Dünyanın en zengin adamı Elon Musk, dünyanın en güçlü adamı Donald Trump’a savaş açtı. Trump’ı pedofili Epstein’in listesinde olmakla suçladı, Trump destekçileri de Musk’ın sınırdışı edilip şirketine el konulmasını istedi. Bu mücadele sadece iki erkeğin ego savaşı değil, ideolojik temelleri olan korkunç bir iç savaş. Musk servetiyle 2026 ara seçimlerinde parti kurup veya Trumpçı Cumhuriyetçilere saldırıp Trump’ın Kongre’yi kaybetmesine neden olabilir. Böylece Trump azledilip yerine Silikon Vadisi’nin gözbebeği başkan yardımcısı JD Vance geçebilir. Musk’ın açıkça dile getirdiği bu darbe planının bertaraf edilmesi içinse ne trajik ki Trump’ın bugüne kadar ayaklar altına aldığı demokrasiyi savunması gerekiyor.
Peki her yerli milli midir veya her milli olan şey yerli midir? Her yerli milli değildir. Ve her milli şey yerli değildir. İkisi arasında kurulan gerektirme ilişkisi bir fikri ciddiyetsizlik örneğidir.
Sanıldığının aksine milli olan pekala yersiz olabilir.
Eğer tarihte devletler resmi tefsir ilan edecek olsalardı, bu alanın önde gelen eserleri yazılmaz, resmi görüş doğrultusunda bilgi üretme, düşünme ve anlatma yetisi dumura uğratılırdı. Esasında bizim çöküş, inhitat tarihimiz de devletlerin ilim ve düşünce hayatına müdahalesiyle başlamıştır.
“Hükümsüzleştirme”, bir şeyin kendi gerçekliğinde yok olması halidir. Genelde varsınız; ancak özelinizde yoksunuz.“Hükümsüzleştirme” her alana yayılmış durumda. Etnik, inanç, kültür ve son olarak da hukuk mecraına… Bu ülkede “Hukuku hükümsüzleştirmek” için “iltisak”, terör” “örgüt” veya “suçüstü hali” kavramlarından birini gelişi güzel kullanmanız fazlasıyla yeterli. İşlenen her günah cezasını da beraberinde getirmeyip ertelendikçe biz bunları yaşamaya devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaklaşan “Kurultay İptal Davası” na da bu çerçeveden bakmak gerekir.
Muhalefeti desteklerken bir çeşit dokunulmazlık zırhına kavuşan Kürtler, Çözüm Süreci ile bu zırhı kaybediyor, iktidara artan öfke, Kürtlere karşı 90’lardan beri görülmemiş ırkçı bir nefretin önünü açıyor, daha da açabilir. Bu tehlikeli nefret, DİSK’in bile iktidar işbirlikçiliğiyle suçlandığı İzmir Grevi’yle görünür oldu.