Manşet

Çözüm Süreci’nde top MİT’ten Meclis’e geçti

PKK militanları bazıları kilometrelerce uzunlukta olan bir kısmı hastane bazıları sosyal tesise dönüştürülmüş ve on yıllardır her türlü askeri operasyona rağmen ellerinde tuttukları mağaralardan ve üs bölgelerinden Irak’ın Türkiye sınırının daha iç kısımlarına doğru çekildiler. Bu adımla MİT, PKK’nın silah bıraktığını hem devlete hem de Meclis’e teyit etti.Bu teyit kritik, çünkü devlet ve Meclis adım atmak için bu teyitin gelmesini bekliyordu. Ve top artık siyasetin ayağında. MİT ayağa pası attı, kaleyi görüp topu ağlara bırakma sırası siyasette…”

İmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı?

CHP’nin İmralı kararı üzerine “çok şaşırdım, üzüldüm, CHP nasıl böyle bişey yaptı, hayret yani!” anlamında yazıp çizen demokratlara şaşırıyorum. Nasıl bir krediymiş ki bu onlarca yıldır bitmiyor ve her hatası “sen olsan yapmazdın biliyorum” edasıyla karşılanıyor. Gel “heval sana bi sarılayım”ın devri geçti. “Tekne kalkıyor, geliyor musun geliyor musun?” diye soruyorlar insana.

KKTC’de başbakanlığa operasyon: Başbakanlık Müsteşarı ve bir yetkili daha gözaltında

KKTC Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu, Ercan’dan çıkış yapmak isterken Mali Polis tarafından gözaltına alındı. Polis, gözaltının ardından Başbakanlık’taki odasında arama yaptı; bir Başbakanlık yetkilisi daha gözaltında.

Erdoğan, “Stockholm sendromu” tartışmasına girdi: “Tunceli’den Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü milletim çok iyi bilir”

Erdoğan da CHP ile DEM Parti arasındaki “Stockholm sendromu” tartışmasına girdi: "Terörle mücadele adı altında Tunceli’den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir. Sayın Özel hedef saptırmasın. Bir cellat görmek istiyorsa aynaya, kendi tarihine, CHP’nin geçmişine baksın.”
- Advertisement -

Öcalan: “Türkiye’nin ilk yüzyılına damga vuran gizli-açık bir örgütlenme biçimi olan darbe geleneğini aşmaya dönük bir irade güçleniyor”

DEM İmralı Heyeti, Öcalan’ın yeni açıklamalarını duyurdu: “Türkiye’nin ilk yüzyılına damgasını vuran bir kültür, bir siyaset tarzı, gizli-açık bir örgütlenme biçimi olan darbe geleneğini aşmaya dönük siyasi ve toplumsal bir irade güçleniyor. İçinde bulunduğumuz geçiş sürecinde özgün ve bütüncül hukuka dayalı bir barış yasasının gerçekleşmesi ile siyasi şiddet ve demokrasi dışı müdahale olgusu Türkiye gündeminden çıkacaktır. Türkiye’de yönetim ve iktidar şansını doğru kullanmak isteyen her siyasal ve toplumsal kesimin siyasal sorunlara tutarlı yaklaşması ve demokratik çözüme ortak olması gerekir.”

En Son Çıkanlar