Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: Kürt meselenin talep ve hukuk yönüyle ilgili. Bahçeli ve Erdoğan’ın söylemlerinde hiçbir zaman demokrasi kavramına yer verilmediğini görüyoruz. Ancak Öcalan’ın açıklamalarında bu vurgu var. “Paradigma”nın sadece, güvenlik ve silah bırakma süreciyle sınırlı kalmaması, aynı zamanda demokratik bir çerçeveyi de içermesi gerektiğine dair Öcalan’ın bir beklentisi olduğu anlaşılıyor.
Yıldıray Oğur, Suriye’de son durumu ve neler olabileceğini geçen hafta Halep, Hama, Humus ve Şam’ı dolaşan eski Hatay Milletvekili Mehmet Alğan ile konuştu: Allah-u Ekber, Suriye’de baskıcı Baas rejimine karşı senden daha büyük otorite var diyen ve insanları eşitleyen bir siyasi slogana dönüştü.” “Esad döneminde Suriye’de Sünni Müslümanlar için medeni hukuk şeriata dayanıyordu. Ama bir müftü bile sakal bırakmak için rejimden izin alıyordu.” İnsanlar kayıplarını aramak için duvarlara resimlerini asıyor. Herkes Muhabarat’ın kendi hakkında tuttuğu dosyayı arıyor” “İsrail Şam’a yürümüyor, Türkiye’de abartılı bir anlatım var.” “Suriye’de laiklik talep edenler ister istemez Baascılıkla itham ediliyor. Çünkü laiklik kavramı Baascılığı hatırlatıyor.”
Yazar ve siyaset bilimci Şahin Alpay, hatıratı “Bir Hikâyem Var"ı Serbestiyet’e anlattı: “Suriye ve Filistin Kurtuluş Hareketi içerisinde, geçirdiğim toplam 9 ayda kendimi bir çıkmazın içinde görüyordum. Bir yandan Türkiye'de bir komünist devrim yapma düşüncesi, diğer yanda karım ve kızım. Ve bu açmazdan kurtuluşun ölümle mümkün olabileceğini düşünüyordum. FKÖ yöneticilerine ‘Ben İsrail'e yapılacak ilk operasyona gönüllü olarak katılmak istiyorum' dedim. Bu operasyonda mutlaka ölmeyi ve bu açmazdan kurtulmayı umut ediyordum."
Etyen Mahçupyan: “Kürtlerde ve Kürt meselesinin demokratik çözümünü isteyen Kürt olmayanlarda Suriye ve Rojava konusunda pasif ve romantik bir hayalcilik görüyorum. Gerçekçi bir siyasi analizle ele alınmasından kaçınıyor ve bunu kendilerine yediremiyorlar. Ama Rojava’da artık Türkiye’nin eli güçlendi. HTŞ’nin silah bıraktığı, siyasete açıldığı bir yerde, YPG silahlı kalamaz. Suriye’deki olayı kendi başına düşünmenin zamanı geldi. Kürtler için konuşulacak avantajlı yer Türkiye, Rojava değil.”
16 yaşından beri Türkiye’de yaşayan mühendis Aisha, lise son sınıf öğrencisi Sara, Suriye yemekleri yapıp satarak geçinen Fatima, yıllardır rüyalarında evine döndüğünü gören Asma… Suriye’den İstanbul’a gelen ve çevrelerine uyum sağlamak, sosyalleşmek için yıllardır Türkçe dersi alan kadınlar. Şimdi ise hem mutlu hem de şaşkınlar. Suriye’deki rejimin yıkılmasıyla ilgili duygu ve düşüncelerini Suriyeli kadınlara sorduk.