GÜNÜN YAZILARI

Evrim tartışmalarında asıl soruyu kaçırıyoruz?

İhsan Şenocak’ın evrim kuramını eleştiren kitap yazması ile evrim kuramı tartışmaları İslami camiada yeniden gündeme geldi. Ben evrim teorisinin başarılı bir bilimsel kuram olduğu kanaatindeyim. Diğer taraftan ben Müslümanım. Evrenin ve tüm canlılığın bir yaratıcının planı dahilinde yaratıldığı kanaatindeyim. Yani hem evrimci hem yaratılışçıyım ve ikisinin çeliştiğini düşünmüyorum. Hatta bu iki kavramı karşı karşıya getirmenin bir kategori hatası olduğu kanaatindeyim.

İsmet Özel’in Şiir Okuma Kılavuzu pek çok başka konuda da kılavuzluk edebilir

Bugün sadece İsmet Özel’in 1980’de basılan ve belki de -özellikle muhafazakar kesimde!- en çok okunan kitaplarından olan Şiir Okuma Kılavuzu’ndaki (Tiyo yay.) bazı cümlelerini tartışmaya açmak ya da ne demek istediğini anlamaya çalışmak istiyorum. İsmet Özel’in oldukça erken bir dönemde burada anlatmak istediklerimin tam olarak farkında olduğunu ve sonradan edindiği yerini ya da tuttuğu yolu buna göre oluşturduğunu düşünüyorum.

Çocukluk hayalleri, oyuncaklar ve gölgeden gımıldağa ahırda sinema günleri

Çocukluk anılarında oyuncakların yeri ayrı. Yokluğu bile bazen hatıraları “Benim hiç oyuncağım olmadı” girişiyle başlatıyor. 16 yıl önce bugün ölen yönetmen Ahmet Uluçay onlardan biri: “Gölgeler tek oyuncağımdı ve köy duvarları gölgelerin oynaştığı fantastik bir sinemaydı.” Çocukken bizim sinemaların çöplerinden toplayıp oyuncak “dürbün”ünden baktığımız film parçaları da onun için bir sanat, “kabuğunu çatlatma” imkânı.

Papa Anıtkabir defterinde neden Atatürk’ü anmadı?

Papa’nın ziyaretiyle yaratıcı işlere imza atıldı: Doğrudan tarih uyduruldu. İznik Konsülü’nün 1600’üncü yıldönümünde 1925’de meğer Atatürk Papa’nın Türkiye’ye gelmesine izin vermemiş. Ama haklı oldukları bir konu olabilir. Vatikan’ın Atatürk’le ilgili hatıraları iyi olmayabilir. Çünkü 1929’dan 1960’a kadar Türkiye İstanbul’da görev yapan müstakbel Papa Roncalli ise dini kıyafet yasağıyla sınanmıştı
- Advertisement -

Kürt meselesinde CHP nereye?

CHP’nin İmralı’ya gitmemesi, gidilmesini arzu etmeyen, Öcalan’ın adını duymak istemeyen, siyaseti sadece AK Parti’yle mücadeleye kilitleyen kesimler için cesaret verici olmuş, seslerinin yükselmesine yol açmıştır. Barışa “evet”-Öcalan’a “hayır” diyen hak, ancak esasen siyaset ve çözüm dışı duygusal dalgayı tahrik etmiştir.

En Son Çıkanlar