Devlet Bahçeli, PKK’nın fesih kararı almak için yaptığı kongreyi duyuran açıklamasından sonra Pervin Buldan’ı telefonla aradı: "Size özel teşekkür etmek istedim. Süreçte katkınız çok büyük. Süreç sizin sayenizde bu noktalara kadar geldi. Bundan sonra da sürecin tamamlanması için elimden ne gelirse yapacağım.”
Şimdilerde PKK’nın kendini feshetmesi söz konusu iken, “Türkler ve Kürtler bu devletin ve ülkenin gerçek sahipleri veya efendileridir” ya da “Türkler ve Kürtler ittifak ederlerse bölgenin hakim gücü olurlar” gibi fikir ve öneriler ya da “Kürtler de önce ulus devlet kurmadıkça Türkler, Araplar ve Farslarla barışamazlar” demek 150 senedir sürmekte olan hatadan çok daha büyük bir hatayı ve çatışmayı icad etmek olacaktır. Hakkaniyetli ve adil olanı şudur: Bölgenin bütün dini, mezhebi, etnik ve sınıfsal sosyolojileri bu bölgenin gerçek sahipleri ve efendileridir.
PKK’nın fesih kongresini yaptığını duyurmasından sonra ilk açıklama DEM Parti’den geldi: “Bugün Türkiye yakın tarihinin en önemli, en kritik eşiklerinden birine dair tarihi bir tanıklık içindeyiz. PKK’nin tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır.”
Özgür Özel, ABD'de Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle tutuklan Rümeysa Öztürk'ün serbest bırakılması sonrası bir açıklama paylaştı: "Trump isteyince Rahip Brunson’u bir gecede gönderen Erdoğan, kendi vatandaşının özgürlüğünü talep edemedi. Biliyoruz ki, Erdoğan’ı Rümeysa’ya susturan güç; KKTC’nin yok sayılmasına da Trump’ın Gazze’yi boşaltma planına da sessiz bırakmaktadır. Bu suskunluk teslimiyettir!"