Onur Erkan

Hırsız sanarak jandarmaya teslim ettiği kişi PKK’lı çıkan köylü, PKK tarafından öldürüldü

Şırnak İdil’e bağlı Yavşan köyünde PKK’nın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Abdullah Erçel’in, geçen ay yakalanan PKK’lı Selim Adıyaman’ı jandarmaya teslim eden köylüler arasında olduğu ortaya çıktı. Erçel ve yanında bulunan diğer kişiler köyde gizlenen Adıyaman’ı hırsız zannetmiş, yakalayarak jandarmaya teslim etmişti. PKK destekçisi hesaplar, bu anlarda çekilen bir videoyu paylaşarak Erçel ve yanında bulunanları hedef göstermişti.

ÖZEL HABER | Yeşil Sol-TİP tartışmasında 2007’yi hatırlatan Baskın Oran: “TİP’e verilen oy sosyalizme değil Erdoğan’a gider”

2007 seçimlerinde İstanbul 2. Bölgeden bağımsız milletvekili adayı olan Baskın Oran’a HDP geleneğinin o dönemki partisi DTP önce destek açıklaması yapmış ancak daha sonra DTP'nin İstanbul İl Başkanı Doğan Erbaş aynı bölgeden bağımsız adaylığını ilan etmişti. Sonuçta, oyların toplamı bir adayın seçilmesine yetmesine rağmen hem Oran, hem Erbaş Meclis’e girememişti. Oran, Serbestiyet’e hem 2007 tecrübesini anlattı hem de bugünkü tartışmaları değerlendirdi: “Erbaş aday olunca DTP tarafıyla toplantı yaptık, ‘İkimiz de seçilemeyiz, faturası size çıkar’ dedim. (…) TİP’e verilen oy sosyalizme değil Erdoğan’a gider. Kazanacak olan partiye oy vermek lazım. O da Yeşil Sol.”

Yeni Rakı reklamı: Muhalifler ikiye bölündü, ‘Reisçi’lerde “suçüstü yakaladık” sevinci…

Sosyal medyada birçok AK Parti muhalifi, “O gün geldiğinde” sloganıyla 14 Mayıs seçimlerine gönderme yapan Yeni Rakı reklam filmine olumlu yorumlar yaptı. Ancak bir kısım muhalif, reklamın AK Parti’nin işine yarayacağı düşüncesiyle kaygılı yorumlar paylaştı. “Reisçi” hesaplar ise rakı reklamının muhaliflerce sahiplenilmesinin AK Parti’ye küskün seçmeni geri getirebileceğini düşünüyor. Bazı AK Parti yanlısı hesaplar ise “O gün geldiğinde” kutlama yapmaya hazırlanan ve yurtdışında yaşadığı anlaşılan reklam filmi karakterlerinin “firari FETÖ’cüler”i temsil ettiğini iddia etti.

Yeşil Sol-TİP çekişmesinin iki adresi Hatay ve Ankara 3. Bölge: Nusayriler ve Çerkesler

Yeşil Sol Parti (YSP) ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) arasındaki seçim yarışının iki ilginç kulvarı Hatay ve Ankara 3. Bölge. Hatay’da Nusayri (Arap Alevi) nüfusun yoğun yaşadığı Samandağ’da YSP tanınmış solcu siması Kerem Nalbant’ı, TİP ise Gezi Davası’nda verilen ceza nedeniyle Silivri’de bulunan Can Atalay’ı aday gösterdi. HDP’liler, ittifakın seçmenine Nalbant’a oy verilmemesi halinde iki adayın da meclise girememe tehlikesi olduğunu söylüyor. Ankara 3. Bölgede ise Çerkes dernekleri yöneticileri Yeşil Sol’un 1. sıra adayı Metin Kılıç’ın seçilebilmesi için TİP’e bölgede seçimden çekilme çağrısı yaptı.

Yalçın Küçük’ün öncülüğünde başlayan bir yolculuk: Bugünkü TİP’in öyküsü

Medyatik adayları ve içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın diğer partilerinden farklı olarak 49 ilde Yeşil Sol Parti listelerinden ayrı listeleriyle dikkatleri üzerine toplayan Türkiye İşçi Partisi (TİP), 12 Eylül’de kapatılan eski TİP’e dayanmıyor. Bugünkü TİP’in kökeninde 1978’de eski TİP’ten ihraç edilen Yalçın Küçük’ün çıkarttığı Sosyalist İktidar dergisi çevresinin ilerleyen yıllarda Küçük’ten ayrılmasından sonra kurduğu partiler var. Sosyalist İktidar’ın yazarları arasında gençliğinde sosyalist olan Fatih Çekirge de yer alıyordu. Babası ve amcası eski TİP’in önde gelen isimlerinden olan Can Atalay’ın TİP’ten aday olmasıyla eski TİP’le bir bağ kurulmuş oldu.

Siyasetin sitemkârları: Savcı Sayan, Ali Haydar Fırat, Mehmet Metiner, Aytun Çıray…

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini YSK’ya teslim sürecinde bazı isimlerden sitemkâr tepkiler geldi. AK Parti’den milletvekilliği için Ağrı Belediye Başkanlığı’ndan istifa eden ancak seçilmesi zor bir sıradan aday gösterilen Savcı Sayan: “Aslolan milletin gönlündeki listedir.” CHP’nin aday listesine alınmayan Ali Haydar Fırat: “Bütün muhalefet aday belirlemede TİP kadar heyecan yaratamamıştır.” İYİ Parti İzmir adaylığından çekilen Aytun Çıray: “İdris Naim Şahin’in Ordu 1’inci sıra adayı yapılacağını öğrenince şok oldum.”

AK Parti’nin ulusalcı adayları: Cumhuriyet mitinglerinin konuşmacısı, tweet’lerini silen Ergenekon sanığı, Akşener’in elini öpen vekil

Yakın zamana kadar AK Parti’ye keskin muhalefetiyle tanınan ulusalcı isimler AK Parti’nin milletvekili aday listesinde garanti yerleri kaptı: 2007’de AK Parti’nin Cumhurbaşkanı seçmesini engellemek için düzenlenen Cumhuriyet mitinglerinin coşkulu konuşmacısı Hulki Cevizoğlu, Ergenekon davasındaki savunmalarında AK Parti’yi hedef alan konuşmalar yapan Mehmet Ali Çelebi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıktığı için MHP’den ihraç edilmesine “şereftir” diyen İsmail Ok.

RÖPORTAJ | Aydın Selcen: “Dar çerçeveden bakanlar ‘Irak Kürtleri kendi petrollerini satmamalı’ demeye getiriyor”

Türkiye’nin eski Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen, Irak’ın Türkiye’ye açtığı IKBY’den petrol sevkiyatı davasıyla ilgili Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin aldığı kararı ve kararla ilgili tartışmaları değerlendirdi: “Mahkeme, ‘Irak Kürdistan Bölgesi, Irak Federasyonu'nun bir parçasıdır’ı tescil etmiştir. Dolayısıyla Türkiye, Irak Kürdistan Bölgesi’ni Irak’ın bir temsilcisi olarak muhatap almakla yanlış yapmamıştır. (…) Çok dar bir legalist çerçeveden bakanlar şöyle bir şey diyor: ‘Irak Kürtleri kendi petrollerini satamaz, zaten satmamalı. Maazallah Irak Kürdistanı zaten federe bölge olmuşken bunu bir de petrol gelirleriyle yaşatabilirse Türkiye için bir tehdittir.’”

ANALİZ | Muhalif medyada gazetecilik ve siyasetin iç içe girdiği “Beşli Çete” tartışması

CHP’li Tuncay Özkan’a yakınlığıyla bilinen KRT’nin internet sitesinde, Oda TV’nin sahibi Soner Yalçın’ın muhalefetin “Beşli Çete” dediği iş insanlarının da arasında olduğu iktidara yakın isimlerle birlikte hareket ettiği iddia edildi. Yalçın ise kendisiyle ilgili iddiaları net bir biçimde yalanlamadığı yazısında, ismini anmadan Tuncay Özkan’ın “iktidarın köstebeği” olduğunu ve bu bağlantıyla 2008’de sattığı Kanaltürk için TMSF’den para alma çabası içinde olduğunu iddia etti. Oda TV genel yayın yönetmeni Toygun Atilla, Oda TV’nin YouTube kanalında Mehmet Cengiz’le röportaj yapılması üzerine görevinden istifa etmişti.

Forbes listesine göre Türkiye’nin en zengin iş insanı İbrahim Erdemoğlu’nun yükselişini “Sasaniler” mi sağladı

Forbes 2023 milyarderler listesine Türkiye’den en üst sıradan Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı iş insanı İbrahim Erdemoğlu girdi. Adı az bilinen Erdemoğlu’nu “Türkiye’nin en zengini” yapan şey, sahibi olduğu SASA Polyester’in borsadaki değerinin yüksekliği. Borsada SASA hisse senedi alınmasını savunan “Sasaniler” diye adlandırılan bir kitle de var. “Sasaniler”, bizzat Erdemoğlu’nun “SASA o kadar değerli değil, hisse senetleri alınmamalı” açıklamasına “inanmadı” ve desteğe devam etti.

İletişim Başkanlığı’nın dezenformasyon bültenine girecek haber: “Kılıçdaroğlu’nun seçim sloganı terör örgütlerinin dilinde”

İktidar medyası, THKP-C’ye ait olduğunu öne sürdüğü, arka planda Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafı bulunan ve nereden alındığı açıklanmayan bir ‘afiş’i “terör örgütleri Kılıçdaroğlu’na oy istedi” başlığıyla haberleştirdi; “Açalım kızıl sancağı, geçsin Yezid’lerin çağı” sözlerinin de Kılıçdaroğlu’nun seçim sloganı olduğu iddia edildi.

Mehmet Ağar’ın Aliyev’lerle 1992’ye giden ilişkisi: Yalıkavak Marina, “1995 darbe girişimi”, “özel hayatla ilgili destekler…”

Mehmet Ağar’la İlham Aliyev’in 26 Mart tarihli fotoğrafı, Sedat Peker’in Yalıkavak Marina hakkındaki iddialarını hatırlattı. Peker, Ağar’ın Yalıkavak’ın sahibi Mansimov’a ‘kumpas’ kurarak Marina’ya ‘çöktüğünü’ iddia etmişti. Gazeteci Saygı Öztürk, daha sonra Ağar’ın kendisine yabancı bir ülke cumhurbaşkanının ricasıyla Marina’nın yönetimine girdiğini söylediğini belirtmişti. Adı verilmeyen cumhurbaşkanının İlham Aliyev olduğu düşünülüyor. Fakat Ağar ve Aliyev soyadlarının birlikte anılması bundan çok önceye, 30 yıl kadar geriye gidiyor.

Hizbullah’ın öldürdüğü İzzettin Yıldırım’ın yol arkadaşları HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na katılmasına ne diyor?

Zekeriya Özbek: “Yanlışlar üzerine, zulümler üzerine, haksızlıklar üzerine ittifak olmaz. İttifak, Allah'ın hidayeti noktasında olmalıdır. Bunun dışındaki bir şeye hoş bakmayız...”, Muhammed Salar: “Şu an ülkedeki iktidar bloğunun temsil ettiği yeşile boyalı kırmızı elmanın, dinci ve milliyetçi rejimin, İslam’a da topluma ve bölgeye de çok zarar verdiğini görmemek körlük olur. Böyle bir durumda sadece HÜDA PAR değil, referansı İslam olan tüm grupların, cemaatlerin eğri değil doğru oturup doğru değerlendirmelerde bulunmaları gerekmez mi?”

Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’in fotoğraf albümü: “Yeni büyük Türkiye’mize hayırlı olsun”

Alaattin Çakıcı’ya yakınlığıyla bilinen Ferhat Aydoğan’ın Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’le çekilmiş fotoğraflar paylaşması, Çetin’in daha önce birlikte fotoğraf çektirdiği başka kişileri hatırlattı: Gürcistan’da cezaevinde olan Galip Öztürk, Emniyet’in suç örgütleri listesindeki Selahattin Yılmaz, Demir Yumruk Operasyonu kapsamında suç örgütü liderliğiyle suçlanan Hüseyin Eryılmaz, Paramount Otel’e tankla girdiği iddia edilen Cihan Ekşioğlu… Galip Öztürk evinde misafir ettiği Çetin için “Arif Çetin paşamız, yeni büyük Türkiye’mize hayırlı olsun” mesajını paylaşmıştı

RÖPORTAJ | “On yıldır partinin varlığını bile meşru görmeyenler, HÜDA-PAR’ı büyük bir iştiyakla savunmaya başladı”

HÜDA-PAR eski İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük: “Erdoğan’ın ‘yok’ dediği Kürt meselesi için HÜDA-PAR, ‘Ülkenin birinci sorunu’ diyor.” (...) “HDP üzerinden HÜDA-PAR, HÜDA-PAR üzerinden HDP karşıtlığı oluşturmak şu anda bölgede ateşle oynamaktır. İki partinin tabanını karşı karşıya getirecek yazılar yazanlar bölgenin gerçeklerini bilmiyor.” (…) “On yıldır partinin varlığını bile meşru görmeyenler, verilen röportajları bile yayımlamaktan imtina edenler, HÜDA-PAR’ı büyük bir iştiyakla savunmaya başladı.”

RÖPORTAJ | Yeşil’in öldürdüğü Ayten Öztürk’ün babası: “Kılıçdaroğlu’na mektup yazdım, cevap gelmedi, ben de görüşmek istiyorum”

Pazar günü (5 Mart) Bursaspor-Amedspor maçında, üzerinde 90’lardaki faili meçhul cinayetlerin başta gelen faillerinden biri olan ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın resmi olan pankartlar açılmıştı. Kurbanlardan biri de 27 yaşındaki Ayten Öztürk’tü. Öztürk’ün babası Hıdır Öztürk Serbestiyet’e konuştu: “Kızımın cesedi ölümünden bir hafta sonra Elazığ Asri Mezarlığı’nda bir çoban tarafından bulundu. Haber verildi, gittik ama önce tespit edemedik. Cesedi parçalanmış, gözleri çıkartılmıştı. Diş doktoru olan damadım ona diş yapmıştı. Dişlerinden tespit edildi. Ayten olduğunu öyle anlayabildik.”

ÖZEL HABER | Kahramanmaraş’ta fay hattının üzerinde kurulan AFAD Kampüsü ile Şehir Hastanesi kullanılamıyor

Kahramanmaraş’ta AFAD kampüsünün bir binası kullanılamaz hale geldi. Çok yakınında bulunan Necip Fazıl Kısakürek Şehir Hastanesi’ne ise orta hasar raporu verildi. Her iki yapı için proje ve uygulama aşamasında fay hattının üzerinde olduğu uyarıları yapılmıştı. Erdoğan, Bahçeli ve Soylu’nun 20 Şubat’taki Hatay merkezli 6,4’lük deprem anında bulundukları Kahramanmaraş’taki “AFAD Koordinasyon Merkezi”, depremden sonra İl Emniyet binası içinde kurulan bir kriz merkezi.

ANALİZ | Yılmaz Özdil’in Sözcü TV’den istifasının nedeni, Sözcü gazetesinin yayın çizgisi mi?

Yılmaz Özdil, 1 Mart’ta yayın hayatına başlayan Sözcü TV’deki yöneticilik görevinden istifa ettiğini duyurduğu yazısında, CHP’den bazı kişilerin kendisini görevden aldırmak için kampanya yürüttüğünü yazdı. Özdil, Sözcü TV’de Akşener’in Altılı Masa’yı terk etmesine hak veren yorumlar yapmıştı. Sözcü gazetesi ise Altılı Masa’daki kriz sırasında Akşener’i eleştiren bir çizgi izlemişti.

CHP içi entrikaların sultanı: “Hürrem”

Oda TV’nin bir süredir “Hürrem Elmasçı” mahlasıyla CHP kulisleri yazan gizemli yazarı, Altılı Masa'daki kriz sırasında da aktifti. Altılı Masa’yı terk etme çıkışından hemen sonra krizin sorumlusu olarak Kılıçdaroğlu’na yakın altı ismi gösterdi. İmamoğlu ile Yavaş’ın Cumartesi günü yapılması planlanan Akşener ziyaretini de bu isimlerin iptal ettirdiğini iddia etti. Yazılarında İmamoğlu’na sempatisini açıkça belli eden “Hürrem Elmasçı”, daha önce de CHP’de tartışma çıkartan kulis haberler yazmıştı.

ÖZEL HABER | İYİ Parti Milletvekili Subaşı: “İmamoğlu ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının merkezinde yer alması faydalı olmadı”

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı: “Sayın Kılıçdaroğlu'nun aday olması doğaldır ve tecrübesini bu yolla hasretmek isteği, haklı ve bilinen bir gerçeklikti. Buna rağmen Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun son günlere kadar adaylık konusunda ucu açık mesajlarını sürdürmüş olmaları da zihin karışıklığına neden olmuştur.”

KULİS | CHP’li başkanların Akşener’e “arabuluculuk” ziyaretine Kılıçdaroğlu’ndan onay çıkmadı

İmamoğlu ve Yavaş’ın da aralarında olduğu CHP’li 10 büyükşehir belediye başkanı Akşener’le “tatlıya bağlama” görüşmesi yapmak için kendi aralarında anlaşmaya varmıştı. Ancak Kılıçdaroğlu ziyareti veto etti. Akşener’in bugün İYİ Partili milletvekilleriyle yapacağı 14:00’teki toplantı da 16:00’ya ertelendi.

KULİS | Akşener, “masada kendisine karşı tavırdan rahatsızlığını” anlatınca karar “kalkalım” oldu

Meral Akşener yarın (4 Mart) saat 14:00’te İYİ Parti Genel Merkezi’nde partisinin milletvekilleriyle toplantı yapacak. Toplantıda bazı milletvekillerinin, Akşener’in Altılı Masa’yı eleştirirken kullandığı sert üsluptan rahatsızlıklarını dile getirmesi bekleniyor. Kulislere göre Genel İdare Kurulu toplantısında Akşener, önceki gün Saadet Partisi’ndeki Altılı Masa toplantısında kendisine karşı tavırdan duyduğu rahatsızlığı anlattı. Bunun üzerine parti kurulundan ittifaktan ayrılma kararı çıktı.

ÖZEL HABER | Çadır üreticileri: “Malzeme tedarik edemediğimiz için üretimi durdurduk. Tüm malzeme Kızılay’a gidiyor”

Serbestiyet’e konuşan çadır üreticisi firma sahipleri çadır malzemesi üreten fabrikaların “Kızılay’la anlaşmamız var” diyerek kendilerine hammadde vermediği için üretimi durdurmak zorunda kaldıklarını söyledi. Yağmur Branda’nın sahibi Mehmet Adıgüzel: “Özel sektör, malzeme tedarik edebilirken günde toplam 100 bin çadır üretiyordu. Şimdi Kızılay’ın kendi yaptığı ve yaptırdığı en fazla 10 bin civarındadır.” Çağdaş Branda’nın sahibi Erdoğan Bayar: “İhtiyaç sahiplerine çadır yetişmez. Depremzedeler kendileri arayıp bir tane, iki tane çadır sipariş ediyor.”

ÖZEL HABER | İsias Otel’de hayatını kaybeden turizm rehberlerinin enkazdan gönderdiği sesli mesajlar: “Göz göre göre soluyoruz”

Adıyaman’daki İsias Otel’in enkazında Güneydoğu Anadolu Bölgesi uygulamalı eğitim gezisinde bulunan turizm rehberleri ile rehber adayları kafilesinden 31 kişi hayatını kaybetti. Onlardan biri olan Ali Osman Aydın, depremin hemen ardından WhatsApp gruplarından sesli mesajla yandım istemişti: “Biz dışarıyı görüyoruz. İnsanlar bize ulaştı ancak insanların yapabileceği bir şey değil. Buraya AFAD’ın gelmesi lazım, vatandaşla olmuyor. Belden yukarımız sağlam, belden aşağımız beton altında ezildi. Göz göre göre soluyoruz.”

MOSSAD ajanlığıyla suçlanan Filistinlilerden 7’si daha tahliye oldu

Ekim 2021’de “MOSSAD’ın Türkiye’deki gizli birimi” suçlamasıyla tutuklanan Filistinli ve Suriyeli sanıkların yargılandığı davanın son duruşmasında yedi tahliye kararı çıktı. Mahkemenin bu kararıyla 20’si de tutuklu olan sanıklardan 14’ü tahliye edilmiş oldu. Davanın yeni duruşması 17 Mayıs’ta görülecek.

RÖPORTAJ | “Heyetlerde jeoloji ve jeofizik mühendislerinin olmaması bilgisizlikten kaynaklanıyor”

İçişleri Bakanlığı, deprem bölgelerindeki tamamlanmamış bina inşaatlarının devam edip etmemesinin, iki inşaat mühendisinden oluşacak heyetlerin verdiği teknik raporla belirleneceğini düzenleyen bir genelge yayımladı. Yapı Denetim Derneği İstanbul Şube yöneticisi Oğuzhan Sönmez Kaya: “İki inşaat mühendisi kolonlara, kirişlere bakacak; onlar sağlamsa inşaat devam edecek diyor. Peki zemine kim bakacak, esas sıkıntı zeminde. Bu heyetlerde jeoloji mühendisi, jeofizik mühendisi olmalı.”

ÖZEL HABER | Çadır üreticileri: “Günde toplam 100 bin çadır üretimine ulaştık, sorun koordinasyonda”

Deprem bölgelerindeki çadır yetersizliği tartışmaları devam ediyor. Serbestiyet’e ulaşan bilgilere göre, depremin olduğu 6 Şubat’ta AFAD’ın ve Kızılay’ın depolarında toplam 150 bin çadır bulunuyordu. Çadır yetersizliğiyle ilgili tartışmaları sorduğumuz çadır üreticileri, sorunun üretimde değil deprem bölgesindeki faaliyetlerin koordinasyonunda olduğunu söyledi. Çadır üreticisi Erdoğan Bayar: “Türkiye’nin toplam çadır üretimi şu an itibariyle 100 bin ve hepsi deprem bölgesine gidiyor. Ama dağıtımında organizasyon bozukluğu, plansızlık var.” Çadır üreticisi Mehmet Adıgüzel: “Müşterilerimiz çadırların tırlarda bekletilebildiğini, yer gösterilmediğini söylüyor. Bir şekilde çadırların dağıtımında sorun var. İBB için yaptığımız, 17 Şubat’ta sevkiyatı yapılan çadırlar daha kurulamadı.”

Kıbrıslılar, Adıyaman’daki otelde hayatını kaybeden voleybolcu öğrenciler için ayakta: “Sorumluların kollanmasını kimse kaldıramaz”

Depreme voleybol turnuvası için geldikleri Adıyaman’daki İsias Otel’de yakalanıp can veren Gazimağusa Koleji’nden 26 ortaokul öğrencisi, 9 veli ve öğretmenin hesabını sormak için KKTC’de aileler ve sivil toplum hukuk mücadelesine başladı. Kıbrıs Türk Barolar Birliği, TBB ile koordine olarak çalışacak 14 kişilik bir komisyon kurdu. Soruşturma kapsamında otelin 3 sahibi ve yöneticisi tutuklandı. Serbestiyet’e konuşan Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı: “Zanlıların bağlantıları nedeniyle kollanabileceğini düşünmüyorum. Olay çok ağır. Sorumluların kollanmasını kimse kaldıramaz.”

RÖPORTAJ | “Yıkımların iki ana sebebi yumuşak kat ve kısa kolon, 1999 depreminde olduğu gibi”

Afet Uzmanı Dr. Kubilay Kaptan: “Bir sıralama yaparsak, 1999 depreminde karşımızda çıkan ilk beş neden, Kahramanmaraş depreminde de ilk beş neden olarak karşımıza çıkar. İki ana sorun yumuşak kat ve kısa kolon. (…) Siyasetin bakış açısı değişmedikçe, yapı denetim mevzuatını ne kadar değiştirirseniz değiştirin hiçbir yere varılmaz.”

RÖPORTAJ | Kerim Rota: “MB 30 milyar bağışlamak yerine Hazine’yle anlaşıp 500 milyarlık deprem tahvili çıkarttırabilirdi”

Merkez Bankası (MB) ve diğer kamu kurumlarının AFAD’a bağışlarını değerlendiren Kerim Rota: “Türkiye’nin MB’nin bağışına değil MB’nin parasal genişlemesine ihtiyacı var. MB’yle Hazine anlaşsaydı da 30 milyarlık değil Hazine’den 500 milyar TL’lik bir deprem tahvili çıkartılsaydı. MB de 500 milyarlık tahvili deprem yardımında kullanmak için zaman içinde Hazine’den satın alsaydı. Kurumlar, şirketler, herkes biraz satın alırdı. Şeffaf bir şekilde yürütülerek harcamalar denetlenebilirdi.”