Milli irade türküsünü ağzından düşürmeyen AK Parti, artık kayyımlarla milli iradeyi gasp ediyor. Geçmişin müesses nizamıyla tutuştuğu kavgadan sağ çıkmasını halka borçlu olan bu parti, artık kayyımlarla halkın iradesini yok sayıyor. Dün bütün vatandaşların eşitliğini müdafaa ederek yol alan bu parti, artık kayyımlarla vatandaşların bir kısmını seçme-seçilme hakkından mahrum ediyor.
Siyasetçiler o kadar içeriksiz, o kadar doldur-boşalt uzun konuşmalar yapıyorlar ki, gazeteciler bunlardan dişe dokunur bir şey çıkmayacağı varsayımıyla konuşmalarda-metinlerde önemli bir şeylerin olup olmadığını arama zahmetine katlanmıyorlar ve bu nedenle bazı büyük balıkları atlıyorlar. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in son açıklamalarındaki Hamas detayı buna mükemmel bir örnek teşkil etti.
MHP çözüme yönelen her siyasi aktör gibi bölgenin ve ülkenin gerçeklerini hesaba katan bir yerden konuşuyor... Kürtler ve Aleviler, bu ülkenin iki büyük 'öteki'si olarak değişimin anahtarını da ellerinde tutuyor. MHP, bu kez çözüm arayışının mimarı olmaya aday.
Üsküp, İstanbul’dan 61 yıl önce bir Osmanlı şehri oldu. 1912-13 Balkan harbine kadar da öyle kaldı.
Doğal olarak resmi dil ve çarşı dili Türkçe’ydi, elitleri...
Bahçeli’nin yeni süreci çıkartmaktaki iştiyakının esasında çıkarcı heveslerden ibaret olduğunu söyleyen ve bunun üzerinden yeni süreci anlamsızlaştıran bir aydın; Bahçeli’ye ve Erdoğan’a bakıp Kürt meselesini çözecek, vatanı uğruna her şeyden vazgeçmeye razı bir cengâver mi görmeyi planlıyor? Beştepe koridorlarında veya Çayyolu’nda bir konak bahçesinde yapılan planların icraata dökülmesiyle cin artık şişeden çıkmıştır. Öncelenmeyen, hedeflenmeyen, öngörülemeyen, istenmeyen birçok sonuç doğuracaktır. Bu noktadan sonra iktidar oyununa ortak olmayan kişilerin ve grupların yapabileceği en faydalı şey bu söylemleri ve eylemleri istismar etmektir.