Dün Ankara’da yaşanan menfur terör saldırısı huzura ve barışa kastetse de inşallah Türkiye toplumunun yüzyüze olduğu meydan okuma karşısında daha bir ciddiyetle düşünmesine vesile olur. Son günlerde hızlı bir tempoyla atılan ve yeni bir sürecin başlagici sayılan adımlar sürpriz adımlar. Ancak ciddiye alınması gereken adımlar. Neden? Çünkü ciddi olmayan birşeyi kaldıracak bir ortam yok bugün. Ortadoğu ateşe atılırken, Türklerin Kürtlere dair devam ettiregeldikleri gaflet ve gaspa devam etmeleri mümkün olmayacak.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "TUSAŞ’ta meydana gelen hain terör saldırısında etkisiz hale getirilen erkek teröristin PKK terör örgütü üyesi Rojger kod adlı Ali Örek olduğu tespit edildi. Kadın teröristin PKK terör örgütü üyesi Mine Sevjin Alçiçek olduğu tespit edildi. TUSAŞ’a saldıran her iki teröristin de PKK üyesi olduğu netleşti."
Ankara, Kazan’daki TUSAŞ binasına yapılan terör saldırısı sonrasında açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız: “Sayın Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de grup toplantımızda yapmış olduğu tarihi çağrı emperyalizmi öyle bir telaşlandırdı, kimyasını öyle bir bozdu ki suçüstü yakılacağını umursamadan Orta Doğu‘daki kiralık katillerine Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş'nin Kahramankazan yerleşkesine saldırı emri verdi.”
Kaçırdıkları taksinin şoförünü öldüren iki terörist Ankara Kazan’daki TUSAŞ binasına ağır silahlarla girdi. Beş TUSAŞ çalışanı saldırıda hayatını kaybetti. 22 yaralı var. Teröristler çatışma sonucu öldürüldü. Saldırı nedeniyle sosyal medyaya hız kısıtlaması getirildi. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak ve Suriyede 32 PKK hedefinin imha edildiğini duyurdu.
Selahattin Demirtaş, TUSAŞ saldırısını dikkat çekici bir mesajla kınadı:
“Sorunlarımızın konuşarak, diyalogla, siyaset yoluyla çözülmesi arayışlarını kanla kesmeye çalışan anlayış bilmeli ki eğer Öcalan bir inisiyatif alır ve siyasetin önünü açmak isterse tüm gücümüzle arkasında olacağız.”