GÜNÜN YAZILARI

Rutinin dışında

Devlet yetkisini kullanan kişileri hukuktan azade kılmak; Susurluk Çetesi benzeri yapıların devlet içinde yuvalanmasını sağlamış, memleketi bir yargısız infazlar çukuruna ve faili meçhul cinayetler mezarlığına döndürmüştür. Devletin rutin dışına çıkmasına cevaz vermek, bu kara tabloya onay vermekten başka bir mana taşımaz. Zira hukukla bağı kopmuş bir devletin çürümesi, yozlaşması ve çeteleşmesi kaçınılmazdır.

Amedspor’a sevinirken Tarsus İdman Yurdu’na üzülmek

Amedspor, ırkçılığa karşı kardeşliği işleyen bir takım olarak dikkat çekiyor. Geçen hafta Diyarbakır’da oynanan Amedspor- Iğdırspor maçında 35 bin kişinin İstiklal Marşı’nı ayakta dinlemesi ve ardından alkışlaması, tüm ülkede konuşuldu. Spor bir gerilim aracı olarak da kullanılabilir, barış ve kardeşlik için de… Türkiye’nin Kürt meselesi diye bir meselesi bulunuyor. Amedspor başta olmak üzere bölgedeki spor faaliyetleri, bölgeden yetişen yetenekli sporcular; Türkiye’nin birleştirici gücü olarak etkili oluyorlar. Amedspor’u kutluyor, bir üst ligde de başarılar diliyorum.

Birkaç gömlek büyük

Pazar sabahı üç yarım otobüs dolusu taraftar ile Soma’ya doğru hareket ettik. Soma’ya vardığımızda küçük bir Diyarbakır ile karşılaştık. Soma’da Amedspor da taraftarı da çok iyi karşılandı. Belediye Başkanı maça geldi, bütün heyeti tebrik etti. Soma taraftarı da çok sağduyulu davrandı; Emniyet güçleri, gerek maç öncesinde ve gerek maç sonrasında çok nazik, çok kibarlardı. Bugün Bayram Bozyel ile hasbihal ederken olan-biteni çok hoş özetleyen bir anekdot dinledim ondan. Maç ve sonrasını takip eden bir Suriye Kürdü arkadaşı Bayram Abi’ye “Te bê mey, Amedî tev serxweṣ kirin/ Amedspor, bütün Amedlileri alkolsüz sarhoş etti” demiş. Doğru söze ne denir?

31 Mart sonrası iktidar bloğu ve ordu

AKP iktidara geldiğinde bir “kapalı kutu” olan ordu, bütün o sivilleşme çabalarına rağmen kapalı bir kutu olmayı sürdürmekle kalmayıp daha da içine kapanmış durumdadır. Öyle ki, bir zamanların “Genelkurmay gazetecileri” bile mevcut değil. “Yeni bir ordu" fikri etrafında konsolide olmuş ve artık yatışmış bir kurum görüntüsünün ima ettiği gerçekliğin ordunun ideolojik ve sosyolojik kılcallarında ne düzeyde geçerli olduğunun bilgisinden mahrumuz.
- Advertisement -

Yine AB, yine Kıbrıs

AB ülkeleri Türkiye’nin adaylığına son vermek veya müzakereleri sonlandırmak gibi zecri bir adım atmayacak, ilişkileri buzdolabında tutacak, normalde dört yıl sonra yapılacak gelecek seçimleri bekleyecek. Bu arada iktidarımızın sürdürdüğü dış politika neticesinde ülkemizin gururla öne sürdüğü stratejik öneminin de pek kalmadığı, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, hatta Kıbrıs’ın bize alternatif teşkil ettiği söylenebilir. Hatta bu ilk üç ülkede kurulan NATO üsleriyle tarihte ilk defa Boğazların önemi azalmış onlara da alternatif bir kara koridoru kurulmuştur. Bu da hayli düşündürücüdür.

En Son Çıkanlar