaki telefon görüşmesi hakkında Cumhurbaşkanlığı ve Çin kaynakları ayrı telden çaldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na göre Erdoğan görüşmede “Uygur Türklerinin Çin'in eşit vatandaşları olarak huzur içinde yaşamalarının önemini vurguladı.” Çin resmi haber sitesine göre ise Erdoğan, “Türk topraklarını hiç kimsenin Çin’in egemenliğini tehlikeye atan ayrılıkçı faaliyetler için kullanamayacağını” söyledi.

Erdoğan’ın İsrail açılımına iktidara yakın gazeteler tek satır yer vermedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni göreve başlayan İsrail Cumhurbaşkanı Yitshak Herzog ile 40 dakikalık bir telefon görüşmesi yaptı. Hükümete yakın gazeteler, okurlarının bu görüşmeyi bilmesini uygun bulmadı: Sabah, Hürriyet, Takvim, Akşam, Yeni Şafak, Akit basılı gazetelerinde habere hiç yer vermedi. İnternet siteleri ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın kısa açıklamasıyla yetindi. Görüşme İsrail medyasında tam tersine geniş yer buldu.

ÇKP 100. yıl zirvesi: Erdoğan’dan yazılı, Khan ve Abbas’tan görüntülü, VP’den yoğun katılım

Çin Komünist Partisi 100. yıldönümü için online siyasi partiler zirvesi düzenledi. Zirveye dünyadan Maocu ve komünist partilerle ‘Bir Kuşak Bir Yol’ kapsamında Çin ile ekonomik ilişkiler kuran ülkelerden partiler katıldı. İmran Khan, Çin liderinin merhamet ve adaletini övdü. Mahmud Abbas, Filistin’e desteği için Çin’e teşekkür etti. Erdoğan’ın Türkiye medyasına yansımayan yazılı bir mesaj gönderdiği toplantıya Vatan Partisi 1200 kişiyle katıldı. AK Parti ve CHP’den birer temsilci toplantıyı online izledi.

Ülker ve Çaykur’un Çin bayiliğini yapan iş insanının suçu: Türkiye ile temaslı olmak

Türkiye gıda ürünlerini Çin pazarına sokan Uygur iş insanı Musa İmam'a verilen 18 yıl hapis cezasının gerekçeleri ortaya çıktı. İmam'a yönelik suçlamalar arasında oğlunun Türkiye seyahatleri de var. Musa İmam 2000-2017 arasında Ülker, Çaykur, Beko, Evyap’ın da aralarında bulunduğu 8 Türkiye firmasının Çin bayiliğini yapmıştı.

Çin, Pakistan Başbakanını nasıl susturdu?

Pakistan Başbakanı İmran Khan geçen hafta Amerikan HBO televizyonunun Uygur sorusunu geçiştirdi, Çin devlet televizyonuna konuşup Pekin için “kötü gün dostu” dedi, en son Çin Komünist Partisi’nin 100. Yıldönümü mesajında Çin’deki tek partili sisteminin “seçimli demokrasiden daha başarılı” olduğunu iddia etti. Peki, Pakistan’ın göreve başladığında eski yönetimin Çin’le yakınlaşma politikalarını eleştiren, Hindistan’daki İslamofobiden şikâyet eden başbakanı nasıl Uygur meselesinde ağzını açamayan bir Çin hayranı haline geldi?

ÖZEL HABER – 2013’te Diyanet İşleri Başkanını Çin’de karşılayan Uygur akademisyenler kayıp

Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan Şincan İslam Enstitüsü akademisyenlerinden haber alınamıyor. 2018 yılından beri irtibat kurulamayan akademisyenler, 2013 yılında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i Çin ziyareti sırasında enstitüde karşılayanlar arasındaydı. Görmez, Serbestiyet’e yaptığı açıklamada tutuklu olduğu düşünülen akademisyenler için Çin makamlarına üç kez yazı yazdığını ama “araştıracağız” dışında bir cevap alamadığını söyledi.

RÖPORTAJ – Rushan Abbas: “Çin hiçbir devlete benzemiyor; sadece suçladığını değil yakınlarını da hedef alıyor”

Çin, bağımsız özel Uygur Mahkemesi’nde ‘Uygur Soykırımı’ suçlamasıyla gıyabında yargılanmaya başladı. Mahkemeden birkaç gün sonra gelen G7 Zirvesi’nde Çin ve Uygurlar önemli gündem maddelerinden biri oldu. Bu günlerde İstanbul’da bulunan Uygur diasporasının etkin ismi, Uygur Hareketi Başkanı Rushan Abbas ile konuştuk.

Çin Üniversitesi Macaristan’ı karıştırdı: “Winnie”nin gözü Budapeşte’de

Çin’in, Fudan Üniversitesi'nin bir kampüsünü Budapeşte'de kurma planı, Orban yönetimine karşı muhalefetin yeni gündemi haline geldi. Muhalif belediye başkanı kampüs planındaki caddelere Uygur Şehitleri, Özgür Hong Kong, Dalay Lama adlarını verdi. Binlerce kişinin katıldığı protesto gösterisinde konuşan, muhalefet blokunun en güçlü başbakan adayı Budapeşte Belediyesi Başkanı Karacsony "Fudan protestoları iktidara muhalefetin simgesi" dedi. Tepkiler üzerine geri adım atan Viktor Orban projenin 2022 genel seçimlerinden sonra halk oylamasına sunulacağını duyurdu. Protestoların sembolü ise Çin lideri Şi Cinping'e benzetildiğine dair espriler yüzünden Çin'de yasaklanan Winnie the Pooh.

“Türkiye’ye giriş engelimin arkasında Çin’in baskıları var”

2008’den beri Türkiye’ye girişi engellenen Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa’nın davası yarın Ankara’da görülecek. Dolkun İsa Ankara’daki davasını ve Londra’da ilk tur duruşmaları tamamlanan Uygur Mahkemesi’ni Serbestiyet’e anlattı: “İkamet ettiğim Almanya’dan Avrupa’nın birçok ülkesine ve ABD’ye seyahatlerimde bir sorun yaşamıyorum. Türkiye'ye girişime yönelik engelin Çin'in baskıları yüzünden olduğunu düşünüyorum.”

“Telefonunda Türk Bayrağı görseli olanlar kampa yollandı”

Çin Halk Cumhuriyeti'nin "Uygur Soykırımı" suçlamasıyla gıyabında yargılandığı ilk dava, Uygur Mahkemesi (Uyghur Tribunal) adlı uluslararası mahkemede 4 Haziran Cuma günü Londra'da başladı. 4-7 Haziran tarihleri arasında yaklaşık 30 tanığın ifadesinin alınacağı mahkemenin ikinci duruşmasının Eylül ayında görüleceği tahmin ediliyor. Uyghur Tribunal Youtube kanalından canlı olarak yayımlanan mahkemede işkence gördüğünü anlatan tanıkların yer yer konuşmakta zorlandıkları görülüyor.

ÖZEL HABER – Gazetelerin yeni favori reklamvereni: Çin Halk Cumhuriyeti

Bu aralar gazetelerde sık sık Çin Büyükelçiliği’nin ve diğer Çin devlet kurumlarının ilanları görünüyor. Hürriyet gazetesine bayram ilanı veren elçilik, aynı gün Çin’den ilan talebi bir yazışma grubunda yanlışlıkla ortaya çıkan Cumhuriyet gazetesine ise bir hafta sonra Pekin Kış Olimpiyatları ilanı verdi. Çin Büyükelçisi ile özel röportajlar, Çin Haber Ajansı’nın hazırladığı tam sayfa haber kılığında ilanlar, Çin özel ekleri ile bu ülke Türkiye medyasını kullanmanın pratik bir yolunu bulmuş görünüyor.

ANALİZ | Tek millet-iki devlet ya da hayaller-hayatlar

Dağlık Karabağ savaşıyla Türkiye’deki popülaritesi zirve yapan Azerbaycan lideri İlham Aliyev, Noel çamı önündeki fotoğrafı, Ramazan’da çay keyfi videosu ve İsrail’e karşı sessizliğiyle muhafazakarları, Uygurlara karşı sessizliğini korurken Çinli şirketleri Karabağ’a davet eden tweeti ve bizzat Bahçeli’nin planlarını açıkladığı MHP’nin Şusa’da yaptırmak istediği okula onay vermeyerek ise milliyetçileri kızdırdı. En son Eurovision’da Azerbaycan’dan İsrail’e 12 puan geldi.

ÖZEL HABER – Çin’de 17 yıl Ülker bayiliği yapan Uygur işadamına 18 yıl hapis

Bisküvi ve çikolata üretiminde Uygur Özerk Bölgesi’ndeki en büyük marka olan İhlas’ın sahibi iş insanı Musa İmam, 2018’den beri kendisinden haber alınamadan tutulduğu kampta 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İmam’ın 22 yaşındaki oğlu da 8 yıl ceza aldı. Fabrikalarında binlerce kişinin çalıştığı Musa İmam’ın ağabeyi Türk vatandaşı. Aile 2000-2017 yılları arasında 17 yıl Ülker’in Çin bayiliğini yapmıştı. İmam’ın ABD’deki oğlu Çin Büyükelçiliği’ne mektup yazdı: “Ailemizin tamamı işadamıdır ve bırakın siyasete karışmak veya kamu düzenini bozmak bir yana, hiçbir zaman sabıka kaydı olmamıştır.”

‘Hayalimdeki Çin’in parası Çin’den, duyurusu MEB’den

Çin’in Uygurlara yönelik baskıları tüm dünyanın tepkisini çekerken Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi yazıyla öğrencilere duyurduğu Hayalimdeki Çin resim yarışması 2016 yılından bu yana düzenleniyor. Yarışmanın sponsoru Çin Büyükelçiliği, kazananların katıldığı Çin gezisinin masrafları Çin Kültür Bakanlığı tarafından karşılanıyor. 2016’dan bu yana yarışmayı düzenleyen vakfın başkanı olan Sinolog Bülent Okay, Serbestiyet’e konuştu: “Uygurlar ve Çin arasındaki çelişkiler Amerika ve Batı dünyası tarafından kaşınıyor.”