Bu soruya cevap ararken aklıma hep Yassıada (yeni adıyla “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”) geliyor. Bu sorunun karşılığını mekanda bulduğunu düşündüğüm için. Yassıada’yı bir hafıza mekanı olarak koruyabilmiş olsaydık, inanıyorum ki bugün çok farklı bir yerde olacaktık. Burada çok değerli bir deneyim fırsatı kaybedildi. Gerçekleşen şey bir “rant projesi” falan değil, bir iyileşme fırsatının nasıl heba edileceğinin bir örneği. Burası darbelerle yüzleşmek, Türkiye siyasal tarihindeki yaşanan şiddet olaylarını, travmaları anlamaya çalışmak için eşsiz fırsattı.
Platon’un Devlet’inde bazı yalanlar “çare, ilaç”, “soylu, kutsal yalanlar”. Bu fikre devletler de bayılıyor. Hakikatten bihaber kulların “ilacı” da o olunca, yalanın kuyruğunu tut tutabilirsen. Öyle ki insanlar yalan söylemek, dinlemek için toplanıyor. Ama bu bizdeki sıradan açık oturumlar gibi değil uluslararası bir yarışma. Böyle yarışmaları “çocuk oyunu” kılan politikacılar da var tabii ama onların bu etkinliğe katılması yasak.
Süreci yakından takip edenler biliyorlar ki aslında konu meallerdeki hatalar ya da aşırı yorumlar değil. Prof. Dr. Mehmet Görmez’in Diyanet İşleri Başkanı olmasının ardından pek çok tarikat yapılanması harekete geçti, ellerindeki siyaset ve medya gücünü de kullanarak Görmez’in görevini bırakmasına yol açtılar. Bu süreçte “yenilikçi, sapkın, modernist, gelenek karşıtı” olarak gördükleri bir çok ilahiyatçı akademisyen hakkında sistematik yıpratma ve karalama kampanyaları düzenlediler. Mealler üzerinden daraltılan inanç özgürlüklerinin diğer alanlara da sıçraması bu yasayla mümkün hale getirildi.
Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, Diyarbakır Sur’daki tarihi Surp Giragos Kilisesi’nde konuştu: "Barıştan daha karlı, daha güzel bir yol yok. Çünkü barış olmadığında hiçbir şey olmuyor. Her şey kurak kalıyor. Biz bu süreci bir umut olarak görüyoruz. O umut bu topraklarda hep var. Barış olsun, esenlik olsun, dostluk ve kardeşlik olsun diyorum.”
TBMM Adalet Komisyonu, 15 buçuk saatlik bir çalışma maratonuyla yeni infaz düzenlemesini de içeren 10.yargı paketini kabul etti. Paketle; kasten yaralama ve tehdit cezalarından artış, yaşlı ve hasta hükümlüler için konutta infaz geliyor. Koşullu salıverilme ve infaz esnekliğinde kapsam genişliyor. Pakette internet yayınlarına yeni düzenleme de var.