Onur Erkan
Yeneroğlu: “‘Kızılay’da Somalili görmek istemiyorum’ diyen bir emniyet müdür yardımcısından söz ediliyor”
DEVA Partisi milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Ankara Kızılay’da Somalililerce işletilen kafe ve lokantalara yapılan baskınlar hakkında Serbestiyet’e açıklamalarda bulundu. Nisan 2021’de Sözcü gazetesinde “Ankara’nın göbeği Somali oldu” başlıklı habere kadar hiçbir problem olmadığını, o haberin çıkmasından bu yana ise Somalilere ait işletmelere hemen her gün polis baskını yapıldığını söyleyen Yeneroğlu, bir emniyet müdür yardımcısından özellikle söz edildiğini ve olayın takipçisi olduğunu belirtti.
RÖPORTAJ | “Üniversiteyi ‘saklı bahçe’ anlayışından çıkartmak gerekiyor”
DEVA Partisi’nin “üniversiteleri halka açacağız” vaadi tartışma yarattı. Partinin açıkladığı Yükseköğretim Eylem Planı’nı hazırlayan DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen’e bu vaadin gerçek içeriğini sorduk: “Üniversiteler artık eskisi gibi hayatın bir evresinde gidilen değil her yaşta gidilen yerler. Yeri gelir master için, yeri gelir bir programa katılmak için gidilir. ‘Üniversiteyi halka açıyoruz’ cümlesi ‘Suriyelileri sınır dışı ediyoruz’ gibi popülist vurucu cümlelere benzetilebilir. Ama karşılığı hayat boyu eğitimdir. İnsanlar gitsin orada piknik yapsın demiyoruz.”
Al Jazeera muhabirinin ölümü: İsrail bir videoyla Filistinlileri suçladı, Al Jazeera başka bir videoyla İsrail’i yalanladı
İsrail Dışişleri, Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akleh’in ölümünü aydınlattığı iddiasıyla sosyal medya hesabından bir video yayımladı. Bir çatışma esnasında çekilmiş 15 saniyelik videoda Arapça “Bir askeri vurduk, yerde yatıyor” sözleri duyuluyordu. İsrail Dışişleri, Cenin ve civarındaki çatışmalar sırasında hiç İsrail askerinin ölmediğini belirterek, videodaki kimliği belirsiz Filistinli şahsın kast ettiği kişinin Ebu Akleh olabileceğini öne sürdü. Hemen ardından Al Jazeera, çatışma esnasında çekilmiş bir başka videoyu yayına koydu. Videoda, Ebu Akleh'in cansız bedeninin hemen yanında bulunan bir gazetecinin kendini açılan ateşten korumaya çalıştığı ve olay yerinde herhangi bir silahlı Filistinlinin bulunmadığı görülüyor. Videoda görülen ve olaydan sağ kurtulan gazeteci, Ebu Akleh'in çatışma esnasında değil İsrail askerlerinin gazetecilere ateş açması sonucu hayatını kaybettiğini söyledi.
RÖPORTAJ | “BM heyeti kamplarda tutulanlarla Çinli yetkililerin olmadığı ortamda konuşmalı”
İnsan hakları savunucusu avukat Gülden Sönmez ile, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet’in Uygur Özerk Bölgesi’ni de kapsayacak Çin ziyareti üzerine konuştuk: “Heyet, Çin makamlarının kontrolü dışında bir çalışma yapabilirse başarılı bir denetim yapabilir. Bütün dünyanın gözü üzerlerinde. BM’nin en az 1 milyon insanın kamplarda tutulduğu yönünde kendi beyannamesi varken; bunu tespit etmek için giden heyetinin bir şey göremeden çıkıp gelmesi, BM’nin meşruiyetinin sorgulanması anlamına gelir.”
Nesin Vakfı yöneticisi: “İzinsiz yardım kampanyası düzenlemedik, bağış kabul ettik”
İstanbul Valiliği tarafından banka hesapları bloke edilen Nesin Vakfı’nın yöneticilerinden Süleyman Cihangiroğlu Serbestiyet’e konuştu: “Vakıfların bağış kabul etmesi doğaları gereği haktır. Yardım toplamak ise izne tâbi. Bu ayrımı biz de biliyoruz. Aziz Nesin Vakfı’na insanlar zaten düzenli olarak bağış yaparlar. Yaptığımız yardım kampanyası düzenlemek değil, bağış kabul etmektir.”
“Pelikan diyenler terör örgütü” soruşturmasında 34 tanınmış isim şüpheli: İsmail Saymaz, Ahmet Şık, Barış Terkoğlu…
Gazeteci Hilal Kaplan’ın şikâyeti üzerine İsmail Saymaz, Ahmet Şık, Selim Temurci, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Aydın Ünal, Murat Ağırel, Cengizhan Çelik, Fırat Erez, Taha Ün, Cemile Bayraktar, Kenan Alpay, Ali Tarakçı, Atılgan Bayar gibi isimlerin de aralarında bulunduğu kamuoyunca tanınan 34 kişi hakkında “Pelikan diyenler terör örgütü” soruşturması başlatıldığı öğrenildi. Serbestiyet’e konuşan soruşturma şüphelilerinden gazeteci Cengizhan Çelik: "Hilal Kaplan ve eşi Süheyb Öğüt hakkımda daha önce de 'Boshporus Global’e pelikancı diyor' diye şikâyette bulunmuştu. Yargı o şikâyeti ciddiye almadı. Şimdi el yükselterek 'terör ve organize' kapsamında bir soruşturma başlatmışlar. Beraber suçlandığım diğer kişilerden yüzde doksan beşini hayatımda bir kere bile görmedim.”
ÖZEL HABER | Hayır, “Burası Eminönü değil Afganistan önü” diyen kişi Afganistanlı değil, Iğdırlı
İstanbul Eminönü’nde Afganistan Bayrağı açan üç genci gösteren TikTok videosunda “Burası Eminönü değil Afganistan önü” denmesi sosyal medyada milliyetçi tepkilere neden oldu. Oysa bu ses üç Afganlı gençten birine değil, videoyu yayımlayan “Feritcan.76” adlı TikTok hesabına ait. O da Afganistanlı değil Iğdırlı. “Feritcan.76” adlı kullanıcı, bayrakla fotoğraf çektiren Afgan gruba tepki göstermek için bu videoyu paylaştıktan sonra kendisi de Afganistanlı zannedilerek çok tepki alınca paylaşımını kaldırdı.
ÖZEL HABER | Mısır’a yeni jest: İstanbul’dan yayın yapan Müslüman Kardeşler kanalı Türkiye’den ayrılıyor
Mısır’la ilişkileri normalleştirme yolunda yeni bir adım atıldı. Sekiz yıldır İstanbul’dan yayın yapan Mısırlı Müslüman Kardeşlerin uydu kanalı Mükemmilin, yayınlarına Türkiye dışında devam edeceğini açıkladı.
RÖPORTAJ | “Altı liderin ayrı ayrı vaat dile getirmelerinin toplamda bir heyecan oluşturması mümkün değil”
“Şimdi hayali bir lider-seçmen diyaloğu düşünelim. Liderlerden biri bir yere çıktığında, ‘ben Türkiye’yi ekonomik krizden çıkartacağım’ diyor. Seçmen ona diyor ki ‘ben sana iktidar vermeyeceğim. Bu altılı masanın içindeki herhangi bir partiye iktidar vermeyeceğim. İktidarı, sizin toplamınıza verebilirim. Onun için bana tek başına ne yapacağını anlatma.’ Seçmen, ‘karşıma bir ittifak olarak gelecekseniz, ittifakı bir siyasi özne olarak görmek ve dinlemek isterim’ diyor.”
RÖPORTAJ | “Muhalefet, Gezi Davası’nı iktidarın çizdiği sınırlar içinde ele aldı”
Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan: “Gezi Davası’nın asıl hikayesi bana kalırsa, Gezi olaylarının mahkûm edilmesinden daha çok; Türkiye sivil toplumunun siyasetle diyalog kanallarının ortadan kaldırılması ve sivil toplumun karar alanından tasfiye edilmesi hedeflerini güdüyor. Stratejinin bu olduğunu düşünüyorum. Ayrıca davanın bu şekilde sonuçlanmasının, seçimler açısından bir taktiksel anlamı olduğunu düşünüyorum. Yine davayı siyasileştiren bir dinamik de o.”
RÖPORTAJ | “’Suriye’ye dönmek istiyor musun’ diye sorduğumuz çocuklar ‘Suriye neresi’ diyor
Sığınmacı Hakları Platformu’ndan eğitimci Taha Elgazi: “Erdoğan ve Bahçeli’nin son çıkışları, Dışişleri Bakanlığı’nın yakın zamanda ‘gönüllü geri dönüş’ içerikli açıklaması konunun artık farklı bir yere geldiğini gösteriyor. İktidarın sığınmacılara bakış açısındaki bu değişim sığınmacı toplumunu çok etkiliyor. Çünkü sığınmacı toplumunun gözünde iktidar yıllardır onların yanında olan ve kucak açan tek siyasi yapıydı.”
HABER YORUM | ‘Enflasyon her yerde yükseliyor’ üzerinden yürütülen gözbağcılığı hangi ‘tekniklere’ dayandırılıyor?
İktidar ve iktidar medyasının enflasyon konusundaki gözbağcılığı bir gizleme-öne çıkarma tekniğine dayanıyor. Bu ‘tekniğe’ göre, Avrupa’da enflasyonun bir yıl içinde iki, üç katına çıktığı söyleniyor ama kaçtan kaça çıktığı ustalıkla gizleniyor. Oysa 2’den 4’e ya da 3’ten 6’ya çıkan bir enflasyonla, Türkiye’de olduğu gibi 15’ten 60’a çıkan enflasyon arasında çok büyük bir fark var. Aynı şekilde, toplam enflasyonu öne çıkarıp gıda enflasyonunu gizlemek de başvurulan bir başka taktik: Türkiye, gıda enflasyonunun toplam enflasyon içindeki payı bakımından Avrupa ülkelerinin hepsinin önünde.
İktidar basını yine yutkundu: Erdoğan, Pakistan’daki ‘Amerikancı darbe’ sonrasında iktidara gelen yeni yönetimi tebrik etti…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Pakistan’da başbakan İmran Khan’ın parlamentoda güvensizlik oylaması sonucu devrilmesinin ardından yerine seçilen Şahbaz Şerif’i tebrik etmesi, Pakistan’daki hükümet krizini en başından itibaren “Amerikancı darbe” diye değerlendiren iktidar basınında sessiz bir şaşkınlıkla karşılandı. Şimdi, “Darbeye direnmek çılgın Türklerin dünyaya bir armağanıdır. Pakistan'ın yanındayız” türünden yorumların serencamı merak ediliyor.
RÖPORTAJ | “ABD’deki Trump senaryosu Fransa’da da yaşanabilir”
NTV Strasbourg temsilcisi Kayhan Karaca: “İkinci turda sol bir adayla yüzleşmek Macron için esas felaket senaryosudur. Macron bundan çok korkuyordu. Çünkü solun Macron’a karşı kazanma şansı, Le Pen’in kazanma şansından daha yüksektir. Son anketler ikinci turda Le Pen'e karşı sadece yüzde 53 oyla kazanacağını gösteriyor. Bu, kapatılmayacak bir fark değil. ABD'deki Donald Trump senaryosu Fransa'da da yaşanabilir... Rusya’nın Ukrayna işgalinin başlamasıyla işin rengi tamamen değişti.”
Mossad ajanlığıyla suçlanan Filistinli: “Hamas’ta görev yaptım, İsrail aleyhindeki faaliyetlerim için gözaltına alındım sanmıştım”
Mossad ajanı oldukları suçlamasıyla Filistinli ve Suriyeli 16 kişinin yargılandığı davanın ikinci celsesinde, sanıkların tamamının tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Filistinli sanıklardan Abdurahman Abunavah, suçlamayı reddederek Filistin’de bulunduğu dönemde Hamas iç güvenlik biriminde çalıştığını söyledi. Sanıklardan Muhammed Salhab, kendisiyle irtibata geçen kişilerin Mossad bağlantılı olduklarını bilmediğini belirterek, öğrendikten sonra şebekeyi ortaya çıkarmak için Türkiye’deki otoritelere yardımcı olduğunu öne sürdü. Filistinli sanık Nahid Kafernah, gözaltından önce kaçırılarak işkence gördüklerini söyledi. Davadaki sanıklardan üçünün avukatlığını yapan Av. Ali Çınar, işkence iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
İstanbul’da el konulan Rus havayolları uçakları: Avrupalı şirketler, Rus firmalarına kiraladıkları uçak sözleşmelerini feshetmişti
Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası yürürlüğe konan AB’nin yaptırımları arasında, Avrupalı şirketlerin Rusya havayolu firmalarına kiraladıkları uçakların sözleşmelerinin iptali de yer alıyordu. Rusya şirketleri, uçaklara el konulmaya başlanması üzerine uluslararası uçuşları durdurdu. Rusya Ulaştırma Bakanı, Rus firmalarının kullandığı toplam 78 uçağa sefer yaptıkları ülkelerde el koyulduğunu duyurdu. Türkiye’de de el konulmuş İrlanda uçakları olsa da resmi bir açıklama yok. Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp’e göre “Türk kaynaklarından hiçbir şekilde bilgi alınamaması iktidarın bu konudan bir rahatsızlık duyduğunu gösteriyor.”
ÖZEL HABER | 17 yaşındaki genç tutuklandığı gün intihar ederek hayatını kaybetti: “Haksız yere tutuklanırsam intihar ederim” demişti
17 yaşındaki Umut Bulut ‘haksız yere tutuklanırsam intihar ederim’ dedikten saatler sonra adli bir suçlamayla tutuklanarak götürüldüğü Elâzığ T Tipi Cezaevi’nde intihar ederek hayatını kaybetti. Serbestiyet’e konuşan ağabeyi Burak Bulut: “39 dakika boyunca cezaevi kamerasının karşısında intihara kalkıştığını gösterir bir şekilde durdu. Çok geç müdahale edildi. Sorumlulardan şikayetçi olacağız.”
ÖZEL HABER | Kenya’da TC vatandaşlığı promosyonlu gayrimenkul ilanları: “Türkiye’den ev al, yanında da vatandaşlık…”
Kenya’da Türkiye’den gayrimenkul satışına aracılık eden bir emlak firması, Türkiye vatandaşlığı promosyonuyla reklam yapıyor. Firmanın sitesinde İstanbul’da bulunan bazı ilanlar “vatandaşlık için uygun” ibaresiyle satışa çıkarılıyor. “Türkiye’ye yatırım yap 3 ayda vatandaşlık al”, “250 bin dolar yatırım karşılığı vatandaşlık olanağı” gibi başlıklarla binalara ve reklam panolarına da ilanlar veriyor. 2018’de Türkiye vatandaşlığı alma seçeneklerinden biri olan gayrimenkul yatırımının alt limiti 1 milyon dolardan 250 bin dolara düşürülmüştü. Serbestiyet daha önce Çin’deki emlak şirketlerinin Türkiye vatandaşlığı vurgulu konut reklamlarını haberleştirmişti.
Harry Potter evreninin yeni filmi gala yaptı: “Dumbledore’un Sırları” II. Dünya Savaşı öncesi dünyayı fantastik evrenden izliyor
Harry Potter evreninde geçen Fantastik Canavarlar serisinin üçüncü bölümü “Dumbledore’un Sırları”nın galası Londra’da Royal Festival Hall’de yapıldı. Galaya, transfobik olduğu suçlaması nedeniyle son dönemde hayranlarıyla ilişkilerinde problem yaşayan Harry Potter’ın yazarı Rowling de katıldı. Rowling; geçtiğimiz günlerde Batı’yı iptal kültürü nedeniyle eleştiren Putin’in bu suçlamayı ve kendisini örnek vermesi üzerine “Batı’nın iptal kültürünün eleştirmenleri, sivilleri katledenler veya onları eleştirenleri hapse atıp zehirleyenler olmamalıdır” diye karşılık vermişti.
‘Ortodoks oligark’ın ‘İstanbul’ adlı şirketi Avrupa aşırı sağını nasıl finanse etti?
Rusya’nın Avrupa aşırı sağıyla ilişkilerini gösteren yeni yazışmalar ortaya döküldü. “Ortodoks oligark” diye bilinen, Kremlin’e yakın isimlerden Konstantin Malofeev’in merkezinde olduğu organizasyon, Avrupa’daki aşırı sağcı partilere Rusya lehine siyasi tutum karşılığı maddi destek sağlıyor. Sızıntı belgelerinde; İtalya’daki aşırı sağcı lider Salvini’nin Moskova’daki ilişkilerine dair yeni detaylar, Malofeev’in Almanya’daki neo-Nazi partisi AfD’nin en radikal isimleriyle teması, Malofeev’in şirketinden gönderilen ve üzerine ücret ile başarılı olması durumunda “ekstra bonus” konulmuş Rusya lehine önergenin aşırı sağcı parlamenter tarafından Avusturya Parlamentosuna sunulması gibi dikkat çekici olaylar var. Malofeev’in şirketinin adı Tsargrad, Rusça “Çar’ın şehri” anlamına geliyor ve İstanbul için kullanılıyor.
RÖPORTAJ | “Ne onlar ziyaret ettikleri için CHP’li oldu, ne biz kabul ettiğimiz için İHH’lı olduk”
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik: “Geçtiğimiz evrelerde CHP’yi, partinin kurumsal kimliği açısından çok doğru bulmadığımız; insanların özgürlüğünü, kendini ifade etmesini, yaşam tarzlarına saygıyı yanlış yorumlamış, yanlış değerlendirmiş kişilerin yönettiği dönemler olmuş olabilir. Bugün CHP’nin eski alışkanlıklarından çok farklı bir noktada olduğunu söylemek lazım…” Gençosman Killik ile Türkiye’yi ve CHP’yi, önümüzdeki seçimlerden beklentilerini, Savcı Sayan’la girdiği polemiği ve geçtiğimiz ay sosyal medyada büyük tepki çeken İHH’lı gençlerle görüşmesini konuştuk.
Orhan Pamuk Fransa devlet radyosunda “Geççek” şarkısını çaldırttı
Konuk olduğu Fransa devlet radyosunda çalınmasını istediği parça olarak “Geççek”i seçen Orhan Pamuk, şarkıda “geçecek” olanın pandemi mi yoksa hükümet mi olduğunun muğlak bırakıldığını söyleyerek, Erdoğan’a yakın bazı köşe yazarları için “Kendilerinin kast edildiğini düşünerek Tarkan’a saldırdılar. Birden şarkı politize oldu” dedi. Türkiye’de yaşamak istediğini söyleyen Orhan Pamuk: “Boğaza bakan evim var, içinde 20 bin kitap var. 70 yıldır orada yaşıyorum. Ve Türk’üm ve bundan da çok memnunum.”
RÖPORTAJ | “CHP bölgede oylarını üç kat artırdı, üçüncü parti oldu”
Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun: 2021’den beri yaptığımız araştırmalara göre CHP’nin Kürt seçmendeki artışı Türkiye genelindeki durumuna nazaran daha yüksek. Diyarbakır’da, Mardin’de, Urfa’da, Van’da, Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı dört büyük şehirde CHP oyları üç kata yakın arttı. Bu illerde CHP’nin vekil çıkarma ihtimali artık kesin gibi görünüyor.
ANALİZ | Herzog ziyareti: İktidar medyasında zoraki sükûnet
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye ziyareti, hükümete yakın muhafazakâr medyada ‘olaysız’ geçti. Görüşmeyi Diriliş Postası İsrail’e karşı, Türkiye Gazetesi ise Avrupa’ya karşı zafer olarak sundu. Yeni Şafak, ziyareti “Barış ve huzur elimizde” başlığıyla verdi. Yeni Akit, bir fotoğraf altı yorumunda da olsa “Filistin halkına zulmeden terör ülkesi İsrail” cümlesiyle birinci sayfadan tepkisini gösterdi. Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan: “Tarafım belli olsun, İsrail işgalci bir cinayet şebekesidir.”
Çin ilk kez izin verdi: BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret edecek
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet, Mayıs ayında uluslararası toplum tarafından Çin’in soykırım yapmakla suçlandığı Uygur Özerk Bölgesi’ni de kapsayan bir Çin ziyareti için Çin hükümeti ile uzlaşmaya varıldığını açıkladı. Ziyaretin ardından bölgeyle ilgili, insan hakları savunucuları ve Uygur diasporasının uzun süredir beklediği BM raporunun da yayımlanacağı duyuruldu. Bachelet bu ziyaret için Çin’e 2018’den beri defalarca talep iletmiş, bugüne kadar olumlu karşılık alamamıştı.
RÖPORTAJ | Galip Dalay: “Ukrayna, Rusya için zafer hikâyesi olmayacak ve Rusya Çin’in ‘junior partner’ine dönüşecek…”
“Rusya bu saldırısıyla kazançlı olduğu sistemin altını oydu…”, “Çin’in ‘junior partnerine’ dönüşüyor…”, “NATO ile Rusya sert bir kapışmaya gidiyorsa, NATO üyesi Türkiye’nin ‘hem NATO üyeliğine devam eder hem Rusya ile Batı arasında jeopolitik dengeleme yaparım’ sürecinin limitlerine geliyoruz demektir…”, “Orta ve uzun vadede Ukrayna’nın Rusya için büyük bir yenilgiye dönüşeceği kanaatindeyim. Ukrayna Rusya için zafer hikâyesi olmayacaktır.”
Emekli askerler Batı’yı suçladı; Rusya’ya ve Putin’e eleştiri yok
Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgelerinin önce bağımsızlıklarını tanıyıp sonra da asker yollamasını değerlendiren Türkiye’den bazı emekli general ve amiraller yaşananları “Batı kışkırtması” olarak yorumladı, Rusya’ya karşı eleştirel hiçbir söz sarf etmedi. Türker Ertürk: “Bu duruma gelinmesinin nedeni ABD’nin kışkırtması”, Cem Gürdeniz: “Biden ve Stoltenberg Ukrayna’yı gücünün ötesinde kışkırttı”, Naim Babüroğlu: “ABD-İngiltere Ukrayna’yı sürekli kışkırttılar.”
Ünlü anarşist akademisyen, gençliğinde CIA’ye raporlar yazdığını itiraf etti; Türkiye’de sosyalistler anarşistlere yüklendi
ABD’li anarşist siyaset bilimci James Scott, gençlik yıllarında bulunduğu Burma ve Endonezya’daki sosyalist gençlik örgütleri hakkında CIA’ya raporlar yazdığını 2018’de itiraf etmişti. İtiraf Türkiye’de ise geçen hafta sosyal medyada dolaşan bir tweet sayesinde öğrenildi. “Anarşizm”, “Devlet Gibi Görmek”, “Toplum Gibi Görmek”, “Tahıla Karşı” kitapları Türkçe’ye de çevrilen ve büyük ilgi gören Scott’un itirafı Türkiye’deki anarşist çevreleri hayal kırıklığına uğratırken, Marksist çevreler ile anarşistler arasında atışmalara neden oldu.
RÖPORTAJ | Nobel’e aday gösterilen Uygur insan hakları aktivisti: “Apple, Adidas, Nike köle işçilik engellenmesin diye Çin lehine lobi yaptı”
Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Uyghur Human Right Project’in Müdürü Ömer Kanat ‘Amerikancılık’ iddiaları için “Zannedildiği gibi Batılı devletlerden kendiliğinden başlamış bir ilgi yok. Trump, 435 üyeli ABD kongresinden 407 oyla kabul edilen Uygur İnsan Hakları Yasası’nı istemeyerek onayladı” diyor. Kanat, ABD Kongresi’nde Çin’de Uygurların çalıştırıldığı köle işçiliğini yasaklayan kanuna karşı Apple, Adidas ve Nike’ın tasarının geçmemesi için Çin lehine lobi faaliyeti yaptığını söylüyor.
Guantanamo’da 5 yıl kalan Murat Kurnaz’ı anlatan film Berlin’de en iyi senaryo ödülü aldı
19 yaşında dine yöneldi, doğup büyüdüğü Bremen kentinde karşısına çıkan Tebliğ Cemaati ile birkaç aylığına Pakistan’a gitti. 11 Eylül’ün hemen sonrasına denk gelen dönüş yolculuğunda, “Talibancı ihbar edene” verilen 3 bin dolarlık ödülü almak isteyen biri, Kurnaz’ın hayatını bütünüyle değiştirdi. Dört yılı aşkın süreyle Guantanamo’da tutulan Murat Kurnaz için annesinin başlattığı hukuk mücadelesi geçtiğimiz yıl “Rabiye Kurnaz George W. Bush’a Karşı” adıyla sinemalaştırıldı. Film, senaristi Laila Stieler’e ve Rabiye Kurnaz’ı canlandıran Meltem Kaptan’a Gümüş Ayı ödüllerini getirdi.