Yalım Eralp
Filistin: Yıllarca hangi filmleri seyredeceğiz?
Yıllarca Nazilerin Yahudilere yaptığı vahşet filmlere konu oldu. Hala da olmaya devam ediyor. Rusların Ukrayna’ya saldırmasının filmlerini önümüzdeki seneler göreceğiz diye bekliyordum. Kusura bakma Sayın Zelensky. Gaza senin önüne geçmeye aday. On dakikada bir ölen çocukların filmini seyretmeye kalbim yetmez. Filmlerde Netenyahu’yu, Biden’ı ve Blinken’ı kimler oynayacak ? Büyük aktör olmuş olsam bile Netenyahu’yu canlandırmak istemezdim.
Dış politikada ahlak ve Filistin
İlk kez Alman filozof Immanuel Kant tarafından ortaya atıldı ve dış politikada bir parça ahlakın devamlı barışa yol açacağı iddia edildi. Olmadı tabii. Baksanıza uyuyan dev ABD’nin Dışişleri Bakanı yeniden Filistinli sivilleri kollamak lazım derken aksi takdirde Hamas’ın eline “koz veririz” diyor. Yani koz olmasa zararı yok. Biden, ölen Filistinli sayılarını Hamas abartıyor ; o kadar değil diyor. Yani daha az olmasının zararı yok sanki ! Sonunda ABD Dışişleri Bakanı sivil Filistinlileri hatırladı! Filistin devleti kurulursa masum Filistinlilerin naaşları üzerinde kurulmuş olacak. Hiç olmazsa boşuna ölmediler denecek…
Yalım Eralp: “Blinken’ı protesto için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir seyahat ayarlandı”
Blinken nihayet Türkiye’de. Tabii tatsız bir havada geldi. Blinken’ı protesto için Cumhurbaşkanı Erdoğan bir seyahat ayarladı. Dolayısıyla Erdoğan-Blinken görüşmesi olmayacak. Başka ilginç bir şey de var yabancı ajanslarda: Hakan Fidan ile Blinken ortak basın toplantısı yapmayacakmış. Bu tabii ABD’ye rahatsızlığımızı göstermek için atılan bir adım. Uluslararası ilişkilerde keşke Alman filozof Kant’ın dediği gibi bir parça etik ve ahlak olabilseydi. Ama yok. Bakın ABD artık eskisi kadar Rusya’ya “Ukrayna’da sivilleri vurdun, altyapıyı vurdun” diyemiyor. Çünkü bunu Ortadoğu’da söyleyemiyor.
Çin’in İpek Yolu’na yeni rakip: AB’nin Global Gateway (Küresel Geçit) Projesi
Çin, devlet şirketlerine emir vererek süratle hareket edebiliyor. Ama AB’de işler öyle yürümüyor. Küresel Geçit projesinin iki zorluğu daha var: Hangi projelere önem verileceği ve özel şirketlerin nasıl teşvik edileceği. 27 ülke arasında kararlar kolay alınmıyor. (…) Gateway yani geçit sanki farklı ve yeni bir açılıma geçiş gibi. Aslında bunlar için ortaya “Küresel Geçit” koymaya gerek yok. Bunlar ilan edilmeden de yapılabilir şeyler. Ama siyasal bakımdan AB’nin de küresel bir varlık görünmesi gerekiyor anlaşılan.
“Batı ülkeleri nasıl dünyaya insan haklarına riayet konusunda ders verecek?”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’un yeni bölümü şimdi Serbestiyet kanalında: “Henüz soykırım sendromundan kurtulamamış Almanya, peşine Avusturya, Macaristan, Hırvatistan gibi ülkeleri takarak tam bir İsrail yanlısı tutum aldılar. Fransa ortada duruyor. Ateşkes isteyen iki ülke; İrlanda ve İspanya. Çünkü bu iki ülke, AB içerisinde uzun yıllar vatanlarında terörü gören iki ülke. Daha tecrübeliler bu konularda. Bu süreçte bir adam parladı: BM Genel Sekreteri, eski Portekiz Dışişleri Bakanı Guterres. BM Genel Sekreterleri genelde etliye sütlüye dokunmazlar. Ama Guterres öyle değil. Dedi ki “Bu bir terör olayı ama bir boşlukta olmadı.” Aslında John F. Kennedy başka bir şey söylemişti: “Birisini çok köşeye sıkıştırırsanız ısırır.” ABD yolunu şaşırmış vaziyette. Ama Avrupa Birliği’nin insan hakları konusunda bir moral üstünlüğü vardı. Şimdi onu kaybetti. Batı ülkeleri nasıl dünyaya insan haklarına riayet konusunda ders verecek?”
‘İki Devletli Çözüm’ denemesinin perde arkası
İki devlet formülünün temelini, 1967 yılında “6 gün Harbi”ni takiben BM Güvenlik Konseyinin 1967 Kasım ayında kabul edilen 242 sayılı karar teşkil eder. Söz konusu kararın kabulü sırasında Birleşmiş Milletler'de görevli olma konusunda şanslı idim. Önemli bir olaya tanık olmuştum...
Harbin gölgesinde İpek Yolu’nun 10’ncu yılı
İpek Yolu denilen inisiyatifinin 10’ncu yılı Çin’de bir forumla kutlandı. Toplantıya son zamanlarda görmediğimiz Rus devlet başkanı Putin de gelmişti. Çin lideri bu yıl İpek Yoluna 100 milyar dolar tahsis edeceğini açıkladı. G-20 toplantısında açıklanan ve Hint Başbakanına “çiçek” atmak diyeceğimiz “Baharat” projesi ise daha ufak ve İpek Yolu projesine göre bir anlamda “yerel”. “Baharat” Hindistan’da çıkıp ve Suudi Arabistan’dan geçerek İsrail’in Hayfa limanının ardından Yunanistan’ın Pire limanında son bulması planlanan girişim 2027 yılına kadar 600 miyar doları harekete geçirecek ve masraf ve zamandan yüzde 30-40 kazanç sağlayacakmış. Amma devam eden Filistin-İsrail harbi dolayısıyla Hayfa devrede kalır mı ya da Arap ülkeleri Hayfa’nın güzergahın parçası olmasını kabul eder mi?
“İki devletli çözüm için Hamas ile görüşülebilir”
Emekli Büyükelçi Yalım Eralp, Serbestiyet kanalında anlattı: “İki devlet formülü dünyada yaygın biçimde desteklenmeye başladı. Biden da ‘İki devlet formülünden vazgeçmeyeceğiz’ dedi. Sonunda galiba böyle bir şey olursa Hamas ile görüşülecek gibi geliyor. Şimdi denebilir ki ‘Ama Hamas terör örgütü.’ Filistin Kurtuluş Örgütü de zamanında terör örgütü olarak tanımlanıyordu. Ama barışa çok yaklaşılmıştı.”
Filistin’deki durumun düşündürdükleri
Bakıyorum birçok Batılı devlet lideri İsrail’e destek vermek için İsrail’e giderek desteklerini ifade ediyor. Bu anlaşılabilir. Ama Filistin halkı diye bir halk var. Yıllardır işgal altında. Hamas Filistin değildir. Filistin halkının şu sırada içinde bulunduğu felakete atıflar çok cılız oldu. Başkan Biden’ın İsrail’e başta verdiği koşulsuz destek büyük bir gaf.
“Amerikalıların başta İsrail’e sınırsız verdikleri destek konusunda dilleri büyük ölçüde değişti”
Emekli Büyükelçi Yalım Eralp Serbestiyet kanalında değerlendirdi: “Amerikalıların başta İsrail’e sınırsız verdikleri destek konusunda dilleri büyük ölçüde değişti. Birincisi Biden, İsrail’in Gazze’yi işgal etmesinin büyük hata olacağını söyledi. Ayrıca Filistin halkının self-detarminasyon hakkını teslim etti. Bu ne demek? İki devlet formülüne dönülüyor demek.”, “Herkesin merak ettiği soru, bu kadar ABD savaş gemisinin neden Doğu Akdeniz’e geldiği. Cevap; büyük ölçüde İran ve Hizbullah’ın işin içine girmesini engellemek için.”
İsrail kimseyi aptal yerine koymasın, şu anki harekatları Filistin halklarını cezalandırıp topraklarını genişletmeye yönelik
“Hamas’ın yaptığı terörün savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Fakat İsrail’in şu anki harekatı Hamas’tan öç almaya ilaveten Filistin halkını cezalandırmak şeklinde. Ayrıca topraklarını genişletmeye yönelik. Kimseyi aptal yerine koymasınlar”, “Çözüm İran dahil herkesin İsrail’i tanıması ve barış yapması, İsrail’in de iki devlet formülünü kabul etmesi.”
Sınırlarınızı iyi kontrol etmezseniz sınır ötesi operasyonlar da sonuç vermez
Terörü önlemek için başka bir ülkenin topraklarına girerek 30-40 kilometrenin daha güvenliğini üstleniyorsunuz. Üstelik yabancı topraklarda… Bunun yerine sınırları sağlamlaştırmak daha akıllıca olmaz mı? Yeni teknolojiler var. Biliyorum dünyanın her tarafından askerlerce bu fikrin alıcısı yok. Düşünülmesi gerek. Sınırlarınızı iyi kontrol etmezseniz sınır ötesi operasyonlar da sonuç vermez.
Baharat yolu tutar mı ?
Baharat yolunun Süveyş Kanalı’ndan gidilmesine göre zamandan yüzde 40 kazanma ve maliyetten yüzde 30 azalma sağlayacağı iddia ediliyor. Haritada ise pek öyle görünmüyor . İyi hesaplanmış mı kuşkulu en azından… Başka bir sorun da acaba İpek Yolu ile Baharat Yolu ne kadar mal taşır? Ortada bu kadar mal var mı?! Ticarette korumacılık tamamen kalkacak mı ? Yaptırımlar ne olacak?Bu tür projeler ilk bakışta cazip görünse de sonunda maliyet ve zaman faktörleri ağır basar. Türkiye’nin “vay bizi nasıl by-pass ederler” diye endişe etmesine gerek yok. Belki oldu olacak Hayfa’dan Pire’ye giderken Mersin Limanı’na da uğrarlar ! Pire limanında çoğunluk hisse ise Çin şirketinde….
Patrik’i ağırlamak ya da unutulan bir kavram: Yumuşak Güç nedir?
Vatikan Büyükelçimizin Patrik’i ağırlaması. Birçok sert ifade kullanıldı. Patrikhane Türk kurumu diyoruz. Patrik Türk vatandaşı. Geçmişte de meslekten gelmiş her Büyükelçi ülkeye gelen Patrik’i ağırlamıştır. Araştırmadan sinirlenmek doğru değil.
“Kardak kayalıkları iki taneydi, Yunan askeri olmayana çıkıldı, SAT komandoları giderken motorları bozuldu, kürek çektiler”
1996’da Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak kayalıkları krizinin perde arkasını dönemin Başbakan’ı Tansu Çiller’in dış politika danışmanı emekli büyükelçi Yalım Eralp yazdı: “Yunan askerleri Kardak’a çıkınca Başbakan Çiller siyasi bakımdan zorda kaldı. Biz de çıkalım ve Yunan bayrağı indirelim diyordu. Toplantılar yapıldı. Son toplantıda rahmetli Büyükelçi İnal Batu o kayalıklar iki tanedir adı İkizce’dir biz Yunan askeri bulunmayan diğer kayalığa çıkalım demiş. Anlaşılan iki kayalık olduğunu kimse bilmiyordu! Öyle de yapıldı.
O zamanın Donanma Komutanı Salim Dervişoğlu Amiral anlatmıştı. Kayalığa çıkmak için SAT komandolarını götüren botun motoru bozulunca Salim Amiral ‘kürek çekerek gidin sessiz olur’ demiş. Kriz sırasında muhalefette olan Yılmaz’dan Kardak konusunda beyanat yapmamasını önerdim. O da yapmadı.”
“Erdoğan’ın New York’ta Güney Afrika lideri ile görüşmesi Türkiye’nin BRICS’e yeniden ilgi duyduğu anlamına gelebilir”
Yalım Eralp: "Güney Afrika lideri ile Erdoğan'ın görüşmesi ilginçti çünkü Güney Afrika BRICS'in önemli bir üyesi. BRICS her ne kadar ekonomik bir kurum olsa da aynı zamanda siyasi bir kurum. BRICS'in ana amacı dünya finans sistemindeki batı hegemonyasını sonlandırmak. Peki niye ilginç buldum? Hatırlarsanız 2017 yılında Türkiye BRICS'e bir ilgi duydu. Sayın Erdoğan'ın "AB ile gerekirse yolları ayırırız" demesinden sonra Güney Afrika lideri ile görüşmesi bende acaba Türkiye yeniden BRICS'e ilgi mi duyuyor merakı oluşturdu."
CHP: Heyecan için değişim
CHP değişimi tartışıyor. Ama bence eksik. Kemal Bey'in etrafındakiler “Neyi değiştireceksiniz“ diye tutturmuşlar. Anlatayım. Mağazalar vitrin değiştirir. Eskisi kötü olduğundan değil... Olası alıcıda heyecan yaratmak için. Parası olanlar mobilya değiştirir; eskisi kötü olduğundan değil. Gene parası olanlar her yıl farklı bir yere tatile giderler. Bir önceki kötü diye değil. Yeni bir şey görmek isterler.
Yalım Eralp: “Ukrayna savaşı sürerken bazı ülkeler Rusya’dan uzaklaşmaya çalışıyor”
‘Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Ukrayna savaşının öne çıkmayan bazı yönleri var. Bazı ülkeler Rusya’dan uzaklaşmaya çalışıyor. Paşinyan bunun en güzel örneği. ABD ile ortak manevra yaptı. Sadece Ermenistan değil, Orta Asya ülkeleri de bir zirve düzenleyip nasıl başlarının çarelerine bakacaklarını konuştular. Rusya üzerinden geçen ticaret de azalmaya başladı. Nitekim Kazakistan petrolü gönderecek farklı yollar arıyor. “
“Putin şimdi de azınlıkları kışkırtıyor: Moldova’da Gagavuzlar, Özbekistan’da Kara Kalpaklar, Azerbaycan’da Talışlar”
“G-20 toplantısı adeta bir Modi-Show’a döndü. Hindistan başbakanı Modi’yi Batılılar destekliyor. Çünkü Çin’e karşı denge olmasını istiyorlar”, “Putin, azınlıklarla uğraşmaya başladı. Moldova’da Gagavuzlar, diğeri Özbekistan’da Kara Kalpaklar ve bir de adını hiç duymadığımız Azerbaycan ve İran’da yaşayan Talışlar. Bunlara işaret veriyor, bunların toplantılarına katılıyor temsilcileri ve bunları adeta teşvik ediyor.”
21’inci yüzyılda çeteler devletleri tehdit ediyor
Sınırların birçok yerde şeffaflaşması ve iletişimde liberalleşme beklenmeyen sonuçlar vermeye başladı. Çeşitli alanlarda farklı çeteleşmeler doğurdu. Afrika’daki terör örgütleri darbelere yol açıyor, Latin Amerika’da çeteler siyasetçileri öldürüyor. Kara para aklama engellenemiyor. Ortada milyarlarca dolar dolaşıyor. İnternet vasıtası ile para yolunu buluyor. Bütün çetelerin işlerini kolaylaştıran bir unsur da devletlerin içinde bunların “yardımcı” bulmalarıdır. Ortada büyük “kazanç” lar var !Bu tür çetelere karşı işin başında ciddi önlemler alınmazsa iş işten geçiyor. Otokratların artması ve siyasette sağa kaymalarda yukarıdaki olguların etkisi yadsınamaz gibime geliyor.
Hindistan ya da Bharat “büyük” devlet olur mu?
1987-1991 yılları arasında Türkiye’nin Hindistan Büyükelçisi olan emekli büyükelçi Yalım Eralp yazdı: Peki Ay’a ve Güneş’e giden Hindistan “büyük” devlet olur mu ? Halen iktidarda bulunan Modi başkanlığındaki BJP partisi tam anlamıyla “Hindu” milliyetçiliğini savunuyor. Hindistan’ın “büyük” devlet olmasındaki en büyük engel “Hindu milliyetçiği” akımı. Bu kadar çok etnik ve ayrılıkçı grup, dil, din ve cemaatin olduğu bir ülke Hindu milliyetçiliğini kabul eder mi? Hindu olmayanlar kendilerinin ikinci sınıf olmasına boyun eğer mi? Şimdi bir de Hindu devleti olduğunu göstermek için olsa gerek anlaşılan India, “Bharat” olacak. İsim değiştirerek ne daha büyük ne daha müreffeh olunuyor.
“Dürzilerin ayaklanması Suriye’de beklenmedik bir gelişme, olası bir durumda Rusya yardıma gelemeyebilir”
Yalım Eralp ile Dünya dönüyor: “Ukrayna’daki savunma bakanı değişiminin sebebi yolsuzluk iddiaları olabilir”, “Avrupalıların ‘Ukrayna taarruzu yavaş ilerliyor’ eleştirisi haksız”, “Fransa Nijer’den askerini ve sefirini çıkartmak için bir formül bulabilir”, “Dürzilerin ayaklanması Suriye’de beklenmedik bir gelişme.”
Doğu-Batı rekabeti artık Afrika sahnesinde yaşanıyor
Evvela Nijer ve arkasından Gabon’da darbe olunca gözler Afrika’ya çevrildi. Sanki Doğu-Batı rekabeti artık Afrika sahnesinde. Eski sömürgeci ülkeler hakim oldukları yerlerden ayrılmak istemiyor. Rusya öte yandan Nijer’deki darbeyi adeta desteklerken Gabon’dakinden endişe duyuyor! Herkesin derdi yeraltı kaynakları.
Rusya Rusyadır. Ama hangi Rusya?
Putin’in 17 Haziran 2023’de katıldığı Finlandiya sınırındaki törende üç bayrak bir arada yer aldı: Rus federasyonu bayrağı, Emperyal Rusya bayrağı ve Orak-Çekiçli Sovyet bayrağı. Bu sembolizm aslında Putin’i tarif ediyor. Stalin’in adını anmadan Putin o zamanların hasretini çektiğini çeşitli vesilelerle ifade etmiştir. Rusya uzmanı Amerikalı diplomat George Kennan, Rusya’nın daima yabancı korkusu duyduğuna işaret etmişti. Bugün de devam ediyor. Kilise rejimin aletidir. Vatanseverlik ön plandadır. Vatan için ölmek şereftir. Okullara vatanseverlik dersi dahi konmuştur. Militarizm ve otoriterlik elzemdir. Otoriteye tehdit teşkil edecek fikirler yasaktır. Putin’e göre Batı zaten moral çöküntü içindedir. “Emperyal” Rusya’nın ana unsurlarının tamamı Putin devrinde geri gelmiştir.
“Hindistan fakir bir ülke ama teknolojik olarak ne kadar ileride olduğunu gösterdi”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Prighozin’in ölmesinin Wagner’in hareketli olduğu Afrika ülkelerinde bir etkisi olabilir”, “BRICS’in farklı bir G-7 olma ihtimali var”, “Hindistan fakir bir ülke ama teknolojik olarak ne kadar ileride olduğunu gösterdi”, “Herson ile Zonguldak arasında tahıl hattı oluşturulması ilhakın kabulü anlamına gelir”, “Nijer’deki Fransız sefaretinin basılıp basılmayacağını göreceğiz.”
“Ukrayna savaşına 2024’te de devam edecek gibi görünüyor”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: “Macaristan ile bizim ortak noktalarımızdan biri İsveç’in üyeliği konusu. Biz Macarlara, Macarlar bize bakıyor. Herhalde bu da görüşülmüştür”, “Kıbrıs’taki gerginliğin büyüyeceğini sanmıyorum”, “Afrika’da Batı ve demokrasi yanlısı ülkelerin oluşturduğu ECOWAS, Nijer’e askeri harekat yapmakla tehdit ediyor”, “Ukrayna’ya F-16 uçaklarının verilmesi savaşın 2024’te de devam edeceğinin öngörüldüğünü gösteriyor”, “Eğer anayasayı ihlalden yargılanan Trump seçime girebilir ve seçilirse elini anayasanın üzerine koyup onu koruyacağına dair yemin edecek.”
Troçki’nin Büyükada’daki harabe köşkünün restorasyonu için finansman aranıyor
20 Ağustos 1940 yılında Stalin’in adamları tarafından Meksika’da bir suikastla öldürülen Troçki için suikastın 80’inci yılında 1929-1933 arasında yaşadığı Büyükada’da konferans düzenlendi. Konferansın ana gündemlerinden biri Troçki’nin Büyükada’da yaşadığı ve şimdi harabeye dönen köşkün akıbetiydi. Konferansta konuşan Amerikalı Troçki uzmanları David North ile Eric London’ın evin bir Troçki araştırmaları merkezi olmasını önerdi. Bir işadamına ait olan, harabe haldeki binanın restorasyonu için finansman aranıyor. Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül gerekli izinler için yardımcı olacağını açıkladı. Finansman bulunursa belki Ada’daki Taş Mektep’i fevkalade restore eden İBB bu tarihi binayı da restore eder.
Neymar’a 100 milyon dolar, Ronaldo’ya şu kadar, Benzama’ya bu kadar …
Diplomasi alanında son zamanlarda adını duyuran Suudi Arabistan bir süredir futbol piyasasını da sarsıyor. Futbol kulübü satın almanın dışında inanılmaz rakamlarla şöhretli futbolcuları Suudi Arabistan’a getiriyor. Mesela Neymar senede 160 milyon dolar alacakmış. Kullanması için emrine özel jet verilecekmiş. Bilinen tek şey Suudi parasının futbol piyasasını darmadağın ettiği.
Kafkaslarda Hindistan-Pakistan rekabeti
Sanki Keşmir mücadelesinin devamı gibi Hint-Pakistan rekabeti Kafkaslara taşındı. Türkiye’den sonra Azerbaycan bağımsızlığını Pakistan da tanıdı. İkinci Karabağ harbinde Pakistan, Azerbaycan’a taktik danışmalarda bulunmuştu, şimdi de Çin-Pakistan üretimi olan JF-17 savaş jetlerini satmaya hazırlanıyor. Bunun karşılığında Hindistan ile Ermenistan ile ilişkileri ilerletiyor. Hindistan Ermenistan’a 245 milyon dolar değerinde topçu silahları, anti tank roketleri ve mühimmat sattı. Ermenistan da Delhi’de bir askeri ataşelik açtı. Ermenistan, özellikle Rusya Ukrayna ile uğraşırken Hint yardımına ihtiyaç duyabilir.
“Ukrayna’daki savaşta 2. Dünya Harbi’ni andıran bir durum var”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: "Ukrayna'da görebildiğimiz kadarıyla kara harbinde iki tarafta da büyük bir ilerleme yok. 2. Dünya Harbi'ni andıran bir durum var", "Tahıl meselesinde son durum nedir bilemiyoruz. Rusya'nın anlaşmadan çekilme sebebi 'Siz sadece Ukrayna tahılını yolluyorsunuz, Rus tahılını yollamıyorsunuz' demesiydi", "Harbin en yeni tarafı İHA'lar. İki taraf da kullanıyor ama bilhassa Ukrayna kullanıyor", "Nijer'de dün akşam bir umut doğmuştu. Nijeryalı dini liderler cuntayla görüştü ve cunta diplomatik çözüme kapıyı açar göründü. Ancak arkasından eski cumhurbaşkanının vatana ihanetten mahkemeye gönderileceğini açıkladı."