Reşat Çalışlar

İtalya’yı ayağa kaldıran kaza: Popüler İtalyan Youtuber’lar’ın Lamborghini’li “challenge”ı beş yaşındaki çocuğu öldürdü

600.000 aboneye ve 152 milyondan fazla izlenmeye sahip 20’li yaşlardaki beş İtalyan Youtube fenomeni “Elli saat kesintisiz arabada kalma” konseptli “challenge” (Meydan okuma) için bir Lamborghini Urus SUV’un kiraladılar. Ardından sırayla arabayı kullandılar: 50 saat direksiyon başında kaldılar. Roma yakınlarında Smart marka bir araca hızla çarptılar. 29 yaşındaki annesiyle yolculuk eden beş yaşındaki Manuel hayatını kaybetti, anne ve üç yaşındaki Casal ise ağır yaralı.

Avusturya sosyal demokratları oyları Excel’e yanlış girince…

CHP’deki kurultay tartışmalarına çok benzemese de Avusturya sosyal demokrat partisi SPÖ de 2 Haziran’da genel başkan seçmek üzere kurultay yaptı. SPÖ başkanlığını Doskozil kazandı. Üzüldüm. “Schlager müzisyenine benzeyen değil, klasik siyasetçi tipli adam kazandı” dedim. Sonra Avusturyalıların sosyal medyada bir sürü caps ve meme ürettiğini yani gündemin ve eğlencenin dibine vurduklarını gördüm. İki gün sonra öğrendim ki oylar tekrar hesaplanmış ve Babler kazanmış. Oyların Excel dosyasına yanlış girilmesinden kaynaklı yanlış, düzeltilmiş. Popüler bir Alman yorumcunun şöyle bir yorumuna denk geldim Twitter’da: “Her 2-3 ayda bir Avusturya'da bir şey oluyor ve her seferinde bu şimdiye kadar herhangi bir yerde meydana gelmiş en saçma saçmalık oluyor.”

Portekiz’de Tutti Frutti gerilimi

“Avrupa’da yükselen sağ”… Bu söylem üstünden yıllardır klişeleşmiş analizler yapılır. Ancak Portekiz’de şu an gerçekten kendine özgü bir sağ yükseliş örneği görüyoruz: Chega… Zaman zaman ünlü diktatör Salazar’ın mirasçısı olarak tanımlanan Chega… Bu partinin yükseliş nedenlerinden biri de, yıllardır sürmekte olan Tutti Frutti yolsuzluk operasyonu.

28 Mayıs: İspanya için de kader günü

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için sandık başına gittiği 28 Mayıs günü İspanya da kritik yerel seçimler için sandık başında. Kritik çünkü bu seçim Aralık ayındaki genel seçimler öncesi Başbakan Pedro Sanchez için bir referandum haline geldi. Benzerlikler bununla sınırlı değil. İspanya seçim kampanyasında; yüksek enflasyonu ve ETA’nın yeni partisi Bildu ile Sanchez’in seçim işbirliğini konuşuyor. Ama İspanya’nın Türkiye’den farklı bir gündemi daha var: İktidar ortağı sosyalist parti Podemos’un sütyen takmayan lideri…

Erdoğan ve Kirchner: Tamam mı devam mı?

Arjantin, Türkiye ile son haftalarda sıklıkla karşılaştırılıyor. Yaşadığımız ikili döviz kurunun (veya teknik tabiri kullanırsak, çoklu kurun) kat kat daha ileri düzeyini Arjantin yaşıyor. Arjantin’de piyasadaki döviz kuru resmi kurun tam olarak 2 katı. Bizde ise piyasa kuru, resmi kurun sadece %5 yukarısında. Yani (henüz) Arjantin olmadık. Arjantin’le önemli bir ortak noktamız daha var: Bu yıl cumhurbaşkanı seçecek olmamız.

Elly ve Giorgia

Giorgia Meloni’nin Ekim ayında başbakan olmasından birkaç ay sonra, Elly Schlein, merkez solun en büyük partisi PD’nin genel sekreterliğine seçildi. Meloni’nin başbakanlığı, İtalyan siyasetinin klasik kalıplarını kıran bir durum olarak görülse de Elly Schlein’dan sonra Meloni’nin de klasik kaldığı söylenebilir. (..) Giorgia Meloni ve Elly Schlein… İtalya’nın ve Avrupa’nın iki zıt kutbunu, iki zıt insan tipini, iki zıt yaşam tarzını temsil eden iki kadın…

“Seküler Milliyetçi”likten, “Holigan Milliyetçi”liğe…

Holigan milliyetçilik, ekonomik krizin etkisiyle orta sınıf konumunu giderek yitiren ve yoksullaşan bir sosyolojiye ve çaresizlikten lumpenleşen bir gençlik eğilimine işaret ediyor. Ciddiye alınması gereken bir sosyolojik olgu … Evet, internette bir hayalet dolaşıyor: Seküler milliyetçilik hayaleti…

İspanya’nın mülteci dostu TV yıldızı

Cristina Pedroche’nin, son yılbaşı gecesinde göğüslerini kısmen örten ve güvercini andıran dekolte giysiyle İspanya halkının karşısına çıkmasının özel bir nedeni vardı. Bu “güvercin-bikini” görünümlü giysiyle, barıştan ve mültecilerden yana tavır aldığını açıkladı: "Umarım bu yıl savaşlar ve çatışmalar ortadan kalkar. Hiç kimse kaçmak zorunda kalmaz ve hepimiz özgürce karar verebiliriz.”

Türkiye’de borsa aşkı

Kendimizi “enflasyon ve dolardan çok daha hızlı giden borsa” gerçeğinin içinde bulduk. Küresel resesyon yaşanan, dünyadaki çoğu borsanın kötü gittiği, Türkiye’nin döviz rezervlerinin negatife geçtiği, halkın alım gücünün düştüğü, ülkenin batışından söz edilen bir ortamda, borsanın tarihsel bir sıçrama yaşaması, bir paradoks olarak görülebilir. İstanbul Borsası tam da “en beklenmeyecek noktada” tarihsel sıçramasını yaptı ve tarihsel bir eşiği geçti. Bu paradoksun ekonomi bilimine göre teorik açıklamasını belki geleceğin ekonomistleri yapacaktır.

Hıncal Uluç: İnsanı yaşatan gülmekten ölmek midir?

Hıncal’ın en parlak, en iyicil, en tatlı dönemi 1990’lardı… Özellikle 90’ların başı… O yıllarda Türkiye’ye özgür düşünceyi getiren adamın Hıncal Uluç olduğunu, Okan’ların, Cem’lerin onun paltosundan çıktığını savunan bile var. Bunu abartılı bulsam da Hıncal Uluç gerçekten de o yılların yenilikçilerindendi. Hayatla dalga geçen, rahat, öfkesiz bir hali vardı o dönemde. Elitist keyifçiliğin lideriydi.

Kano devrildi, Avusturya karıştı

Beş yıl önce, şimdi Avusturya Başbakanı Karl Nehammer’in eşi olan Katharina Nehammer’in ani bir hareketiyle kano sallanınca, kanodaki eşyalarla birlikte cep telefonları da Tuna Nehri’ne düştü. Bu kano kazasını bir anlamda Avusturya siyasetinin Susurluk kazası olarak düşünebiliriz. Çünkü daha sonra nehirden çıkartılan o telefonlardan kamuoyuna sızan yazışmalar, halen Avusturya’da polemiklere yol açmaya devam ediyor.

İtalyan hükümetinin sivri kadınları

İtalyan siyaseti daha çok erkek egemen ve maço karakteriyle dikkat çeken bir siyasetti. Bu kez farklı bir tablo ile karşı karşıyayız. Değişik kültür ve çevrelerden kadınlar, İtalyan siyasetinde belirleyici hale gelmiş durumda. Bu kadınların sağcı bir siyasi hareket içinde yükselmiş olmaları da duruma ayrı bir boyut katıyor.

Doların beklenenden az yükselmesinin nedenleri

Ekonomi Youtuber’larının bir-iki yıldır konuştuklarının özeti yaklaşık şu: “Dolar, Euro ve Altın patlayacak. Yarın patlayacak. Ertesi gün patlayacak. O da olmadı haftaya patlayacak. Türkiye batacak…” Doların 2023’te, belki 2023’ün ilk yarısında örneğin 25 TL’yi görmesi imkansız değil. Yani bu Youtuber’lar kur konusunda gecikerek de olsa bir şekilde haklı çıkabilirler. Mümkün. Benim rahatsız olduğumsa, aşırı basit bir mantıkla değerlendirme yapılıyor olması.

Doların çok hızlı yükselmemesinin nedenlerinden biri, Türkiye’deki gelir dağılımının bozukluğu

Gelir piramidinden en zengin dilime giden (örneğin) 1 trilyon TL ile en yoksul dilime giden 1 trilyon TL’nin piyasaya etkisi arasında şöyle bir fark var: En üst dilime giden 1 trilyon TL, piyasada ve sokakta daha küçük ve daha yavaş bir TL akışı yaratırken, en alt dilime giden 1 trilyon TL çok daha büyük ve hızlı bir TL akışı, dolayısıyla enflasyonist etki yaratabilir. Piyasada ne kadar az TL dönüyorsa, TL o oranda “değerini koruma” şansı bulabiliyor.

Çalışkan ve ticari zekası yüksek insanlar

Afyon’da genç bir kadın valinin olduğu, bir “Uluslararası Kadın Kültür Evi”nin bulunduğu da çok düşünülen, çok akla gelen bir konu değil. Afyon’un en ünlü yeri belki kalesi olabilir. O bile herkesin gözünde hemen canlanmaz. Afyon, uluslararası çapta konser ve festivallere de evsahipliği yapıyor. Bu festivallerden biri de Motorfest.

5 yıl önce Eminönü: Bir fotoğraf öyküsü

Bundan tam olarak 5 yıl önce çektiğim bir fotoğrafı önüme koydum. Yer, Eminönü’nde bir otobüs durağı. (...) Durakta şöyle bir reklam var: “Mc Donalds’a Gel Keyfin Yerine Gelsin Big Mac Menu 11.95 TL”… Reklamdaki adamın sırıtışı, Big Mac Menü’nün o günden bu güne 58.99 TL’ye yükseldiğini (yani neredeyse 5 kat arttığını) hesaba kattığımızda, epey alaycı görünüyor değil mi? Öte yandan Big Mac Menü dolar bazında ucuzlamış, bu belki bir teselli olabilir.

Klişelerin ötesinde bir Yunanistan

İyi günlerde sirtaki, kalamar tava, tembel ama sıcakkanlı insanlar… Kötü günlerde dış politika krizleri, sınırdaki Amerikan askeri üsleri, mülteciler, Türk-Yunan savaşı senaryoları, “Avrupa’nın şımarık çocuğu” klişesi... Belki şaşıracaksınız ama Yunanistan’da başka şeyler de var: Mesela tıpkı bizim gibi tv dizileri, komedi dizileri üretiyorlar… Belki şaşıracaksınız ama Yunanistan’da da bir borsa var!

Belden aşağı borsa muhabbetleri

Ülkemizde tribün kültürünü çağrıştıran bir borsa kültüründen söz etmek mümkün. Bir hissenin yatırımcısı, bir futbol kulübünün taraftarını andıran bir psikoloji içine girebiliyor. Hisse yükselince, tuttuğu takım ligde yükselmiş gibi sevinebiliyor. Hisse düşünce, kendi takımına söven taraftar gibi, şirkete küfür edebiliyor.

İşgal öncesinde Ukrayna…

2012’de gezdiğim Ukrayna, tarihinin en geniş topraklarına sahipti. Kırım, Donbass (Donetsk) ve Luhansk bölgeleri Ukrayna’nın parçasıydı. Yüzölçümü ve nüfusu Türkiye’den sadece birazcık daha küçük bir Ukrayna vardı o günlerde. Tüm yoksulluğuna rağmen yüzü ileriye dönük, dinamik, trendlere uyum sağlama gücü yüksek bir ülkeydi Ukrayna. Şu an “Keşke Ukrayna aynen o haliyle kalsaydı” diye düşünüyorum.

Arkadaşımın arkadaşı Alman başbakanı

Arkadaşım Behçet Algan ve Olaf Scholz, Hamburg belediyesinde, Hamburg yerel siyasetinde birlikte çalışmışlar. Anlatılanlara göre Olaf Scholz, Hamburg belediye başkanlığı döneminde, gözü daha çok ulusal politikada olan bir insanmış. Zaten Behçet Algan da kendi hayatını konu alan “Duvarlara Sorun Beni” adlı biyografik kitapçıkta, yıllar öncesinden, Olaf Scholz’un başbakan olacağına dair bir öngörüde bulunmuş. Ki kitabın önsözünün yazarı Olaf Scholz.

Verónica’nın ölümü

İspanyol sinema ve tiyatrosunun önemli aktris ve komedyenlerinden Verónica Forqué, 13 Aralık 2021’de evinde ölü bulundu. Verónica Forqué, içinde erotik renkler barındıran filmlerle yükselişe geçti belki. Ama seksi bir kadın değildi. Absürt, cesur, hareketli komedilerde, saf ve komik yüzüyle farklı bir hava estirir, tansiyonu değiştirirdi. Beni Almodovar’a bağlayan yumuşacık halkalardan biriydi.

Suudi Arabistan’da sinema açılımı

Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali bu yıl 6-15 Aralık 2021 tarihleri arasında Cidde’de gerçekleşiyor. Bu ülkede 1980’lerin başlarından 2018’e kadar, yani 30 yılı aşkın bir süre boyunca sinema salonları yasaktı. Film çekmekse yasak değildi. 2000’li yılların başlarında, bir dönem boyunca, film izlemeyi seven Suud vatandaşları, sinemaya gitmek için komşu ülkelere seyahat bile etmişler. Hatta “sinema turizmi” diye bir kavram ortaya çıkmış. Sinema yasağını kaldıralı daha 4 yıl olmamış bir ülkenin, şimdi böylesine iddialı bir sinema festivali düzenlemesi, ezber bozucu bir durum.

Şoförün şoförü ve Arjantin skandalları

Yazının başlığı sizde siyasi mizah filmi duygusu uyandırmış olabilir ama değil; zaten ben de sinema yazarı değilim. Güzel bir filmden değil Arjantin’de yaşanmış ve yaşanmakta olan gerçek olaylardan söz edeceğim: Taksi şoförlüğü ve piyango bileti satıcılığı yapan Roberto Baratta 2000 yılında, bir barda (gelecekte devlet başkanlığına seçilecek olan) Nestor Kirchner’le tanışır ve hayatı değişir. Planlama Bakanı Julio de Vido’nun sağ kolu haline geldikten sonra kendine bir makam şoförü edinir: Oscar Centeno. Oscar not tutmaya meraklı biridir; ve olaylar gelişir.

Brüksel’in büyük derdi: Doğuda-batıda otoriter-muhafazakâr kardeşliği

Batı Avrupa’da yaygınlaşan göçmen karşıtı, kadın hakları karşıtı, LGBT karşıtı sağ partiler, Doğu Avrupa’daki otoriter rejimlerle kader ortaklığını güçlendiriyor. Doğuda güçlenen otoriterleşmeyle, batıda kendini hissettiren göçmen düşmanı milliyetçi-sağcı dalganın ittifakı... Brüksel’in bu yeni durumla nasıl baş edeceği merak konusu.

Cezayir Yahudisi, Fransız ırkçısı oldu

Popülist teorileriyle ve “Fransa’nın yozlaşması”ndan yakınan popüler kültür eleştirileriyle tanınan Éric Zemmour’un siyasete girişi, sürpriz olmuştu. Başlarda ciddiye alınmadı. Olsa olsa Fransız ırkçılığının markalaşmış temsilcisi Marine Le Pen’in oyunu bölerek Macron’un işini kolaylaştıracağı söylendi. Ancak günden güne Le Pen’den daha fazla konuşulan bir kişiye dönüştü.

Alman siyasetinde kadın ağırlığı

Alman Parlamentosu’nda, 735 milletvekilinin 255’i yani %34’ü kadın. Yeşiller %58, Sol Parti %54, SPD %42, FDP %24, CDU-CSU %23, AfD %13 kadın milletvekiline sahip. Türkiye kökenli 18 milletvekili var, 11’i kadın. Bir de trans milletvekili var. Yeşiller’in 22 milletvekilinin yaşı 30’un altında. Saskia Weishaupt, Kathrin Henneberger, Zoe Mayer gibi genç kadın milletvekilleri gazetelerin manşetlerinde. Dünya görüşleri, yaşam tarzları merak ediliyor, tartışılıyor.

Merkel sonrasında Alman sağı krizde

Almanya’yı, 2005 yılından beri, Merkel başkanlığındaki (merkez sağı oluşturan CDU/CSU birliğinin büyük ortak, SPD veya FDP’nin küçük ortak olduğu) “büyük koalisyon”lar yönetti. İşte bu modelin sonu gelmiş gibi görünüyor. Yeni kuşağın ilk kez farklı bir modelle tanışması mümkün.

İspanya siyaseti cinsellik sorgusunda

İspanya’daki beş büyük partinin seçmenleri içinde en “esnek”, en “gevşek” (veya “en liberal” de diyebiliriz) ilişki modelleri, son dönemde gençlerin tercih ettiği Podemos partisinin seçmenleri arasında gözlemleniyor. En “klasik” ilişki modellerine ise merkez sağcı Halk Partisi (PP) seçmenleri arasında rastlanıyor. Liberal Ciudadanos Partisi ise genelde ortalarda yer alıyor.

10 yıl öncesinin Kâbil’i neler vaat ediyordu?

10 yıl önce, şehri gezdikten sonra Radikal’de kaleme aldığım izlenim yazısında Kâbil’i “gelişen, kalkınan, üstelik kendine özgü bir ritim, renklilik ve enerjiyle kalkınan bir şehir… Enternasyonal yapısıyla, etnik zenginliğiyle, hakkında söylenen her şeye rağmen dünya çapında bir metropol özelliği gösteren bir şehir” diye tanımlamıştım. Üç gündür Taliban’ın yönettiği şehri 10 yıl önce nasıl gördüğümü bakın nasıl anlatmışım…

Avusturya’da dudaklı chat skandalı

Varlık fonu başkanı Schmid’e yolladığı dudak emojili, “istediğin her şeyi zaten alıyorsun” dediği chat görüntüsüyle Başbakan Kurz’un da dahil olduğu Avusturya’daki skandallar dizisi bitmek bilmiyor. 35 yaşındaki başbakanın gençliğinin ona yenilikçilik kazandırmadığı, Kurz’un aslında Avusturya siyasetinin alışıldık kalıplarını sürdürdüğü görüşü yaygınlaşıyor.