Süreci yürüten dönemin Adalet Bakanı Rolf Meyer’le çeşitli uluslararası toplantılarda bir araya gelmiş ve dost olmuştuk. Kendi tecrübelerini, çatışma halinde olan ülkelere gidip anlatıyordu. Mandela’yı adadan alıp karaya getirdiklerinde korku ve heyecan içindeymişler. “Bir duyulsa, yaptığımız her şey berbat olabilirdi.” Neyse ki herkes ketum davranmış ve bu büyük operasyon başarıyla yürütülebilmişti.
Zincirlikuyu mezarlığının girişi böyle: “Her canlı ölümü tadacaktır.” Kuran’dan bir âyet (Ankebut sûresi, 57). Tamamı “Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz” şeklinde. Bana sorarsanız, bütün nihâi hedef ve büyük anlatı ideolojileri de eninde sonunda ölümü tadacak. Kendi aşırılıkları, maksimalizmleri yüzünden. Yerlerinde duramamaları, kabarıp taşmaları, zafer sarhoşlukları, empati yoksunlukları yüzünden. Marksizm yaşadı bütün bunları. Bir süredir de bıraktığı boşluğu giren İslâmcılık yaşıyor. Uyarmaya çalışıyorsunuz; yirmi küsur yıldır, bizim hatâlarımızı siz tekrarlamayın demeye getiriyorum; kimse aldırmıyor. Maalesef dünya bu yeni azamîcilere de kalmayacak. “Tek yol”culukları, uzlaşmazlıkları, ültimatomculukları onları da vicdanın, demokrasinin, insanlığın huzuruna çıkaracak.
Eğer gerçekten Kürtlerin şiddet ile anılmaları devam ederse ve neler yaşadığı veya neler yaşayacağı umurunuzda ise ve de eğer Türkiye’nin demokrasiye dönüşmesini umursuyorsanız, bu barış sürecine karamsar bakmak yerine bu süreci daha demokratik bir evreye dönüştürme mücadelesini vermeniz gerekmiyor mu? Sadece iktidarlar mı dönüştürme kabiliyetine sahiptirler? Bugünün Türkiye’sinde hâlâ birinci parti durumunda olan muhalefetin bu süreci daha kalıcı ve daha demokratik hale getirmesi mümkünken sadece olumsuz pozisyonda eleştiriler yapması ne kadar sahici?
Buzul deyip geçmemek lazım. Ruslar nasıl doğal kaynaklar açısından bol Sibirya bölgesine “ulusun erzak deposu” diyorsa, benzer bir durum Grönland için de geçerli. Grönland çevresinde devasa petrol, gaz ve nadir toprak elementi yatakları var. Trump’ın “tech bro”ları, nadir toprak elementlerinin, yüksek teknoloji ürünler açısından önemini kulağına fısıldıyordur. Yapay zekâ ve büyük veri işleme merkezleri için ihtiyaç duyulan enerji için en verimli çözümlerden biri nükleer enerji. Nükleer enerji üretiminde temel hammadde olan Uranyum da Grönland’da bolca bulunuyor.
Çıkan haberlerin tam aksine Öcalan’ın Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile görüşmesinde “Buradan çıkmayabilirim, bu tartışma konusu olmasın, yeter ki mesele çözülsün” dediği iddia ediliyor.