Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Trump evvela dedi ki: "Kiev'in Rusya'ya verilmesini kabul ederim." Aslında Kiev, 70'li yıllarda Ukrayna'ya hediye olarak verilmişti. Şimdi, Sovyetler Birliği çöktüğüne ve tabir caizse evlilik sona erdiğinden, Trump geri isteme hakkını kendinde görüyor. Diğer taraftan Donetsk ve Luhansk meseleleri var. Yani, Rusların işgal edip "ilhak ettik" dediği yerler. Burada önemli ölçüde Rus da var. Trump, Putin'e kızıyor. Başta Putin'i çok iyi niyetli görüyordu. Şimdi ise o iyi niyetinden ciddi şekilde şüphe duymaya başladı.
"Eğer çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz, sadece karı-koca oluyorsunuz." Diyen Sağlık Bakanı Memişoğlu’na Ahmet Davutoğlu’nun doktor eşi Sare Davutoğlu tepki gösterdi: "Bir hekim olarak aile tanımını çocukla sınırlayan açıklamayı üzülerek kınıyorum. Her gün çocuğu olamayan nice çiftin sessiz acısına tanıklık ediyoruz. Aile sevgiyle kurulur; çocuk bu sevginin bir parçası olabilir ama yokluğu o birliği eksiltmez. Siz de bir hekim olarak bilirsiniz ki bu tür sözler yaralayıcıdır Sn. Kemal Memişoğlu.
Mümtazer Türköne’nin üç fonksiyonlu kehanetleri Bahçeli’den döndü. Halbuki kehanet değil, analiz yeterliydi. Gazeteciler ve yorumcular aktör olmadıklarını, sadece gözlemci olduklarını içlerine sindirmeli. “Suriye’de işler neden iyi gidiyor” sorusunun cevaplarından biri tecrübeli bir İngiliz diplomatın desteği. İngiltere’nin IRA ile barış görüşmelerindeki başmüzakerecisi Jonathan Powell, İngiltere Dışişleri Bakanlığı danışmanı sıfatıyla Şam hükümetinin dünyayla ilişkilerinde rehberlik ediyor.
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Trump’a karşı en sert tutumu Çin aldı. Çin, bir kere pazarlık yapmayacak. Ayrıca Güneydoğu Asya’da turlar düzenliyor, ticari ilişkilerini geliştiriyor. Yani, Amerika’nın bıraktığı boşluğu Çin doldurmaya çalışıyor. Bana göre Trump, Çin için adeta Tanrı’nın bir hediyesi. Çünkü bu süreçten en kârlı çıkacak olan, günün sonunda Çin olacak.
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: 19 Mart ile barış süreci arasında bir bağ var, bir bağ olmalı. Barış süreci şu anda daha çok bir silah bırakma veya siyasete dönüş süreci olsa da, ileride Kürtlerin, DEM’lilerin siyaset yapabilmesinin koşulları daha özgür bir Türkiye’den geçiyorsa, hukuk, yargı, adalet ve bunların tarafsızlığı ile bağımsızlığı her şeyden önde gelmeli.