GÜNÜN YAZILARI

Ömer Seyfettin liberal olabilir mi?

Bugün koyu milliyetçi olarak andığımız Ömer Seyfettin bir zamanların -hadi liberal demeyelim!- önde gelen özgürlükçülerindendir. Olgunluk döneminde Serbest Fikir’de yazar. Her türlü baskıya karşı düşünce özgürlüğünü ve serbestliği savunur. Denebilir ki millilik ancak ve sadece özgürlükle ve serbestlikle kendini bulabilir, o nedenle her türlü baskının, sınırlamanın ve sansürün kendisi bizatihi gayri-millidir, toplumun gerçek anlamda kendini bulabilmesinin, kendini sevebilmesinin ve kendine gelebilmesinin önündeki en büyük engel, baskı ve otoriterliktir.

“Felâket haberciliği” bizâtihi felâket

Habercilikle ilgili yazı dizisine dönüşen örnekler, en ağır “meslekî benzetme”lere de imkân/ilham veriyor maalesef. Türkiye’de bizâtihi felâkete dönüşen “felâket haberciliği” de öyle… Sadece yaşanan facialarda, o tanıya uyan ağır sorunlarda, dertlerde yapılan “gazetecilik”e dair bir mecâz-ı mürsel değil. Gazetecilik yapmaya çabalayanların, hatta sosyal medyada görüşünü, sorularını seslendiren “x”zedelerin başına gelen felâketlere de uyuyor.

Mehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor?

Nazım Hikmet’in nasıl 13 yıl CHP iktidarı altında hapis yatıp daha 15 yılı varken DP’nin iktidara gelmesinden iki ay sonra çıkan afla serbest kaldığını az kişi biliyormuş. Siyah ve beyaz bu tarih kitaplarında hukuki bir facia olduğu için Nazım Hikmet’in davasında avukatlığını üstlenmiş anti-komünist eğilimli, DP milletvekilliği yapmış eski savcı Mehmet Ali Sebük gibi isimlere ise tabii ki yer yoktu.

Müslümanlar ve solcular el ele verince: İsrail’in Demir Kubbesi nasıl parçalanıyor?

İsrail, soykırımın son aşamasına geçti; Gazze’yi işgal ve tehcir kararı aldı. İsrail, Trump’ın verdiği açık çekle her ne kadar kısa vadede amacına ulaşacak gibi dursa da uzun vadede küresel bir savaşı kaybediyor. Gazze’ye 14 bin kilometre uzaklıktaki Sidney’de yüzbinler sokağa çıktı, Almanya silah satışını durdurdu, Fransa Filistin’i tanıma kararı aldı. İsrail’in muhtaç olduğu Batı demir kubbesinin parçalanmasının ardında ise özel bir formül var: Müslümanlarla solcuların işbirliği.
- Advertisement -

Şii selefilik, İhvan ve Filistin 

Suriye’nin kamp değiştirmesi kimin hayrına oldu, sormaya değer. İran’da İslam devrimiyle Humeyni ve kadrosu inisiyatifi tamamen ele geçirdi, Taliban da Amerikalıları kovduktan sonra kendi başına kaldı. Suriye’de selefiler aynı güce ve imkana sahip değiller. Anlaşılan şu ki, şimdilik selefilerin ya modelleri var uygulayamıyorlar, ya da bir modelleri yok, orta vadede olacak gibi görünmüyor. Şarkıdaki gibi “Kapıldım gidiyorum, bahtımın rüzgarına!”

En Son Çıkanlar