Onur Erkan

“Kurduğu futbol okulundaki antrenmandan eve geldi, çay içerken polisler gelip gözaltına aldı”

“FETÖ’nün futbol yapılanması” davasında aldıkları 6 yıl 3 ay hapis cezaları kesinleşen eski futbolcular Zafer Biryol ve Ersin Güreler’in cezaevine gönderilmeleri, medyada “firari FETÖ’cüler yakalandı” gibi başlıklarla sunuldu. Biryol’un avukatı İlker Batu Erdoğan: “Eşi ve çocuklarıyla oturduğu ikametgahında çay içerken alındı. 2019 Mayıs ayında tahliye olduktan sonra Zafer Biryol Futbol Okulu’nu kurdu. İnternet sitesi açık, antrenörleri ve iki yüzün üzerinde öğrencisi olan bir futbol okulu. Kendisi de orada öğrencileriyle antrenmanlara çıkıyordu. Hatta polisler eve gelmeden iki saat kadar önce de 18 yaş grubuyla birlikte antrenmandaydı.” Güreler’in avukatı Metin Karagöz: “Müvekkilim, cezası kesinleşince cezasının infazı için kolluk kuvvetlerince evinden alındı, firari bir durumu yoktu.”

PORTRE | Şebnem Korur Fincancı: Manisalı Gençler’e yapılan işkenceyi ifşa etti: Alemdaroğlu “devlet düşmanı” dedi; Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’na girdi

Gözaltına alınan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, adli tıp ve işkenceyle mücadele alanındaki çalışmalarıyla tanınıyor. BM’nin işkencenin tespitinde kılavuz olarak kabul ettiği İstanbul Protokolü’nü hazırlayanlardan ve eğitmenlerinden. 1990’lı yıllarda işkence suçlarının hüküm giydiği “Manisalı gençler”, “Baki Erdoğan” gibi davalarda işkenceyi tespit eden raporları hazırladı. 1996’da Bosna’da Savaş Suçları Mahkemesi adına otopsi çalışmalarına katıldı. 1999’da İstanbul Valisi Erol Çakır suç duyurusunda bulundu. 2004’te İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu tarafından Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alındı. 2005’te PKK’ya silah bırakma çağrısı yapan bildirinin imzacılarındandı. 2008’de Ergenekon davasına müdahil olarak katıldı.

ANALİZ | Soylu, Fikirtepe’deki patlama için terör soruşturması başlatılmasından neden rahatsızlık duydu?

Soylu’nun Fikirtepe’deki patlamayla ilgili “terör soruşturması” başlatılması nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı’na “sert üsluplu” bir telefon açtığı gündeme gelmişti. Soylu, Fikirtepe patlamasının faili olan ve 12 Eylül’de TİKKO davasından 7 sene hapis yatan Mustafa Karahan’la ilgili “1980 öncesi aşırı sol örgütlerle bir irtibatının olduğu ama ondan sonra herhangi bir irtibatına rastlanmadığını” söylemişti. Ancak 1989’da kaçak yollardan gittiği İsviçre’nin emniyetindeki bilgilere göre Mustafa Karahan, 1990’lı yıllarda da TİKKO’nun Konferans kanadının Bern sorumlusuydu ve “örgütü finanse etmek” amacıyla uyuşturucu kaçakçılığında rol aldı. İsviçre emniyetinin verdiği bilgi ve deliller doğrultusunda Türkiye’de yargılanan Mustafa Karahan hakkında mahkeme 2014 yılında örgüt bağlantısı tespit edememişti. Patlama sonrasında da Türkiye’nin halen tespit edemediği bu “bağlantı”, İsviçre’de, terör kavramının uzağında tutulması tercih edilecek başka yerlere de mi bağlanmıştı?

RÖPORTAJ | Merdan Yanardağ: “Karartılmak istenen Tele 1’in ekranı değil, Türkiye”

Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ: “Hangi eğilim, hangi felsefi tercih, hangi siyasal seçime sahip olursa olsun bağımsız yayıncılıktan, halkın haber alma özgürlüğünden yana olan herkesin buna karşı koyması gerekir. Aslında karartılmak istenen Tele 1’in ekranı değil, Türkiye. O karanlıkta halkın iradesini çalmaya çalışacaklar. O karanlıkta sandık sonuçlarını değiştirmeye çalışacaklar. O karanlıkta siyasi bir sahtekârlık tezgâhlanacak.”

Halide Edib’in 62 yıllık kayıp romanı bulundu: Tefrikası 27 Mayıs darbesinden bir gün önce tamamlanmış

Halide Edib’in 62 yıllık kayıp romanı İstanbul’da Bir Yabancı, edebiyat araştırmacısı Erol Gökşen tarafından ortaya çıkartılarak yayımlandı. Akademik çevrelerde varlığı bilinen ancak bu tarihe kadar bulunamayan eser, 1960 yılında Büyük Gazete adlı bir dergide 12 bölüm halinde tefrika edilmiş. Tefrikanın son bölümü ise 26 Mayıs 1960’ta yani darbeden bir gün önce yayımlanmış. Romanla birlikte, Halide Edib’in tefrikasına başlanacak romanı için derginin ilk sayısına verdiği bir mülakat da ortaya çıktı. Halide Edib, bu mülakatta “Büyük Gazete için imkan hasıl olursa küçük hatıralar yazacağım. Bunlar daha ziyade Dr. Adnan’a ait olacak” diyor. Ancak derginin ileriki sayılarında bu anılar yayımlanmıyor. Bu durum dünya görüşü itibariyle 27 Mayıs darbecilerinin tam zıddında olan Halide Edib’in darbe ortamında anılarını yazmaktan vaz mı geçtiği veya yayımlanmasından çekince mi duyulduğu sorularını akla getiriyor.

ÖZEL HABER | Bern’den Fikirtepe’ye Mustafa Karahan: 12 Eylül sonrası TİKKO Bern sorumlusu, uyuşturucu kaçakçılığı, Safari Katliamı…

Fikirtepe’deki patlamanın hem faili hem de maktullerinden biri olan Mustafa Karahan, 12 Eylül öncesinde TİKKO örgütünün mensubuydu. 12 Eylül’de yedi sene hapis yattıktan sonra 1989’da kaçak yollardan İsviçre’ye gitti. TİKKO içindeki ayrışmada Konferans adını kullanan kanadın İsviçre’nin başkenti Bern’deki sorumlusu oldu. Sol örgütün, “faaliyetleri finanse etmek” gerekçesiyle giriştiği uyuşturucu kaçakçılığında rol aldı. 1998’de İsviçre’nin yakın geçmişinin en dehşet verici olaylarından biri olarak bilinen, üçü Türkiye vatandaşı dört kişinin katledildiği Safari Katliamı’nın tespit edilebilen ve hüküm giyen tek faili. 2012’de Türkiye’de yakalandı, 2019’da afla serbest kaldı. Kendisini ihbar ederek hapis yatmasına neden olan ağabeyinden intikam almak için evde tuttuğu patlayıcılar kendisiyle birlikte biri çocuk üç kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

ANALİZ | Soylu’nun muhalefetle açık, bazı iktidar aktörleriyle örtülü polemikleri

Son iki hafta içinde CHP’yle Mersin’deki polisevi saldırganının kimliği üzerinden sert polemiklere girişti. Diğer yandan polisevi saldırganlarının “Münbiç’ten Tarsus’a kadar paramotorlarla geldiği” açıklamasının sınırın ötesindeki güvenlikten sorumlu olan Akar ve Fidan’a gönderme olduğu yorumları yapıldı. Tokat’taki 30 Ağustos resepsiyonu krizi, Jandarma üzerinden Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ile bir statü yarışına girdiği değerlendirmelerine kapı araladı. Bu tartışmaların hemen öncesinde tüm kritik süreçlerdeki en önemli destekçisi olan Bahçeli’yle sorun yaşadığı gündeme geldi.

RÖPORTAJ | Doğan Bermek: “Cemevlerinin ibadethane olması yok, günlük fiziki sorunlarıyla sınırlı bir adım var”

Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek: “Farkında olmak, kabul etmek iyi ama ibadethane statüsünün ve eğitim sorunlarının bir an önce çözülmesi lazım… Bakanlığın idari sınırlarda mı kalacağı yoksa teolojiye de karışıp karışmayacağı çok önemli. Örneğin Mevlevihanede teolojiye de karışıyor. Oralarda Mevleviler ayin yapamıyorlar. Ayin yapmaları birçok izne tâbi. Ayin yapacakları zaman da kadın semazenlerin ayine katılmasına Kültür Bakanlığı izin vermiyor. Kültür Bakanlığı’nın ‘kadınlar cemevine giremez’ dediğini düşünsenize…”

RÖPORTAJ | CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı: “Özgürlükler alanında yarış, sağcılık yarışı değil solculuk yarışı”

CHP’nin Konyalı ve muhafazakar bir aileden gelen Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik ile Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü teklifini konuştuk: “O insanların sorunu yok, o insanlar şu an bu ülkenin mağduru değil, asıl bugün zulüm yapan onlar” gibi ifadeler kullananlar da var. Bunları hoş bulmuyoruz. İktidara yakın düşünen milyonlarca masum insanın bu iktidarın yaptığı zulümle bir ilgisi yok.Türkiye’de bir özgürlük ya da özgürlükçülük yarışı olursa bundan sol değerler kazanır. Vardığı nokta, sağcılaşmanın ya da sağcılığın değil solculaşmanın ya da solculuğun kazandığı bir yarış olur. Konuların ne olduğundan bağımsız olarak, insan hakları ve özgürlükler alanındaki gelişmelerden bir solcu rahatsız olmaz.”

Perinçek: “Şam’a Ertuğrul Özkök’le birlikte gideceğiz”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Moskova Belediyesi Daire Başkanı Çeryomin onuruna verdiği yemeğe katılan Özkök, Perinçek’in gecenin açılış konuşmasında kendisine sürpriz yaparak “Şam’a Özkök’le birlikte gideceğiz” dediğini açıkladı. Özkök, daveti memnuniyetle kabul ettiğini yazdı. Özkök, bu sürprizin hemen öncesinde Perinçek’e “Rol çalıyorsun diye hükümetin bu geziyi engellediği dedikodusu var” dediğini, Perinçek’in de “Yok öyle bir şey” dediğini aktardı. Fakat Perinçek 6 Eylül’de Ulusal Kanal’da ziyareti “Hükümetin Amerikancı kanadının engellediğini” öne sürmüştü.

ÖZEL HABER | Türkiye medyası büyük ciddiyetle sunar: “Batı Azerbaycan Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti”

Basında iki gündür “Batı Azerbaycan Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti” adlı yeni bir cumhuriyetin ilan edildiği ve ilk tanıyan ülkenin de Türkiye olduğu haberleri yayımlanıyor. İlk olarak sosyal medyada zuhur eden iddia A Haber’den Cumhuriyet’e, TGRT Haber’den KRT’ye pek çok yayın organında haberleştirildi. Sosyal medyada da büyük heyecan yaratan gelişmeyi kendini “uluslararası ilişkiler uzmanı” diye tanıtan ve TRT Türk’te program yapan Öznur Küçüker Sirene de paylaştı. Sirene, gelen mizahi yorumlar üzerine paylaşımını sildi. Azerbaycan parlamenteri Hikmet Babaoğlu “yeni Türk Cumhuriyeti”nin Azerbaycan tarafından kabul edilmediğini, başındaki şahsın da dolandırıcılıktan hüküm giydiğini açıkladı.

ÖZEL HABER | Göç İdaresi kararlı ve aceleci: Somalili Muhammed hakkında ‘kamu düzenini tehdit’ suçlamasıyla ikinci sınırdışı kararı

Polis baskınlarıyla gündeme gelen Ankara, Kızılay’daki Saab Cafe’nin eski ortağı Somalili Muhammed Abdullah hakkında sınırdışı kararı çıkmış ve geri gönderilme merkezine yollanmıştı. Göç İdaresi, Abdullah hakkında “kamu düzenini tehdit” suçlamasıyla ikinci bir sınırdışı kararı çıkarttı. Abdullah’ın avukatı Halim Yılmaz Serbestiyet’e konuştu: “Somali’ye gönderilmesi durumunda ciddi anlamda hayati tehlikesi var. Muhammed Türkiye’de ilahiyat okumuş dindar bir insan olsa da El Şebab’ın hedef alabileceği modern biri. Samsun’da birlikte üniversite okuduğu yakın arkadaşı da birkaç ay önce Somali'de öldürüldü.”

Suriye, Perinçek ile Sancak’ın Şam ziyaretini iptal etti: “Erdoğan hükümeti içindeki Amerikancı kanadın müdahalesi”

Suriye yönetimi, Doğu Perinçek ve Ethem Sancak’ın Şam’a yapacaklarını duyurduğu ziyareti iptal etti. Ulusal Kanal yayınında görüşmenin Şam tarafından “ertelendiğini” belirten Perinçek, “Erdoğan hükümetinin Amerikancı kanadından müdahale geldi. Suriye’ye ‘Önce bizle görüşün sonra Perinçek’lerle görüşün’ dediler. Suriye de Türkiye’yle ilişki kurmak istediği için bu talep karşısında ertelemiş olabilir” diye konuştu. Konuşmanın yayın linkleri Ulusal Kanal’ın sosyal medya hesabından paylaşıldı fakat daha sonra Ulusal Kanal’ın sitesinden kaldırıldı.

RÖPORTAJ | Av. Selim Okçuoğlu: Musa Anter’i öldüren “Ankara’daki karar vericiler” ekibinde Cem Ersever’in de olduğu ortaya çıktı

20 Eylül 1992’de 72 yaşındayken Diyarbakır’da faili meçhul bir cinayete kurban giden yazar Musa Anter’in cinayet davasında 30 yıllık zamanaşımı bugün doluyor. 10 yıldır süren davada mahkemenin yarın (21 Eylül) zamanaşımı kararı vermesi bekleniyor. Davanın avukatı Selim Okçuoğlu, 10 yıllık dava sürecini Serbestiyet’e anlattı: “Susurluk Raporunda, Musa Amcanın katledilmesi emrini veren ‘Ankara’daki karar vericiler’in sonradan bu kararlarından pişman oldukları yer almıştı. Zira onun öldürülmesinin yaratmış olduğu etki tahmin ettiklerinden çok daha fazla olmuştu. (..) 20 Eylül 1992 tarihinde Diyarbakır’da, Seyrantepe’de bir çıkmaz sokakta akşam karanlığında Musa Amcaya sıkılan kurşun, 21 Eylül 2022’de, Ankara’da bir mahkeme salonunda bu ülkenin barışına, gelecek umuduna sıkılmış olacak.”

ANALİZ | Ermeni milliyetçilerinin protestoları, Türk milliyetçilerini sevindirdi: “Ne oldu Paşinyan”

Ermenistan’daki hükümet karşıtı protestolar Türkiye’de sevinçle karşılanıyor. Sosyal medya paylaşımlarında Aliyev’in “Ne oldu Paşinyan” dediği video sıkça kullanılıyor. Ancak Türk milliyetçileri başta olmak üzere Türkiye’deki farklı kesimlerin memnuniyetle izlediği protestolar, “hain ilan edilebileceğimiz bir anlaşmayı imzalamaya hazırız” diyen Paşinyan’ın Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan’a terk edeceği kaygısını taşıyan Ermeni milliyetçilerinin eylemleri. Protestoları, Türkiye’de Karabağ işgali ve Hocalı Katliamı’nın sorumlusu olmakla suçlanan eski Cumhurbaşkanları Koçaryan ve Sarkisyan’ın liderliğini yaptığı muhalefet blokları destekliyor.

RÖPORTAJ | İYİ Parti Milletvekili Hasan Subaşı: “Kılıçdaroğlu’nun adının en başta anılması son derece doğaldır”

“Sayın Genel Başkanımız ‘Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım” dediğine göre öncelikli inisiyatif Kılıçdaroğlu’na geçmiştir…”, “Bir süre sonra ismi geçen büyükşehir belediye başkanlarının ‘adayımız liderimizdir’ diyerek tartışmalardan çekileceklerini düşünüyorum…”, “İktidarın saldırılarından etkilenmeyecek bir siyasetçinin aday olması gerekir. Buna alışık olmayan kişilerin direnci, kampanya süreci için yeterli olmayabilir, yıpratılabilir…”, “İktidar, HDP konusunu daha çok ortaya koyacaktır. Bu konuda oyuna gelmemek gerekir…”, “Akşener’in Sedat Bucak’ı partiye davet etmek için görüştüğüne ihtimal vermiyorum.”

ÖZEL HABER | Uygur aktiviste “aldırırım seni oğlum” diyen polis, kadın öğretmene “al bunu” diyen polis çıktı

Türkiye’de yaşayan Uygurların İslam İşbirliği Teşkilatı önündeki basın açıklaması öncesinde yaşanan arbede sırasında, bir Emniyet mensubunun Uygur bir aktiviste “Aldırırım seni oğlum, aldırırım seni” diye bağırarak ittirdiği görüntüler sosyal medyada tepki topladı. Tepki çeken görüntüdeki Emniyet mensubu, Ankara İl Emniyeti Güvenlik Şube’den sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mukadder Kardiyen. Kardiyen, 30 Ağustos’taki özel sektör öğretmenlerinin buluşması sırasında kadın bir öğretmeni ittirerek “al bunu” dediği görüntülerle gündem olmuştu. Kılıçdaroğlu, görüntüleri “Öğretmenlere ‘Al bunu diyen’ o kişi, beni beklesin. Öğretmene yapılan bu efeliği affetmeyeceğiz” mesajıyla paylaşmıştı.

VİDEO HABER | Polisten hükümete sesini duyurmak isteyen Uygurlara: “Çin’de yapamayacağınızı burada da yapmayacaksınız”

Ankara’daki Çin Büyükelçiliği’nin önünde basın açıklaması yapmalarına izin verilmeyen Uygurların akşam saatlerine kadar bekleyişlerini sürdürmesi üzerine dağılmaları için kendileriyle konuşan bir Emniyet amiri, “Bu yaptığınızı protesto ettiğiniz ülkenin polisine yapabilir misiniz? Orada yapamayacağınızı burada da yapmayacaksınız”

ÖZEL HABER | Şangay Zirvesi arifesinde Soylu’nun danışmanından Uygurlara telefon: “Çin Büyükelçiliği önünde eylem yok”

Türkiye’deki Uygurlar, bugün (14 Eylül) saat 12:00’de Ankara’daki Çin Büyükelçiliği önünde basın açıklaması çağrısı yapmıştı. Fakat İçişleri Bakanı Soylu’nun bir danışmanı, Uygur diasporasının tanınmış ismi Seyit Tümtürk’ü arayarak Çin Büyükelçiliği önünde basın açıklamasına izin verilmeyeceğini söyledi. Çin Büyükelçiliği planın engellenmesi üzerine, Büyükelçilik önündeki basın açıklamasındna sonra gidilmesi planlanan Ankara'daki BM ofisi ile İslam İşbirliği Teşkilatı ofisine gidilerek basın açıklaması yapılacağı ve dilekçe sunulacağı açıklandı. BM Ofisi'nin önündeki basın açıklamasından sonra İslam İşbirliği Teşkilatı'na gitmek isteyen Uygurlara da polis engel oldu. İslam İşbirliği Teşkilatı binası ile Çin Büyükelçiliği'nin yakın olması nedeniyle oradaki basın açıklamasına yalnızca 30 kişinin katılmasına izin verildi. Polis ile Uygurlar arasında kısa bir arbede çıktı. Uygurlara destek vermek için gelen İYİ Parti Milletvekili Fahrettin Yokuş ile bir polis arasında tartışma yaşandı.

‘TikTok şeyhi’ne Ayasofya’da namaz kılması için özel jet gönderen “Atıf abi” kim?

Menzil Tarikatı mensubu olduğunu söyleyen “TikTok şeyhi” Miraç Orbay’ın özel jetle İstanbul’a Ayasofya’da namaz kılmaya geldiğini anlattığı videosu kısa sürede viral oldu. Lüks seven şeyhe jetini gönderen “Atıf Abi” ise Orbay’ın videolarında reklamını yaptığı Winpoot’un kurucusu Atıf Harmanda. Orbay ve Harmanda, TikTok’ta ihtiyaç sahiplerine maddi yardım için çağrılar yapıyor, Orbay, ihtiyaç sahiplerine para dağıttığı videolar yayımlıyor. Fakat Harmanda’nın adı daha önce Hollandalı ortağının kendisi hakkındaki, “dolandırıcılık” ve “evrakta sahtecilik” iddialarını içeren suç duyurusuyla gündeme gelmişti. Harmanda’nın “Yeni Sülün Osman” denilen dolandırıcılık hükümlüsü Osman Görgülü ve suç örgütüyle ilgili soruşturmada da zanlı olduğu haberleri çıkmıştı.

Akşener, CHP’den ihracı istenen Tanju Özcan’la birlikte açılışa katılacak

CHP’den ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve İYİ Parti lideri Akşener 15 Eylül’de birlikte açılış yapacak. Bolu Belediyesi’nin itfaiye binası açılışı için bilboardlara astırdığı afişlerde Akşener’in büyük boy fotoğrafı bulunuyor. CHP Yüksek Disiplin Kurulu 26 Eylül’de Özcan’ın ihraç talepli dosyasını görüşecek.

Erdoğan “hurda” dedi ama savunma sanayii dergileri öyle demiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı ülkelerinin Ukrayna’ya gönderdiği silah yardımları için “Ne kadar hurda varsa Ukrayna’ya gönderiyorlar” demişti. Böyle bir iddiayı daha önce hiçbir askeri uzman öne sürmemişti. Çünkü Batı’dan Ukrayna’ya giden silah ve savunma sanayii sistemleri ABD ordusu dahil Batı ülkelerinin ordularında aktif olarak kullanılıyor. Gönderilen silahlar hakkındaki bilgileri savunma sanayii üzerine yayın yapan MP5, Savunma Sanayi ST, Defense Here, Defence Turk internet sitelerinden derledik.

Çökertme Koyu’nda iskele yapma izni alabilen tek otel, Perinçek’in de her sene tatilini geçirdiği Çökertme Otel

Milas’taki Çökertme Koyu’nda bulunan otellerden Çökertme Otel dışındakiler iskele yapma izni alamadı. Çökertme Otel’in denizin içinde bir iskele, bir güneşlenme platformu, bir de beton dolgu olmak üzere iznini aldığı üç farklı alan var. Otelin sahibi Hasan Ayvaz, İşçi Partisi’nin eski il yöneticisi. Perinçek de her sene bir ay kadar Çökertme Otel’de tatil yapıyor. AK Parti’den istifası sonrası Vatan Partisi’ne üye olan Ethem Sancak da geçen ay Perinçek’in tatili sırasında Çökertme Otel’e gitmişti.

Diyarbakır’da AK Parti açılımı: CHP il başkanlığına eski AK Partili işadamı geliyor

CHP Diyarbakır İl Başkanlığı, iki yıldır süren tartışmalar sonunda nihayet 10 Eylül’de il kongresini toplayacak. Beş kişinin il başkan adaylığını açıkladığı kongre öncesi yarışın iki favori adayından biri genel merkezin talebiyle adaylıktan çekildi, direnen diğer aday CHP MYK’sı tarafından disipline sevk edildi. CHP genel merkezi, il başkanı olarak Mart ayında 800 kişiyle CHP’ye katılan eski AK Parti Diyarbakır il başkan yardımcısı işadamı Abdullah Atik’i istiyor.

ANALİZ | Peker’in Serhat Albayrak’ın adını anmasına karşı Turkuvaz Medya’da seferberlik hali: Soylu-Albayrak çekişmesinin izleri var mı?

SPK ve rüşvet iddialarının merkezindeki isimlerden Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun Berat Albayrak’ın ağabeyi Turkuvaz Medya Grup Başkanı Serhat Albayrak’a yakın olduğu iddiası Turkuvaz Medya’yı ayağa kaldırdı. Reza Zarrab ABD’deki mahkemede, 2014’te Berat Albayrak’ın kendisine İran’la olan yasadışı ticarete devam etmesine telkin ettiğini belirterek; o dönem bakan olmayan Albayrak’ın dönemin Halk Bankası Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu çağıracağını söylediğini açıklamıştı. Sedat Peker, Zehra Taşkesenlioğlu’nun eşi Ünsal Ban’dan boşanmak için verdiği dilekçeyi Albayrak’larla arasının iyi olmadığı söylenen Bakan Soylu’ya gönderdiğini öne sürdü. İddiaların odağındaki Marka Yatırım Holding sahibi Mine Tozlu Sineren de Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun 1,5 senedir kardeşiyle konuşmadığını söylediğini aktarmıştı.

ÖZEL HABER | Enver Altaylı’nın Hablemitoğlu soruşturmasındaki savcılık ifadesi: “Soruşturma faillerin tespit edilmesi amacıyla yürütülmüyor”

Serbestiyet, 19 Ağustos’ta Hablemitoğlu soruşturması kapsamında tutuklanan Enver Altaylı’nın savcılık ifadesine ulaştı. Altaylı: “Soruşturmanın faillerin tespit edilmesi amacıyla yürütüldüğünü düşünmüyorum. Adımın bu cinayet soruşturmasına karıştığına ilk kez haberdar olduğum sırada yurtdışında idim. Derhal Türkiye'ye dönüp ifade verdim. Bir cinayete bulaşmış bir kimse kendi hür iradesiyle yurtdışından gelip ifade verir mi? (…) Almanya aleyhinde ifade vermem, Almanların Türkiye'de Gezi benzeri hazırlıklar içinde olduğunu söylemem teklif edilmiş; kabul etmediğim takdirde hücrede çürütüleceğim bana açıkça beyan edilmiştir.”

ÖZEL HABER | Çiftçiler AVM kelepire gitti: Bedelinin beşte birine iktidara yakın şirkete

Zincirlikuyu’da temeli 2009’da atılan Çiftçi Towers projesi içinde yer alan henüz faaliyete geçmeyen Çiftçiler AVM binasının açık arttırmayla icradan satışına sadece ipotek alacaklısı olan Türkerler İnşaat teklif sundu. Türkerler İnşaat, 595 milyon TL’ye Çiftçiler AVM binasının sahibi oldu. Çiftçi Towers projesinin müteahhit ortağı ve projenin asli ortağı Çiftçi ailesinin çektiği bazı kredilerin kefili olan Türkerler İnşaat, kredi alacaklısı Ziraat Bankası’nın dosyasını temlik etmişti. Türkerler İnşaat’ın sahibi Kazım Türker, iktidara yakın bir isim olarak biliniyor. Firmanın Zincirlikuyu’daki binayı piyasa değerinin beşte birine aldığı tahmin ediliyor.

Cumhuriyet tarihinin en büyük icradan satışında bugün Çiftçiler AVM, 2 Eylül’de ünlü Ragıp Paşa köşkü satışa çıkıyor

Zincirlikuyu’da temeli 2009’da atılan ve 2015’te bitirilmesi öngörülen Çiftçi Towers projesi bankalardan çekilen kredilerin ödenememesi nedeniyle zora girdi ve mahkeme 30 Haziran’da projenin sahibi firmanın iflasını açıkladı. Karar, zaten başlamış olan Cumhuriyet tarihinin en büyük icradan satışı sürecini hızlandırdı. Proje içinde yer alan ancak henüz faaliyete geçemeyen Çiftçiler AVM binası 175. ihale olarak bugün (24 Ağustos) icradan satışa çıkıyor. İcradan satışlar, Çiftçi ailesinin kredi karşılığında teminat olarak gösterdiği değerli mülkleri de kapsıyor. Çiftçi ailesine ait icradan satılacak gayrimenkullerin toplam değeri 4 milyar 289 milyon 645 bin TL olarak açıklanmıştı.

Hanefi Avcı, Erdoğan’a açık mektup yazdı: “İçişleri’nde hukuka aykırı işlemler yapıldığı emareleri var”

İçişleri Bakanlığı soruşturmasıyla rütbeleri sökülen Hanefi Avcı, İçişleri Bakanı Soylu ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş hakkında suç duyurusunda bulundu. Avcı, Cumhurbaşkanlığı’na İçişleri Bakanlığı hakkında inceleme yapılmasını talep eden bir dilekçe ve Erdoğan’a açık mektup iletti. Bakanlık soruşturmasında 2010 yılında yazdığı ve hapis yatmasına neden “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabında anlattığı anıları nedeniyle ‘FETÖ’ irtibatıyla suçlanan Avcı, mektupta Erdoğan’ı Soylu konusunda uyardı: “Bir süredir İçişleri Bakanlığı’nda hukuka, yasaların tanımladığı görev, yetki kurallarına aykırı olarak işlemler yapıldığına dair emareler var. İçişleri Bakanlığı’nda yapılan iş ve işlemler üzerinde inceleme, araştırma ve denetleme yaptırılması gerektiği açık…”

Enver Altaylı suçlamaları reddetti: “Hablemitoğlu ile görüşmedim, Halil Şıvgın bana iftira attı”

19 Ağustos’ta Hablemitoğlu suikasti soruşturmasında hakkında tutuklama kararı verilen, 2017’den beri “FETÖ üyeliği” ve “casusluk” suçlamalarıyla cezaevinde bulunan eski MİT görevlisi Enver Altaylı bir açıklamayla hakkındaki suçlamaları reddetti: “Adı geçen zanlılarla veya adı geçmeyenlerle aramda bu cinayetle ilgili veya Merhum Hablemitoğlu ile ilgili zerre miktar bir görüşmem oldu ise, Cenab-ı Rabbül Aleminin laneti benim yavrularımın ve bütün aile fertlerimin üstünde olsun. Halil Şıvgın, kendisini temize çıkarmak, Merhum Hablemitoğlu ile Mustafa Özcan’ı görüştürmek çabalarına yönelik muhtemel çabalarını gizlemek için yalan söyledi ve bana iftira etti.”