Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağ ve aşırı sağ partiler zafer kazandı; Modi ise beklenildiği kadar büyük bir zafer elde edemedi. Müttefikleriyle ortak olarak iktidar oluyor ancak beklenen zafer gelmedi. Hintliler, Modi'nin Hindistan'ı Hinduların ülkesi yapma isteğine karşı muhalefete oy verdiler. İsrail'in Adalet Divanı'na gönderdiği hakim Barak istifa etti. Bu istifanın büyük bir önemi var. Saygın bir hukukçu olan hakim, soykırım kararı çıkacağını anladı ve İsrail'i temsilen soykırım değildir demek istemedi. İsrail, dört rehineyi kurtardıktan sonra ateşkes kararını kabul etmesi zorlaştı.
Seçimlerde 6 aday yarışacak. Reformist Pezeşkiyan ile muhafazakar adaylar Kalibaf ve Celili favori. Ama seçimlere ilgi düşük. Reisi’nin kazandığı son seçimlerde katılım oranı %48’di.
“Üç zihin problemi dediğim şey ne? Bir bilim dalına baktığımız zaman üç zihinin yan yana geldiğini ya da bir şekilde aralarında bir uyum sağlamak zorunda kalacaklarını düşünmek durumundayız. Birinci zihin dediğim şey o bilim dalının gelinen noktada, tarihsel noktada bir muhakeme çerçevesi var. Kanıksanmış, doğruluğuna yüzde yüz inanılmış olan bir zemin var. O zemini bir zihin gibi düşünmemiz mümkün. Yani sanki fizik dünyası bir zihin, bizatihi bir zihin ve bir sürü bilim adamı da o zihinin içinde dolanıyorlarmış gibi. Onun bir çerçevesi var. O çerçevenin dışına çıkmakta zorlanıyorlar insanlar baktıkları zaman hayata ve gerçekliğe. İkinci zihin…” Küçük Meseleler’in yeni bölümü şimdi Serbestiyet kanalında.
Anayasa Mahkemesi devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören kural ile Merkez Bankası başkanının görev süresini düzenleyen hükmün yürürlükten kaldırılmasını öngören kural, kamu hizmetlerine girme hakkını ilgilendirdiğinden bu hususların kanun hükmünde kararname ile düzenlenemeyeceğine hükmetti. İki düzenlemenin iptal sebebi bundan ibaret. Sonuç olarak Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası Başkanı yahut rektörlerle ilgili atama yetkileri bakımından bugün yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı bir değişiklik doğurmuyor.
31 Mart seçim yenilgisinin ve siyasette yumuşama arayışlarının değerlendirildiği AK Parti kampında, yenilgiyi ekonomiye bağlayanlarla, partinin ‘halktan kopuk’ politikalarına bağlayanlar karşı karşıya geldi. Söz alan bazı milletvekilleri, AK Parti Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’i eleştiri yağmuruna tuttu, değişim için MHP’nin de ikna edilmesi vurgulandı. Kongrenin 2025’e bırakıldığı AK Parti’de bazı partililer partinin halktan uzaklaşmasını “Beyaz Müslümanlar” kavramıyla anlattı: “Muhalefette halkın dilinden ve derdinden anlamayan Beyaz Türkler diyorduk, aynı hataya düştük. Şimdi ortalarda AK Parti zenginleri, halktan kopuk Beyaz Müslümanlar var. Bunu biz yarattık.”