İran söz konusu olduğunda insanlar o kadar dünyadan kopukturlar ki özellikle uzaktan bakan Batılılar için gerçek değilmiş gibi görünürler. Egzotik ve düşsel bir yer gibidir. İnsanların kıyafetleri, siyasetin her şeye nüfuz eden resmi yüzleri ve gündelik hayatın her yerini saran şiirselliğiyle gerçek dışıdır! Oysa Kiyarüstemi sineması gibi bir düşselliktir bu, asla gerçeklikten kopuk olmadığı gibi bütün egzotikliği gerçekliğin başka bir formundan ibarettir.
Diyelim önerilen ‘siyasi çözüm’ gerçekleşti, yani cemaat örgütlü yapısını feshetti, böylece artık tehlike algısı ortadan kalkan devlet de dönüp hiçbir bireysel suç işlememiş olan tabandaki ‘ibadet’ halkasını affetti. Böyle bir af, suçsuzluğuna haklı olarak inanan insanların travması üzerinde nasıl bir etki yapar? Cevap açık: Belki samimi bir özürle bir parça iyileşebilecek bir insan ‘suçlusun ama seni affettim’ denildiğinde ne hissederse bu insanlar onu hissedecek.
Çocukken hayalimde de canlanan bir şiirdeki “şişesi is bağlamış lambanın ışığı”nı bugün gibi hatırlıyorum. O gaz lambası zaten evin demirbaşı… Gölge oyunundan öte, odayı yeniden resmeden bir büyüsü var elektrik kesildiğinde. Ortaokulda aynı şairden “Resmine sürme çektim kandillerin isinden”le -pir- geliyor. Üstüne de “Çıkarıp yavaşça yüreğimi göğsümden, /Silsen bir lambanın isli şişesi gibi /Yumuşak tülbentini geçirerek içinden”. Sonra “lambada titreyen alev üşüyor” bir ara. Sihrini çözdükçe büyüyorum.
Trump daha düne kadar müzakere ve barış mesajları verirken; İsrail, İran’ı hiç görülmemiş bir şekilde vurdu. İsrail’e göre Trump’ın “barış mesajları” blöften ibaretti, ABD İran’ı bilinçli bir şekilde oyaladı. Sonrasında saldırıyı destekleyen Trump’a göre ise İsrail’in saldırısı İran’ın ABD’nin anlaşma şartlarını kabul etmesi için bir gözdağı. Fakat İran’da gözdağı verilecek bir göz kalmadı, İsrail İran’ın içinde drone saldırı pisti kurdu, tüm üst düzey komutanları öldürdü, İran’ı rezil etti. Netanyahu’nun amacı çok net: İran’da bir rejim değişikliği. ABD’ye ulaşmadan kendi çıkarttığı yangını söndürmesi gereken Trump ya ne olup bittiğinin bilincinde değil yada daha kötüsü kendisine rağmen çıkartılan yangını söndürmekten aciz. Her iki durumda da dünyayı ve ABD’yi maalesef çok daha kötü günler bekliyor.
Ferdi Zeyrek’in siyasi hikayesi siyasetteki sosyal değişimi de anlatıyor. Eski sağ, muhafazakar esnafların çocukları üniversiteye gidiyor, sekülerleşiyor, eşrafın dilini bilen bu yeni nesil CHP statükosunu delip, kendine alan buldukça da 78 yıldır hareket etmeyen kayaları hareket ettiriyor.