Manşet

Film Ekimi: Geldi iki gözümün çiçeği

Film Ekimi’nde seyretmek için en başta iki filmi seçtim. Hint yapımı Aydınlık Hayallerimiz Mumbai’de iki genç hemşirenin hikayesini sürerken kentin acımasız ve dur durak bilmez temposunu yansıtıyor. Film Cannes film festivalinde bu sene büyük ödül kazandı. En merakla beklediğim ise İranlı yönetmen Mohammad Rasoulof’un filmi Kutsal İncirin Tohumu. Film, Devrim Mahkemesi’nde hakimliğe atanması Mahsa Amini’nin ölüm protestolarına denk gelen İman’ı izliyor. Çekimleri gizlilik içinde götürülen bu film protestolardan ve gösterilerdeki çatışmalardan gerçek görüntüler içeriyor.

Ağam kim, paşam kim, kim kim kim…

Geçen hafta da değinmeye çalıştığım unvanlar tarihi mesele. İsmin önüne geçtiği için kanunla kaldırılsa bile hayatın “kanun solosu” farklı. Her türlüsü gırla; ikinci unvan saltanatı. Parayı verip düdüğünü çalan da var, başkasının borusunu öttüren de, hatta hikâyesiyle “Bay Düdük” bile. Şaşırıyor, bunalıyor, türkü söylüyorsun: “Ağam kim, paşam kim, gözüm kim, hanım kim /Kim kim kim…”

Seçim bitti, aşiretler barıştı

Yerel seçimde Şanlıurfa Siverek’te karşı karşıya gelen İzollar ve Bucaklar düğünde biraraya geldi İki ailenin önde gelen isimleri Cihan İzol ile Fatih Mehmet Bucak, tokalaştı 31...

Kürt Çıkarı

Düne göre çok daha uyanmış bir Kürt benliği var. Kendini Türklerle, Araplarla, Farslarla mukayese edebiliyor. Onlarda olan şey neden bende yok diye sorabiliyor. Bunlar hep sağlıklı gelişmeler. Lakin Kürt benliğinin sadece çıkarlara indirgenerek en temel insanî ahlaktan azade bir kör bencilliğe saplanması yanlıştır. Kendi dışına körlük bir zaaftır, başarı değil. Ahlak ile çıkarın çatışan zıt kutuplar olduğu varsayımının kendisi bile yanlış iliklenmiş bir ilk düğme, bizzat çıkarın kendisini hakkıyla anlamamış bir tahlil kabiliyeti eksikliğidir.
- Advertisement -

James Baldwin’ler bir daha İstanbul’a gelir mi?

Günümüz Amerikası’nın James Baldwin’i olarak anılan ünlü siyah yazar Ta-Nehisi Coates, İsrail’deki Apartheid rejimini ve Amerikalı siyahlarla Filistinlilerin yaşadığı zulmün benzerliğini anlattığı yeni kitabıyla ABD’nin gündemini belirliyor. Obama’nın başkanlık döneminde ırkçılığa ve siyah haklarına dair makaleleri ve kitaplarıyla medyanın prensi olan Ta-Nehisi, şimdi İsrail’i karşısına aldığı için eleştiriliyor, söyleşilerde sunucuların öfkeli sorularıyla muhattap oluyor, antisemitist olmakla suçlanıyor. James Baldwin ülkesindeki baskıcı atmosferden bunalıp soluğu İstanbul’da almıştı. Peki Filistin’i savunduğu için McCarthy dönemine nazaran daha kibar, steril ama sinsi bir iptal kültürünün kurbanı olan Ta-Nehisi gibi Amerikalılar bugün soluğu nerede alacak?

En Son Çıkanlar