1968 döneminin hareketli günlerinde Ankara’daydık. Gösterilere, toplantılara, mitinglere katılıyor, gençlik hareketinin enerjisine ortak oluyordu. 12 Mart 1971’de askerler yönetime el koydu. Başbakan Demirel istifa etti. Ankara’da, askeri cuntaya karşı direniş giderek yaygınlaştı. Ardından tutuklamalar başladı. Perihan Kutlar’ın kızı Merih de tutuklananlar arasındaydı. O bütün bu hukuksuz uygulamalara direndi. Hapishane görüş odalarında, mahkeme salonlarında, günleri geçti.
Dücane Cündioğlu, “Tarhana çorbası içiyor adam, yani her tarafı Heidegger olsa ne olacak? Dürüm yiyor adam, Hegel anlatsa ne olacak?” demiş. Tahmin edilebileceği gibi bu sözler tepki almış, haklı olarak biraz da tiye alınmış. Cündioğlu’nun ifadelerini şakayla karışık bir mübalağa olarak mı saymalıyız? Yoksa Türkiye’de felsefenin durumuna ilişkin sıklıkla yinelenen şikayetlerin bir varyasyonu olarak mı görmeliyiz?
Vanspor galibiyeti aldı, ancak maçın asıl kazananı, taraftarların iki takımı aynı duyguda buluşturma çabasıydı. Penaltılarla biten bu düello, futbolun sadece skor olmadığını, aynı zamanda bir duygu ve taktik sınavı olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Rusya Ukrayna’ya Şubat 2022’de saldırdığında Avrupalıların ilk tepkisi Putin’in yayılma emellerini kursağında tutmak, Ukrayna’yı fethetmesi engellenmediği takdirde Hitler gibi bütün Avrupa’yı ele geçirmeye çalışacağı yolundaydı. Avrupalıların ilk refleksi Eylül 1938’de toplanan konferansta Almanca konuşan eski Avusturya-Macaristan İmparatorluğu kökenli nüfusun çoğunlukta olduğu Südet bölgesinin Nazi Almanya’sına terk edilmesine Birleşik Krallık ile Fransa’nın razı olmasıyla Çekoslovakya’nın parçalanmasına kapının açıldığını hatırlamaktı.
Avrupa’lılar Putin’in istediği şekilde Ukrayna’nın Rusça konuşulan bölgelerinin ilhakına göz yummanın Hitler’in Südetleri ele geçirmeye göz yummakla eş anlamlı olacağını ve Putin’in orada durmayacağını düşünüyorlar.
Doğrudur geçmişte kupa ve başarılarınız var. Ama biz bugünü sorguluyoruz.Sizi daha da kibirli biz yaptık. Karşınızdakileri küçümsemek sizi büyütmez. Küçültür. Bakınız Ferguson’a. Onun da geçmişinde kupalar var.Fener Beko’nun antrenörüne bakın. Ne kadar mütevazi. Bu onu büyültüyor. İyi antrenörlüğün yanına iyi insanlığı koymak çok mu zordu.