Bu haftanın başında Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalı öğretmenler iş bıraktı. Sosyal medyada koparılan kıyamete gerçekten inanamadım. Eylemin ana nedeni yüzde 11.54 zam kararı. Ama sorunları, dertleri derin… Dünü bugünüyle “uzun hikâye”. Öğretmenler, Uç uç böcekleri, “akşama düğünler”, öğretmene hediye edilen “kısacık saplı” kır çiçekleri, “etik hediyeler”, yüzükler-efendiler, darbeler, meçhul öğretmen-öğrenci anıtlarıyla da acı bir masal sanki.
Yeni açılım sürecinin siyasi sonuçlarından memnun olmayan muhalif kesimde bir Kürt sorunu inkarcılığı filizlenmeye başlandı. Halbuki Türkiye’de Kürt sorunu sürekli bir vesileyle nüksedebilen Cumhuriyet’in kalıtsal bir hastalığı. Bugün Suriye merkezli olarak nüksediyor, bundan 50 yıl önce ise Irak merkezli olarak nüksetmişti
13 senedir Baas yönetimine karşı mücadele veren muhalif gruplar günün sonunda HTŞ’nin şemsiyesi altında kanlı, gaddar ve zalimane bir yönetime son verdiler. Bir diktatörün gitmesi ve İslami kimliği olan gruplar koalisyonunun zafer kazanması tabii ki beni sevindirir. Aksini düşünecek olsam, 60 senedir verdiğim mücadeleme ihanet eder, kendime olan saygımı kaybederim. Baas diktatörlüğünün sona ermesi bir şanstır, şimdi bunu ilahi/tarihi bir fırsat bilip hem acılı Suriye, hem Kürtler ve Filistinliler başta olmak üzere bütün bölge halkları için yepyeni bir sosyo politik model arayışına ve tesisine vesile kılalım, hep beraber bu konu üzerinde imal-i fikr edelim.
Biden, bir yanına mağlup olduğu 2024 seçimlerinde “ateşkes” diye bağıran solcu gençleri susturan Kamala Harris’i, bir yanına İsrail-ABD arası mekik dokumasına rağmen ateşkesi sağlayamayan Blinken’ı aldı; Gazze’de ateşkesin sağlandığını açıkladı. Fakat bu ateşkesin gerçek mimarı Trump’tı. Trump, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’u Katar’a yolladı, emlak zengini iş adamı Witkoff ise diplomatik dilden uzak argo bir dille Netanyahu’ya baskı kurdu, ateşkes anlaşmasını imzalattı. Trump, Gazze’yi ilhak etmek isteyen İsrail hükümetine sağ gösterip sol vurdu. Son bir haftada yaşananlar, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin de fragmanı gibi.
Amedspor bu keyfilikten kurtulmalı ve bu keyfiliğe son verecek mercide teknik direktörün kendisidir. 1.lig düzeyinde hücum bu kadar serseri toplarla ve doğaçlama oynanamaz. Hücumda orta saha ve defans desteği olmadan rakip yarı sahasında atak devamlılığı sağlanamaz.
Servet Çetin takımın kondisyonunu arttırmış, bu büyük bir olumluluktur. Aynı Servet Çetin daha akılcı bir organizasyon ile oyuna dinamizim kazandırabilir. Dinamizim korku üstüne bina edilemez. Tedbir almak başka, korku bambaşka bir şeydir.