GÜNÜN YAZILARI

Avustralya’da bir bakımevinde 15 yıl boyunca 91 çocuk istismar edildi; sessizlik sistemi çökertti

“Avustralya’da bir çocuk bakım çalışanının 15 yıl boyunca en az 91 çocuğu istismar ettiği dava, yalnızca bireysel bir suçun değil, bütün bir sistemin çöküşünün simgesi oldu. Çocukların en güvende olmaları gereken kurumların en tehlikeli alanlara dönüşebildiğini gösteren bu skandal, ‘Bir daha asla’ çığlığıyla tüm ülkeyi sarsarken, Türkiye için de açık bir uyarı niteliği taşıyor: Vakitsiz gelen acıların tekrar yaşanmaması için sistemdeki boşluklar daha geç olmadan kapatılmalı.”

Fidan’a TikTokçu diyerek dış politika açığı kapanır mı?

CHP ise dış politika dümenine en az 30 yıldır uzak. Ve dış politikadaki düşük notlarını, Dışişleri Bakanı’nın itibarını sarsmaya çalışarak yükseltmeyi deniyor. Pek işe yarayacak bir taktiğe benzemiyor. Çünkü AK Parti’nin dış politikada iyi görünmesinin tek sebebi Fidan değil. Zamanın ruhu, dış konjonktür, uluslararası dengeler ve bölgesel dengeler Türkiye’nin lehine işliyor.

 Para harbi

Trump’ın yeni ithalat vergileri dünya ticaretini daha da daraltacak. Bu yükün altından nasıl kalkılacak! Yıkılan yerleri yeniden inşa için büyük miktarlar söz konusu. Muhafazakar tahminlerle Ukrayna için 500 milyar dolar, Gazze için 110 milyar dolar , Myanmar depremi için10 milyar dolar ve Sudan için de 10 milyar dolar gerek deniyor kaba hesapla. Buna değişik ülkelerdeki gıda felaketleri, sel yardımları dahil değil ! Suriye’den bahis dahi etmedim. Bu rakamlar şimdilik….Çin, Güney Kore, Ekvator ve Türkiye’deki orman yangınları ve depremin 145 milyar dolarlık zarara neden olduğu hesap ediliyor.

Memleket yolu, önyargı yolu: Gurbetçiler üzerine bir sosyolojik okuma

Hararetli “gurbetçi” tartışmasının içinden çıkmanın yolu, kaba genellemeler değil soğukkanlı veri ve sahici sosyoloji. Türkiye’nin yaz tatiliyle çakışan “izin mevsimi” her yıl benzer bir döngü üretiyor: Sosyal medyada linç, tatil yörelerinde gerilim, gurbetçilere tek kalemde “Erdoğancı” yaftası. Resmi net görmek için yurt dışında oy verme deneyiminin geçmişini, seçmen davranışındaki eğilimleri, Almanya’daki Türkiye kökenlilerin memleket bağlarını ve kuşaklar arası değişimi birlikte okumak gerekiyor.
- Advertisement -

İtiraf nasıl delilin yerine geçti?: Bireysel gerçekten, toplumsal manipülasyona

Bugünün Türkiye’sinde, özellikle hukuki süreçlerde “itirafçılık”ın delil yerine geçmesi, hem adalet sisteminin meşruiyetini hem de toplumun güven duygusunu sarsıyor. Devletin kendi delil toplama yükümlülüğünü yerine getirmek yerine itirafçı beyanlarına yaslanması, hem bireyler arası güvensizliği artırıyor hem de “hakikati aramak” ile “kurban aramak” arasındaki farkı bulanıklaştırıyor. Bir kişinin başka birini suçlayan beyanı, çoğu zaman tek delil olarak kabul edildi; bu durum, masumiyet karinesini fiilen ortadan kaldırdı.

En Son Çıkanlar