GÜNÜN YAZILARI

Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat*

Bingöl Erdumlu, Türkiye’nin önde gelen radikal sol akımlarından Türkiye Halk Kurtuluş Partisi ve Cephesi’nin (THKP-C) az sayıdaki kurucularından biriydi. Hazırlığı birkaç yıl alan, nehir söyleşisi formundaki hatıratı, ölümünden bir süre sonra, Ekin Kitap’tan “Altıncı Süit: Bingöl Erdumlu Kitabı” adıyla yayınlandı. Bingöl Erdumlu’nun bu uzun röportaj hatıratında verdiği bilgiler ve yaptığı yorumlar, Türkiye siyasetinin ve sosyalist hareketinin halen tartışmakta olduğu bazı kritik olaylar bakımından son derece önem taşıyor.

Vatan kavramı nasıl doğdu?

Vatan kavramı, akrabalığın iskan olunan toprağa gömülmesiyle doğdu. Akrabalık kandan toprağa geçmek suretiyle vatan denilen şeyi mümkün kıldı. Bu yüzden toprağa akrabalık ilişkisi atfeden sözler (ana-vatan, baba-vatan) bu transferin duygusal kalıntılarıdır. Eskiden çadır anlamına gelen “yurt” kelimesi de tıpkı vatan kelimesi gibi günümüzde, eski anlamından boşanıp o yeni anlama büründü.

Kötü bir haberim var: Çiftçiler yaşlanıyor

Evet tarımla geçimini sağlayanlar yaşlanıyor ve gençler tarım yapmak istemiyor. Yaştan dolayı iş gücü kaybı demek bu. 2023 verileri de bunu doğruluyor. Sektörde kadınların yaş ortalaması 60.1, erkeklerin yaş ortalaması 57.7. Genel yaş ortalaması da 58.1. korkmamız gereken rakamlar bunlar. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar ortalama 58 yaşında demektir bu. Elbette gençler var, köyüne dönen de var ama iş gücü yaş ortalamasını değiştirmeyecek kadar azlar.

2024 Emmy Ödülleri: The Bear ve Succession yine kazandı. 53 kez aday gösterilip bir türlü ödül alamayan kim?

Emmy Ödülleri‘nde Succession ve The Bear ödülleri sildi süpürdü. 5 Emmy ödülü alan Netflix yapımı Beef dizisi de geceden mutlu ayrılan ekiplerin arasındaydı. Succession, The Bear ve Beef toplam 17 ödülü topladı. 6 sezonda tam 53 kez Emmy’ye aday gösterilen, Netflix dizisi Better Call Saul’un hala hiç Emmy almamış olmasıysa dizinin sevenlerini kızdırdı. The Bear ise aday gösterildiği her ödülü kazandı.
- Advertisement -

Mehtaplı gecelerde…

Aya “sert iniş” yapmak yahut ayı roketle vurmak, hatta “Aya Seyahat” tam 104 yıllık bir fikir. Lâkin bugün bile bazı hâlleri beni -hayretle- dumura uğratıyor. Mesela aya giden astronotumuzla attığımız ilk adımın, o adımı ayda 55 yıl önce atan insanlık için çok büyük olup da, şimdi öyle sayılmamasını anlıyorum elbette. Ama kalkıp 55 milyon dolara “ay yolcusu” olmanın bizim için “büyük” adım olmasına dumru aklımı erdiremiyorum. Biz dünyalı değil miyiz?

En Son Çıkanlar