AB sözcülüğünden Suriye açıklaması: “Esad yanlısı unsurların saldırılarını ve sivillere yönelik tüm şiddet olaylarını kınıyoruz. AB ayrıca tüm dış aktörleri Suriye'nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı göstermeye çağırır.” İran Dışişleri Bakanı: “Suriye’deki gelişmeleri Türkiye ve birkaç ülke doğrudan etkiledi. Suriye topraklarını İsrail’in işgal etmesi ve çatışmalar gibi şu anda ortaya çıkan sorunların sorumluluğu bu değişiklikleri gerçekleştirenlere ait.”
Edgar Morin’in mesajını DEM Parti medyayla paylaştı: “Herkesi Türk ve Kürt halklarının bir arada yaşam iradesine saygı duymaya ve güç katmaya davet ediyorum. Barış, insanların kendileriyle ve birbirleriyle özgürce konuşabilmesidir. Barış aynılaşmak değil birbirine fırsat vermektir, yok etmeden ikna etmeye çalışmaktır. Türkiye'deki barış ve demokratikleşme süreci, insanlık onurunun bir gereğidir. Bu nedenle, emperyalizmin bölgesel kışkırtmalarına karşı Türk ve Kürt halklarının birliğinden yana olduğumu deklare ediyorum.”
Ülkemizde paket programlar genelde yanlış kullanıldı ve son örnek de bunun ispatı oldu. Paket programlarla yapılan model ve analizler değişmez gerçeklik zannedilip denetimsiz kaldı. Ne modellediğinden ve ne hesapladığından haberi olmayan kişiler mühendislik yaptıklarını zannetti. Modeli ve sonuçları, girdileri ve çıktıları nasıl denetleyeceğini bilmeyen kişiler ise bunlara onay verdi.
Necip Fazıl’ın Erbakan’ın yanında olması, Hüseyn Hilmi Işık’ı kızdırır ve gazetesinde “Erbakan’ı ve Necip Fazıl’ı kumar masasında fahişelerin arasında gösteren” bir karikatür yayınlatmaya kadar ileri gider. Polemik üstadı Necip Fazıl da, Büyük Doğu dergisinde onları yerin dibine sokan yazılar yazar. Aynı şeyhin iki müridi birbirinin can düşmanıdır artık. Her ikisi de Şeyh Abdülhakim Arvâsî’nin gerçek temsilcisi olduğunu iddia eder.
Şayet Türkiye, Suriye Kürtlerinin de silah bırakarak kurbanlık koyun gibi başlarını Suriye’deki yeni yönetime uzatmalarını barışın sağlanmasının bir şartı olarak ileri sürerse, bu adil ve makul bir çözüm olarak görülemez. Çok ağır bedeller ödeyen Suriye Kürtleri, mülkiyet, yaşam hakkı ve özgürlüklerini tehlikeye sokacak, siyasi statüsüz bir dayatmaya rıza göstermez. Türkiye kendi Kürtleriyle kardeşçe bir arada yaşama zeminini oluşturduğunda, sınırları dışındaki Kürtlerin de sevgi ve sempatisini kazanır.