Luis Enrique’nin PSG’si, futbolu yeniden düşünmenin ve uygulamanın mümkün olduğunu gösterdi. Bu final, yalnızca bir kupa maçı değil, aynı zamanda futbolun entelektüel sınırlarını zorlayan bir düşünce deneyiydi. Ve bu deney, 5-0’lık bir zaferle taçlandı.
Günümüzün önemli teorik sorularından biri demokrasinin tıpkı Covid aşısı gibi öyle sanıldığı kadar etkili bir ilaç olmadığının ortaya çıkmasıdır. Bazan olur barış sürecinin bile başarısı demokrasisizliğe rağmen mi mümkün oluyor yoksa bizzat demokrasisizlik sayesinde mi mümkün oluyor diye sormak gerekiyor. Aynı şekilde başarılı bir ülke olmak için demokratik olmak gerektiğine dair varsayımlara artık demokratik ülkeler bile inanmıyor. Türkiye için Avrupa’ya girişin en ekonomik (hesaplı) yolu savunma sanayi devi ve askeri güç olmaktır.
Venedik Film Festivali ve Adana Altın Koza’dan ödülle dönen “Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri” Mubi’de gösterimde. Murat Fıratoğlu’nun 82 dakikalık filmi şiir gibi. Siverek, Urfa ya da Şark hikayelerini büyülü gerçekliğe çeviriyor yönetmen.
Sessiz bir gerilim yavaş yavaş büyüyor. Trump ile Netanyahu’nun arası hiç olmadığı kadar kötü. ABD ile İsrail’in çıkarları değişen dengeler nedeniyle artık örtüşmüyor. ABD, Yemen’deki Husilerle İsrail’e haber vermeden ateşkes yaptı, Hamas ile doğrudan görüştü, Netanyahu’nun tehditlerine rağmen İran ile nükleer müzakere masasına oturdu, düne kadar İsrail’in bombaladığı Şam’da büyükelçilik açtı, Şara ile görüştü, yaptırımları kaldırdı. Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanması ve Gazze soykırımının durması için nadir bir fırsat kapımızda: Trump ile Netanyahu arasındaki bu gerilimi büyütmek ve bu kavgayı sistematik bir şekilde beslemek.
İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, bugün Meclis’e gelecek 10. Yargı Paketi’nde olanları ve olması gerekenleri Serbestiyet için yazdı: “Bu paket cezaevi nüfusumuzun 410 bini geçerek kapasiteyi 110 bin aşmış olduğunu, benzer nüfusa sahip Almanya’dan neredeyse on misli daha fazla tutuklu ve hükümlüye sahip olarak dünyada en fazla mahpus olan ülkelerin başlarında geldiğimizi görüyor mu?”