Manşet

Mazlum Kobani: “Türkiye ılımlı bir dil kullanıyor, SDG’nin Suriye’deki varlığını kabul etmeye başladı”

SDG lideri Mazlum Kobani: “Türkiye, SDG kontrolündeki bölgeler hakkındaki resmi açıklamalarında daha ılımlı bir dil kullanıyor. Türkiye’nin SDG’nin ve Özerk Yönetim kurumlarının Suriye devleti içindeki varlığını kabul etmeye başladığını hissediyoruz.” “Yerel yönetim istiyoruz. Şam ile görüşmelerde bu bölgeyi temsil edecek ortak bir heyet kurulacak.” “12 günden fazla bir süredir dostlarımızın kolaylaştırıcılığında çatışmalara ara verdik.” Tişrin Barajı’nın sekiz kilometre uzakta konuşlanmış durumdayız. Mevzilerimizi Şam güçlerine teslim edeceğiz.”

Futbolcuların “normal doğum” pankartına tepki: Tamam erkekler siz normal doğurun

Kadın Koalisyonu, erkek futbolcuların açtığı pankartı, “Ayağının topuyla kadınların işine karışma! Sana mı soracağız!” diyerek protesto etti.

“Darbe yapmak için yurtdışından icazet alıyorlar; Trump’a da sığınsa, Putin’in de desteğini alsa…”

Özgür Özel, Samsun mitinginde konuştu: “Biz sırtımızı Amerika'ya değil, millete dayıyoruz. Biz gücümüzü Trump’tan değil, milletten alıyoruz. Dün işgale gelenlere kırmızı halı serenler vardı, bugün darbe yapmak için yurt dışından icazet alanlar var. Trump'a da sığınsa, Putin'in de desteğini alsa onun karşısında emperyalist işgale bir başına direnmiş ve başarmış Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün evlatları vardır.”

Şizofrenik yurttaşlık

Bu despotik rüzgardan rahatsız olanların bazıları, DEM Parti vekillerinin Erdoğan’la yan yana gelmesini sert sözlerle eleştiriyor. Oysa şu an Türkiye’de yaşanan iki olay da çok gerçek. Bununla barışık olmak, barış sürecimiz için önemli. Bunun, iktidarın diğer siyasi gündemleri sebebiyle DEM’in/Öcalan’ın/PKK’nin barış masasından uzaklaşmasının beklenmesi rasyonel ve sağlıklı değil. Mevzu siyaset ve dolayısıyla toplum ise ‘Her an yeni bir şey başlayabilir.’ Ötekinin gerçekliğini kabul etmek, iki gerçekliğin birbiri içinde çözünmeyeceğini kabul etmek öfkeli ruh halinden çıkmaya, DEM Parti’ye ve Kürtlere kızmaya son verebilir.
- Advertisement -

KKTC’yi başörtüsü böldü: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile eşi karşı karşıya

Ortaöğretim okullarında başörtüsünü serbest bırakan tüzük Kıbrıs’ı böldü. Önce geri çekilen, bir okula başörtülü bir öğrencinin alınmadığı görüntülere Türkiye’den gelen tepkiler üzerine yeniden yayınlanan tüzüğe karşı aralarında Fazıl Küçük’ün çocukları ve Serdar Denktaş’ın da olduğu binlerce kişi Lefkoşe’de “Gericilere Geçit Yok” yürüyüşüne katıldı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da yürüyüşe “Reşit olmamış kız çocuklarının çoklukla ailelerinin isteği üzerine başını örtüp ulu önder Atatürk'ün resminin asılı olduğu sınıflarda okumasına da karşıyım” diyerek destek verince, Tatar’dan açıklama geldi: “Kıbrıs’taki hoşgörü ortamını gösteriyor.”

En Son Çıkanlar