Fikrini ve yaptıklarını beğenmeseniz de sadece siyasi iradenin talepleri ve gündelik siyaseti doğrultusunda birilerinin cezaevinde olması; siyasi iradenin talepleri ve gündelik ihtiyaçlarının yarın hangi birinizin (birimizin) hangi hakkını ihlal edeceğini bilemediğimiz bir düzene sebep oluyor ve nefes almamızı imkansız kılıyor. Üstelik rövanşist, kutuplaştırıcı, düşmanlaştırıcı iklime de maalesef zemin hazırlıyor. Aklıselimi ve makuliyeti yaralıyor. Tam da bu sebeple bugün hepimizin politikayla ilgilenmesinde yarar var. Rand’ın dediği gibi, politikayla ilgilenmeyeceğimiz günler için.
Yürüyüşlü, mitingli “TÖS Boykotu” 56 yıl önce geçti tarihe… Öğretmenler dört gün derslere girmedi. 12 Mart askeri darbesi henüz yapılmadığı için boykota katılanlar sadece Milli Eğitim’e “çağrılıp” sorgulanıyor. Disiplin cezaları ve 11 ihraçla yetiniyorlar. Mehmet Doğan kitabında o günleri “Durun bakalım, destur deyin, biz de varız” diyerek de özetliyor. Bugün “Sattığın neyse ben almam” diyenlere bile yapılanları görünce, o cümlesi benim için “atasözü” hükmünde, kıymetinde…
%40’lardaki oy oranıyla Fransa’daki 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favori ismi olan muhalif lider Marine Le Pen’e 4 sene hapis cezası ve 5 sene siyaset yasağı verildi. Le Pen’in yolsuzluktan suçlu bulunması hukuki olmakla birlikte henüz kesinleşmemiş bir ilk derece mahkemesi kararıyla 5 sene seçilme yasağı alması ve temyize başvurmadan 2027 seçimlerine katılmasının engellenmesi oldukça siyasi bir karar. Le Pen’e verilen siyasi yasağın Türkiye’den ABD’ye herkesin ilgisini çekmesinin de sosyalist Yanis Varoufakis ile Vedat Milor’u karşı karşıya getirecek kadar tartışmalı olmasının da sebebi işte bu siyasi boyutu.
Haklı çıkma şehvetinin zebûnu olanlar ikisinin de mahrumudurlar. Ne hilm okunur hallerinde, ne de belâgat görünür sözlerinde. “Ben demiştim.” “Yine benim dediğim oldu.” “Yine benim dediğime geldiniz.” “Yine ben haklı çıktım.” En acısı da, haklı çıkma uğruna, en kötüsünü arzu eder halde olmalarıdır. Nefretlerini doğrulamak için ötekiyi en kötü halde görmeyi arzu etmeleri ve ötekide hep kötülük aramaları, dahası gördükleri iyi şeylerden ve iyiliklerden rahatsız ve huzursuz olmalarıdır...
Size uygun düşen bir komplo teorisi içinden sizinle aynı görüşte olmayan ve aynı safta yer almayan birini terörist ilan ettiyseniz, artık o şerirdir, iç ve dış şer güçlerin adamıdır. Şerir kimselerle oturup konuşmanın da manası yoktur.