Her ne kadar , 2004 yılında Türkiye ile Avrupa Birliği Türkiye’nin üyelik müzakereleri için Yunanistan ile sorunların ikili müzakereler ile halledilememesi halinde tarafların Adalet Divanına gitmeleri yolunda karar almış olmasına karşın bu gerçekleşmedi. 2004 yılından beri Türk ve Yunan tarafları arasında yapılan ve gizli tutulan “istikşafi” denilen müzakerelerden de şimdiye kadar bir sonuç alınamamış görülüyor.
Netanyahu’nun yolsuzluk, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı dava kapsamında bu hafta üç ayrı duruşmada çapraz sorguya alınması bekleniyordu. Ancak mahkeme, Mossad Başkanı ve Askeri İstihbarat Şefi’nin gizli brifinglerinin ardından duruşmaları ileri bir tarihe erteledi. Trump da yakın zaman önce dosyanın kapatılması için çağrı yapmıştı.
Fetullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olarak bilinen Osman Şimşek, 15 Temmuz öncesinde Hulusi Akar’dan geldiği iddiasıyla Gülen’e sunulan darbe mektubu hakkında yeni bilgiler paylaştı: “2023’te Gülen’le bizzat görüştüğümde, ‘Mektubu açıklayalım’ dedim. Gülen, ‘2-3 ay bekleyin eğer bir şey olmazsa açıklarsınız’ dedi. Neden o zaman açıklanmasına müsaade edilmedi biliyor musunuz? Çünkü hala birileri Hulusi Akar’ın bir şeyler yapacağına inanıyordu ve sürekli olarak mektupların açıklanmasına mâni oluyorlardı.”
Talat Paşa, Kürt düşmanlığı, göçmen nefreti, iktidar karşıtlığı, depreşen tehcir aşkı… Her şeyin birbirine karıştığı, kesiştiği bu kafası karışık millet, YouTube’da ferahlık arıyor. Cumhuriyetin en rijit dönemlerinde bile kimsenin aklına gelmemiş İttihatçı övgüleri, vatan ve hürriyet şehitleri payeleri havada uçuşuyor. 110 yıl önce hiçbirimiz yoktuk, neydi bu hadise, kimdi bu adamlar, arkalarından o günlerde ne yazıldı diye merakı celbolunan birkaç akıl sahibi kalmışsa aramızda, Refik Halit’in şiiri o günlerde İttihatçılara karşı Osmanlıların hislerini öğrenmek için kafi.