Yazarlar

Fenerbahçe bu engeli de aşacaktır

Fenerbahçe gibi karmaşık, milyonlarca taraftarı olan bir takımı yönetmek, böyle bir camiayı tatmin etmek elbette kolay değil. Ali Koç başkanlık seçimini kaybetti. Sahada da takım iki puanı kaptırdı. Hangisinden başlasak? Fenerbahçe’in 6 maçının 3’ünü berabere bitirerek 6 puan kaybetmesinden mi? Onca çabaya rağmen 7 yılda bir futbol şampiyonluğu kupası kazanamayan Ali Koç’un dramından mı? Serbestiyet sitesinin sabah toplantılarında, Galatasaraylı Tuncer Köseoğlu’nun övünerek güne başlama hareketleri devam ediyor.

Şara, SDG’yi Türkiye ile tehdit etti mi?

Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın bir grup uzmanla görüşmesinde, “SDG, Aralık ayına kadar Suriye’ye entegrasyon konusunda ayak sürümeye devam ederse, bölgede Türkiye’nin askerî operasyonu gündeme gelebilir” dediği iddia edilmişti. Görüşmede bulunan Uluslararası Kriz Grubu kıdemli uzmanı Dareen Khalifa’ya Şara’nın böyle bir cümle kurup kurmadığını sordum: “Kesinlikle yıl bitmeden bir anlaşmaya varılamazsa Türkiye askeri operasyon yapacak demedi. Ama şunu ima etti: Türkiye’nin askeri harekatı tamamen olasılık dışı değil. Ama genel havası oldukça pozitifti.”

İsrail arkeolojisi: Geçmişi kazarak geleceği kurgulama ideolojisi 

Silvan Kitâbesi olayı, İsrail’in arkeolojiyi bilimsel bir disiplin olmasının ötesinde, gasp ve işgali meşrulaştıran siyasal bir enstrüman olarak konumlandırdığının en çarpıcı örneklerinden biri. Kudüs ve çevresinde yürütülen kazılar, Siyonizm’in “kadim Yahudi başkenti” anlatısını güçlendirmeyi hedeflerken, kentin çok yönlü ve çok kültürlü tarihsel gerçekliklerini görünmez kılmayı, daha doğrusu yok saymayı amaçlamaktadır.

Biz nasıl hayvanlarız!

The New York Times’in 61 yıl önceki manşeti ülkeyi sarsıyor: “Biz nasıl insanlarız?” O korkunç olayla “Biz nasıl hayvanlarız?” sorusu da geliyor dilimin ucuna. Hani o harcıâlem “Bunu hayvan bile yapmaz!” deyişini hatırlayarak. Yaşanan eziyetler, “işkence”ler, insana, özgürlüğüne, hayatına “tecavüz”ler sadece öyle trajedilerden de ibaret değil. Geçmişte de kalmıyor.
- Advertisement -

İnsanlık krizi

Camus’ya göre, olan biteni uzaktan izleyen, sessiz kalan ya da duyarlılık gösteremeyen her insan büyük öğretiler karşısında bireysel duygularını ve tutkularını yitirmiş bir köledir. Esaret altındadır. Mersault tam olarak bu insanı temsil eder. Buna karşın, büyük bir aldanışla hala özgür ve bağımsız olduğunu düşünmektedir. “En gururlu dostlarım hala İspanyol hapishanelerinde mahkumsa kim benim özgür olduğumu söyleyebilir?”

En Son Çıkanlar