Yazarlar

Güzel annem

Annem, gitti. Her tarafı tuhaf bir tek başınalık. O bile değil. Anlatılamıyacak bir eksiklik. Bir olmamışlık. Çürümüşlük hissi. Öyle yetimlikle, öksüzlükle alâkası olmayan bir duygu. Yaşanacak hiçbir şeyin kalmadıklığı. Çocukken annemden utanırdım ben. Bu utanma hissini sanırım okulda edindim ama o okul, annemi oraya getirerek annemle barışmamı, onu kabullenmemi de sağladı bir bakıma. Hayatımdaki tek protesto mitingine (Başörtüsü Yürüşüyüşü) katılmamı da anneme borçluyum. Onun için hissettiklerim zorladı beni o katılmaya.

Normalleşme’nin anlamı: Kimin normu, kimin hâli?

Toplumsal düzlemde normalleşme, yalnızca siyasi bir gündemin değil, gündelik hayatın da sessiz rızasıyla işler. İnsanlar neyin konuşulabilir, neyin giyilebilir, neyin talep edilebilir olduğunu başkalarının bakışlarından, televizyon ekranlarından, apartman WhatsApp gruplarından öğrenir. Böylece çoğu zaman normal sandığımız şey, aslında içselleştirilmiş bir denetim biçimidir. Bugün siyasette sıkça duyduğumuz normalleşme çağrıları, eğer sadece bir tarafın veya belli tarafların pozisyonunu norm kılmak içinse, bu daha çok bir “yeniden hizaya çekme” girişimidir.

Diyanet, devleti hedef alan faiz hutbesi irad edebilir mi?

Diyanet’in bu hutbesi Türkiye’deki 89 bin camide okundu. Bu camilerin bazıları kadınlara miras bırakmanın söz konusu bile olmadığı köylerdeydi bazıları ise kadınların ve erkeklerin sabah erkenden işe birlikte gittiği şehirlerde. Eşit miras dini değil, sosyal ve ekonomik bir mesele. Türkiye’nin Medeni Kanunu’nu aldığı İsviçre’ye 1912’de gelebildi. 1400 yıllık İslam tarihinde ve bizde her zaman kitaptaki gibi uygulanmadı. Arazileri erkek evlada veren örfi hukuk sürdü. Yani dinin hükümleri de zamanın şartlarına, güç ilişkilerine göre esnetilebiliyor.

Çeperin iktidarla imtihanı

15 Ağustos günü yapılan operasyonla gözaltına alınan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in kimliği de öyle. Sivas’tan İstanbul’a göç eden ailenin mensubu, işçi bir babanın evladı, Örnektepe’de büyümüş biri Güney. Yazıda ismi geçen üç siyasetçi de Şerif Mardin’in “çeperden merkeze” tarifiyle anlatabileceği kişiler iken hukukiliğini anlayabilmekte epey zorlandığımız operasyonlarla merkez dışına itiliyor. Eskiden vesayet odaklarınca AK Parti ve kadrolarına layık görülmeyen merkez, bugün CHP kadrolarında yer alan “farklı”ların ötelenmesiyle boşaltılıyor. CHP kendisini, -kısmen- elitlerin tahakkümünden uzaklaştırma çabasındayken, iktidar/devlet bugün onu yeniden eski elitlerine teslim etmeye çabalıyor.
- Advertisement -

Sydney Sweeney’in kotu, Amerika’yı neden gerdi?

Amerika uzun bir süredir 27 yaşındaki Sydney Sweeney’in American Eagle için çektiği kot pantolon reklamını konuşuyor. Sarı saçlı, mavi gözlü ve fit vücutlu Sweeney’in “genlerini” övdüğü reklam liberaller ve solculara göre sinsi bir Nazi propagandası. Cumhuriyetçiler ise liberalleri “Sweeney’in güzelliğinden rahatsız oldular, beyaz kadınlara düşmanlar” diyerek suçluyor, genç sarışın Trumpçı kadınlar Sweeney’i desteklemek için kot giyip topluca dans ediyor. Tartışmaya Trump ve Beyaz Saray da dahil oldu, Sweeney’e destek açıkladı. Bir kot pantolon reklamı üzerine yaşanan bu kültür savaşı, Trump Amerikası’nın trajikomik bir özeti.

En Son Çıkanlar