GÜNÜN YAZILARI

Muhalefet nasıl toparlanacak? Nasıl alternatif haline gelecek?

CHP içinde genel başkanlık krizi, İYİ Parti’nin merkez sağı etrafında toparlama hedefinin başarısızlığı, DEVA, Gelecek, Saadet ittifakının partileşebilmesiyle ilgili sıkıntılar… Bir dizi sorun, muhalefetin ayağına takılmış durumda. Muhalefetin yeniden birlik içinde hareket etmesi mümkün olacak mı? 2019 yerel seçimlerinde ve 2023 genel seçimlerindeki ittifak yeniden sağlanabilir mi? Şu andaki manzara pek parlak değil. Ancak seçimlere büyük hezimet gözüyle değil de kazanılan mevzilerden bakılırsa, muhalefet de muhalif seçmen de yeniden harekete geçer..

Kemal Bey

Sayın Kılıçdaroğlu önemli işler başardı. Çok çalıştı. Ama kazanamadı. Kazanamaması konusunda şöyle yapsaydı, böyle yapsaydı tartışmaları yapılıyor. Kazanamamasının esas nedeni Kemal Beyin Alevi olması. Türkiye maalesef Alevi Cumhurbaşkanına hazır değil. Bu eşiği aşmakla Türkiye kazanırdı. Benzer bir sıkıntı 1960 seçiminde ABD’de yaşandı. Protestanlar Katolik Kennedy konusunda endişeli idi. Kennedy Protestan din adamlarına bir konuşma yaptı. Endişelerinizi anlıyorum ama bir yasa önüme geldiğinde ABD Başkanı olarak hareket edeceğim, Katolik olarak değil dedi. Çok ufak farkla seçildi. 2020 yılında Biden’in Katolik olmasının sözü bile edilmedi. Kemal Beye kaptan olarak düşen önemli bir görev var. Şimdiden yerel seçimler sonra liderlikten ayrılacağını açıklaması. Şu sırada noktayı koyarsa büyür. Israr ederse yara almaya devam eder. Parti de yara alır.

Kılıçdaroğlu, yerel seçimi göçmenler üzerinden iktidarı zora sokacak bir kutuplaştırmayla kazanmayı mı planlıyor?

Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs’taki seçim yenilgisinin hemen ardından, 28 Mayıs’taki ikinci turdan önce telaşla ilan ettiği ‘yeni’ göçmen politikasının daha kapsamlısını, daha derinini daha gürültülü bir biçimde ilan etmeye hazırlanıyor olabilir mi? Yanılmayı umarak böyle bir ihtimalin ‘masada’ olduğunu düşünüyorum.

Dış ilişkilerde U dönüşleri

Zelenskyy’nin ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna’nın NATO üyeliğini desteklemesi Putin’i azami ölçüde rahatsız edecek şeylerin başında gelmektedir. Erdoğan’ın Putin’i sinirlendireceği aşikâr olan bu desteği neden verme ihtiyacını duyduğu meçhuldür. Zelenskyy’nin dönüş yolculuğunda esir değişimi sonucunda Türkiye’de kalacakları vaat edilmiş olan beş Ukrayna’lı komutanı götürmesi Rusya’nın tepkisine ayrıca yol açtı. Ancak bu tepkinin geleceği bilinerek Zelenskyy’ye bu kıyağın çekilmesi herhalde bir tesadüf değildi. Belli ki iktidar kendisi ile Putin arasında bir mesafe koyma ve Ukrayna aleyhine bozulmuş ilişki dengesini tesis etme gayreti içine girmiştir. NATO zirvesi öncesinde son günlerde bir yumuşama da gözleniyor. Kuran yakma olayından sonra Türkiye tepkisini sınırlı tutmuş, hatta Erdoğan bu olayın provokasyon olduğunu gördüğünü açıklamıştır. Son günlerde de bu konuya değinmez olmuştur.
- Advertisement -

Sosyal Bilimleri zenginlere mi bırakalım?

Türkiye’nin belki de en önemli özelliği dışarıdan bakanlara şaşkınlık, içinde yaşayanlara ise dehşet veren zikzaklı istikrarsız yapısı. İstikrarsızlık, öngörülemezlik, dramatik çıkış ve inişler. İşte, bu hengamede, alt-orta sınıf aile mensupları, hayata atılmanın arefesinde bu çıplak hakikatin farkında olmalı. Bu sınıfın mensupları kendilerini sanki bir batı ülkesindeymiş gibi tahayyül edip rehavete kapılabilir ve sorumsuz tercihler yapabilirler. Halbuki bu ülkenin şakası yoktur ve bugün abat ettiğini yarın berbat edebilir. O yüzden muhakkak surette bütün dünyada geçerliliği olan mesleklere yönelmeliler. “Sırf meslek için sevmediğimiz bir bölümü mü okuyalım?” Evet ve tabii ki. Bu soruyu soran kişilerin gerçek anlamda geçim sıkıntısı yaşamadığı o kadar aşikar ki..

En Son Çıkanlar