Hüseyin Gün’ün tuhaf ve karanlık bağlantıları olan biri olduğu açık. Ama casus mu? En azından bu soruşturma evraklarında kim adına ve nasıl casusluk yaptığı anlaşılmıyor. Mesela İBB’den bilgi ve belgeleri alıp hangi istihbarat örgütüne ya da hangi ülkeye vermiş? Bu sorunun cevabı soruşturma evraklarında yok.
65 yaşındaki Başkan Samia, havalı ve karizmatik bir kadın. Dört yıldır ülkenin başında. Ancak kendisinin sıcak ve sevimli görünümüne, parlak ve şık kıyafetlerine, partisinin renklerini yansıtan yeşil ve sarı giysilerine kanmamak gerekiyor. Samia, en büyük rakibini hapse atmış ve diğer önemli rakibinin seçime girmesini engellemiş. Samia, iktidardaki partinin yani CCM’nin lideri. Partinin iktidardaki kökleri 48 yıldan da eskilere uzanıyor.
Açık ki karşımızda bir James Bond casusluk hikayesi de bir Tuncay Güney kumpası da yok. Ama kesinlikle Hüseyin Gün, Netflix’te belgesel olmayı hak ediyor.
29 Ekim sabahı, saat 10’a doğru, üyeler oturuma çağrıldılar. Parti grup toplantısını Ali Fethi (Okyar), açtı. Oturum başladı. Söz alan çıkıp konuşuyordu. Mırıltılar artıyordu: “Mustafa Kemal neden Meclis’e gelmiyor? Bu konuyu ondan dinlemek istiyoruz” diyorlardı. O, diş ağrısı ve nezleyle baş etmeye çalışıyordu. Kalktı, giyindi. İstiklal madalyasını taktı. Öğleden sonra Meclis’e geldi ve kürsüye çıktı. Sorulan sorulara cevap vermek üzere meseleyi bir saat kadar gözden geçirdi, hazırlık uzayınca kızdı.
Yazarımız Etyen Mahçupyan’ın 23-24-25 Ekim 2025’te yayınlanan ‘Kemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı?’ yazılarını tek bir yazı haline getirip yeniden yayınlıyoruz.