Hilal Köylü / Ankara

“Rüşvet alan büyükelçileri görevden alacak, uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirenlere de hesabını soracağım”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Milletin Sesi' konseptiyle üçüncüsü Balıkesir'de düzenlenen mitingde konuştu: “Rüşvet alan büyükelçileri iktidar olduğumuzda derhal görevlerinden alacağım. Uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirenler de hesabını soracağım", "Artık Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Çerkes ayrımı yapmadan kucaklaşma zamanı! Ayrımcılık hiçbir ülkeye yarar getirmedi", "Devletin dini adaletse, adaleti yeniden getirmek zorundayız."

‘Darbe raporu’ tartışması iyice tuhaflaştı… Muhalefet, ‘sunulmadı’ diyen Şentop’u yalancılıkla suçluyor

15 Temmuz darbe girişimini araştırmak için mecliste kurulan komisyonun AKP’li Başkanı Reşat Petek’in, komisyon raporunun meclis başkanlığına teslim edilmesine karşın meclis genel kurulunda görüşülmediği açıklamasından sonra başlayan tartışma büyüyor. “Meclis başkanlığına rapor sunulmadı” diyen Meclis başkanı Şentop, komisyonun üyelerinin “yalancı ve iftiracı” tepkisiyle karşılaştı. Muhalefet, raporun yayınlanmasında ve FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasında ısrarlı.

Bakanlar ve kurum amirlerinin ‘ihraç’ yetkisi 25 Temmuz’dan sonra kalkıyor… Hükümet yetkiyi uzatmada neden isteksiz?

Hükümet, OHAL’in kaldırılmasından sonra bakanlar ve kurum amirlerine verilen kamudan ihraç yetkisinin süresini seçim öncesi uzatmak istemedi. Bu isteksizliğin kamuoyuna “FETÖ ile mücadele bitti” diye yansıtılmasından iktidar; “AKP bir yıl daha uzatmak istemiyor, çünkü iktidarı kaybettiğinde bu yetkinin muhalefetin elinde bürokrasiyi ‘temizleme’de bir araç haline gelmesinden korkuyor” diye yorumlanmasından da muhalefet rahatsız.

KYK borçlarına ilk faiz uygulamasını Refahyol hükümeti getirmişti; sistem 400 bin öğrenciyi icralık etti

Öğrenim kredilerine 1996’dan önce faiz işletilmiyordu; o yıl Refahyol hükümeti faiz kararı aldı ve enflasyon kredi borçlarına daha az yansısın diye ölçü olarak TÜFE’yi değil ÜFE’yi belirledi; çünkü kriz dönemleri dışında ÜFE gerçekten de TÜFE’den daha düşük oluyor. Fakat bugün olduğu gibi kriz dönemlerinde ÜFE, TÜFE’den çok daha büyük oluyor ve kredi borçlarını ödemek çok zorlaşıyor. Muhalefetin hesaplamalarına göre kredi borcunu ödeyemediği için icralık olan öğrencilerin sayısı 400 bini aşmış durumda.

Siyasetin bayram küskünleri

Ankara siyasetinin gelenekselleşen bayramlaşma ziyaretleri yine partiler arasındaki gerilime sahne olacak. İyi Parti’ye kongre daveti yollamayan HDP, bu partiyi bayram ziyareti programına da almadı. İyi Parti’yle MHP de bayramlaşmayacak. MHP’nin bayramlaşacağı partiler arasında Muharrem İnce’nin genel başkanlığını yaptığı Memleket Partisi ile Mustafa Sarıgül’ün başkanlığını yaptığı Türkiye Değişim Partisi de yer alıyor. AKP’nin bayramlaşmayacağı partiler HDP, DEVA, Gelecek ve Zafer.

HDP’ye göre Demirtaş’la “ayrı gayrı” yok: “HDP’nin zaten empati kurma, Türkiye’nin her tarafına ulaşma sorumluluğu var”

Selahattin Demirtaş’tan HDP’ye hemen 5. Olağan Kongre sonrasında gelen “İğneyi kendimize” başlıklı tavsiye ve eleştiri nitelikli yazıya HDP yönetimi pozitif bakıyor. HDP yönetimi, Erdoğan karşısında cumhurbaşkanlığı için ortak aday fikrinin desteklenmesi görüşünden uzaklaşılmamasını isteyen Demirtaş’ın aslında kendileri ile aynı görüşü dile getirdiğini söylüyor. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Diyaloğa kapıları kapatmadık. Ama altılı masadan bir ileri adım gelmedikçe 31 Mart yerel seçimlerindeki gibi hareket etmeyeceğiz” diyor.

Altılı masa kurumsal iletişim komisyonu kuruluyor

Çalışmaların kamuoyuna etkili biçimde anlatılamadığı eleştirilerinden kurtulamayan altılı masa, kamuoyuyla iletişimini güçlendirecek stratejilerin belirlenmesi için yeni bir komisyon kurma kararı aldı. Altı partinin iletişim sorumlularından oluşacak komisyon çalışmaya başladığında altılı masayla ilgili her türlü bilgi, rapor ve analizlerin yanı sıra basın duyuruları da tek elden kamuoyuyla paylaşılacak. Kurumsal iletişim komisyonunun hedefi; masanın birliktelik imajını kamuoyunda yaygınlaştırıp, yerleştirmek.

Altılı masadan dikkat çeken dış politika eleştirileri: Üçlü mutabakat İsveç ve Finlandiya’yı bağlamıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya ile imzalanan üçlü mutabakatı “diplomatik zafer” olarak tanımlaması altılı masanın beşinci toplantısında tüm ayrıntılarıyla ele alındı. Masada, üçlü mutabakatta İsveç ve Finlandiya’yı bağlayıcı hiçbir hükmün olmadığının halka daha açık olarak anlatılması kararı alındı. Altılı masa, İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’nin istediği terör suçlularını iade etmemesi durumunda bunun sorumlusunun Cumhurbaşkanı Erdoğan olacağında hemfikir.

İZLENİM | “Biz HDP’liyiz, parti yönetimi ne derse onu yapacağız”

HDP’nin 5.olağan kongresi “Çözüm biziz, sözümüz var” sloganıyla Ankara’da yapıldı. Balıkesir’den kongreye gönderilen zeytin dalı, HDP’nin barış için sürdüreceği mücadelenin simgesi sayıldı. Kapatılma riskine karşı her türlü hazırlığını yapan HDP, yaklaşan seçimler öncesi özellikle Kürt sorununun çözümü için en çok muhalefetle diyalog kurmak istiyor. Altılı masa HDP’yle diyaloğu geciktirirse HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmasını önleyemeyecek. İşte o zaman “Erdoğan cumhurbaşkanı olamaz, olmamalı” diyen HDP’liler de üzülecek.

HDP Kongresi | HDP’den 30 kişilik danışma kurulu: Ali Bayramoğlu, Rıza Türmen, Levent Köker, Hasan Cemal, Mehmet Altan…

HDP, 5. Olağan Kongresi’ni “Çözüm biziz, sözümüz var” sloganıyla Ankara’da yapıyor. Katılımcı sayısının 100 bini bulması beklenen kongre öncesinde Ankara Spor Salonu’nun etrafındaki polis kontrol noktaları artırıldı. HDP, 30 kişiden oluşan yeni Danışma Kurulu'nu belirledi. Danışma Kurulu'nda Ali Bayramoğlu, Rıza Türmen, Levent Köker, Hasan Cemal, Mehmet Altan, Tarık Ziya Ekinci, Ahmet Türk, Akın Birdal, Sırrı Süreyya Önder, Sırrı Sakık gibi isimler yer alıyor. 797 geçerli oyun kullanıldığı kongrenin sonunda Buldan ve Sancar yeniden Eş Genel Başkanlığa seçildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise HDP 5. Olağan Kongresi'nde terör propagandası yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlattı. 4 kişi gözaltına alınırken, diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

Altılı masada yeni iletişim stratejisi: Beşinci buluşma öğle yemeği formatında

Altı muhalefet partisi liderinin 3 Temmuz Pazar günkü buluşması akşam yemeğinden öğle yemeğine alındı. Akşamki buluşmalar sonrası yapılan açıklamaların kamuoyuna geç yansıdığını düşünen liderlerin 3 Temmuz randevusu İyi Parti genel merkezinde saat 14.00’te gerçekleşecek. Buluşmadan cumhurbaşkanlığı adaylığı ya da seçim ittifakı konusunda karar çıkması beklenmese de, siyaset kulislerinde liderlerin bu konuda yeni değerlendirmeler yapabileceği konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığına İyi Parti’deki temkinli yaklaşım dikkat çekiyor.

HDP 3. yolu açıyor: “Çözüm biziz, sözümüz var”

HDP, iktidarın da muhalefetin de Kürt oylarının nasıl şekilleneceğini merak ettiği bir süreçte 5. Olağan Kongresi’ni 3 Temmuz Pazar günü Ankara’da topluyor. 100 bin kişilik geniş bir katılımın hedeflendiği kongrenin temel sloganı: “Çözüm biziz, sözümüz var…” Kongrede, sadece Kürt sorunu için değil Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü için HDP’nin anahtar parti olduğu iddiası bir kez daha dile getirilecek. Mesajlar hem iktidara hem de altılı masaya: HDP’yle görüşmeden, müzakere etmeden kimse başarıya ulaşamaz. Türkiye iki kutba da mecbur değil. HDP 3. bir yol olacaktır. Erdoğan taklidi hiçbir cumhurbaşkanı adayı desteklenemez. HDP kendi adayını çıkarmaktan geri durmayacak.

KULİS | Kılıçdaroğlu altılı masanın nabzını yoklama planı yapıyor: “Sorumluluk alabilirim; siz de isterseniz”

CHP lideri Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığı için altılı masadaki liderlerden “destek sözü” duymak istiyor. Altılı masanın 3 Temmuz’daki buluşmasında liderlere sorumluluk almaya hazır olduğunu duyurup nabız yoklayacağı söylenen Kılıçdaroğlu’nun cebinde muhalefetin her durumda Erdoğan’ı geçeceğini gösteren bir anket de var.

İktidar şimdi de YSK başkanı ve üyelerinin görev süresini uzatmak istiyor, muhalefet teyakkuzda

İktidarın YSK başkanı ile üyelerinin görev sürelerini uzatma çabasına karşı muhalefet ve hukukçular ayakta. Bu çabayı, seçim güvenliğini sarsmaya dönük yeni bir adım olarak gören muhalefet, YSK eliyle yapılması muhtemel operasyonlara karşı hazırlıklarını artırdı. İktidara, “Türkiye’de başka yüksek yargıç mı yok” sorusunu yönelten hukukçulara göre ise seçim kanunundaki değişikliklerden sonra gelen yargı atamaları ve nihayet YSK’nın başkan dahil üye yapısını koruma planları; ülkede ‘yasa dışı bir seçim ortamı’ yaratılacağının habercisi.

“Melek oğlunu aldı, susacak sanmayın: Hukuksuzluk sürdükçe ben de susmayacağım”

Darbeye teşebbüsten tutuklanan ve altı yıldır cezaevinde olan askeri okul öğrencisi oğluna Yargıtay’dan çıkan tahliye kararıyla kavuşan anne Melek Çetinkaya ‘buruk mutluluk’ yaşıyor. Oğluna kavuştuğuna inanmakta halen güçlük çektiğini anlatan Çetinkaya şimdi tüm askeri okul öğrencilerinin tahliye edilmesi için daha geniş çaplı eylemlere hazırlanıyor. Anne Çetinkaya Serbestiyet’e konuştu: “Adalet yerini bulmadı. Hapiste halen yüzlerce çocuk var. Ankara’ya döndüğümde yeniden eylemlere başlayacağım. Hukuksuzluk sürdükçe ben de susmayacağım."

Emniyet’in kırmızı listesinde bir milletvekili: Mustafa Yeneroğlu

Emniyet, Ankara’da Somalililerin işlettiği Saab Cafe’ye yapılan baskılara itiraz eden DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu’nu düşman ilan etti. Yeneroğlu için “Teşkilatımıza yönelik düşmanlığı herkesçe bilinen milletvekili” diyen Emniyet’teki Yeneroğlu dosyası kabarık: İşkenceyle mücadele ediyor, terör ve suç örgütleriyle mücadelenin hukukiliğini sorguluyor, göçmenlerin haklarını savunuyor, OHAL mağdurları için hukuk istiyor.

Bir değil iki değil, onlardan çok var: Siyasetin ‘stand-up’çıları

Yaklaşan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde tek kişilik dev kadro performansı sergileyen siyasetçi sayısı her geçen gün artıyor. Onların partileri değil, kendileri önde. Tek kişilik bir orta oyunu, yaygın kullanımıyla “stand-up” onlarınki. Birleşip iktidara daha büyük bir meydan okuma sergileyebilecekleri de söyleniyor ama gelin tek kişilik performanslarına biraz yakından bakalım.

Kılıçdaroğlu’nun öfkesi CHP kulislerinde nasıl yankılandı? Özer Sencar, Bekir Ağırdır, Levent Gültekin, Ateş İlyas Başsoy ve diğerleri…

Kılıçdaroğlu’nun öfkesi bir günlük kızgınlıktan ibaret değil. CHP kurmaylarına göre son altı aydır “cumhurbaşkanlığını kazanamaz” algısını yaymak için Kılıçdaroğlu’na karşı “büyük taarruz” yürütülüyor. Ateş İlyas Başsoy’un “Ergen muhalefeti” yazısı, Özer Sencar’ın son anketleri bardağı taşıran damlalar oldu. AKP geriledikçe Kılıçdaroğlu’na karşı taarruzun büyüdüğünün konuşulduğu kulislere göre Kılıçdaroğlu, kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığını sorgulayarak kafaları kurcalamaya çalışanlara dünkü çıkışıyla “Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kazanacağı garanti olduktan sonra kimse sulanmasın. Aday benim” mesajı veriyor.

DEVA’dan 10. eylem planı, hukuk devleti yolunda adil yargı: “Adil yargı için en büyük adım iktidar değişikliği”

DEVA lideri Ali Babacan, partisinin 10. eylem planı olan “Hukuk devleti yolunda adil yargı eylem planı”nı açıkladı. En büyük ideallerinin Türkiye’yi gerçek bir hukuk devletine dönüştürmek olduğunu anlatan Babacan, yargı kurumlarındaki kayırmacılık ve kadrolaşmaya, insanların haksız yere tutuklanmasına, yargı kurumları üzerindeki siyasi baskıya son vereceklerini söyledi. Babacan, “Adil bir yargı için en büyük adım iktidar değişikliği olacak” dedi.

Altılı masa, ekonomiyi kurtarma raporunu açıkladı

Altılı masanın kurduğu ‘kurumsal reformlar komisyonu’ ilk raporunu açıkladı. Hükümetin ekonomiyi kurtarmak için ‘safsata dolu’ adımlar attığından ve bu adımların Türkiye’yi çıkmaza sürüklediğinden yakınan komisyon devlet yönetiminde liyakatin hâkim kılınacağını söyledi ve hedeflerini açıkladı. Hedefler arasında, kamuoyunda 128 milyar dolar olarak bilinen, Merkez Bankası rezervlerinin dolambaçlı yoldan satışına ilişkin işlemlerin idari ve hukuki denetimi de var. Komisyon, siyasi ve toplumsal muhalefetten yükselen “sandığı getirsinler ve gitsinler” çağrısına hükümetin acil yanıt vermesini istiyor.

YÖK’te “tuhaf” istifalar

YÖK’te arkası kesilmeyen istifalar yüzünden iktidarla muhalefet birbirine girdi. 6 YÖK üyesinin görevden alınmasının ardından iki YÖK başkanvekili Rahmi Er ve Safa Kapıcıoğlu da görevlerinden istifa etti. Meclise verdikleri soru önergelerine yanıt alamasalar da, istifaların nedenini öğrenmeye çalışan CHP’lilerin bir iddiaları var: “YÖK, AKP çizgisini aşıp tamamen tarikatlara bağlandı...” AKP’lilerin bu iddiaya yanıtı siyaset kulislerine “İşimize karışmayın, gerekeni yapacağız” diye yansıdı.

Altılı masadan seçim güvenliği güvencesi: Gerektiğinde sandıkların üstüne oturacağız

Muhalefeti birleştiren altılı masa, seçim güvenliğini sağlamaya dönük önlemler paketini kamuoyuyla paylaştı. Adreste olmadığı halde seçmen listesinde görünen kişiler, mühürsüz oy pusulalarının geçersiz sayılması, iktidarın isteğiyle seçim tekrarına gidilmesi gibi hile ve ihlallerin bir kez daha yaşanmaması için ortak çalışacak altı muhalefet partisi; seçim günü yaşanacak olası olağanüstü durumlara da hazır olduğunu duyurdu: Gerektiğinde sandıkların üstüne oturacağız.

Hüseyin Çelik, Voltaire’i ve Hilfu’l Fudul’u hatırlatıyor

Yargıtay’ın Kaftancıoğlu hakkındaki hapis cezasını onaylamasını “yanlış” bulduğunu Twitter hesabından duyuran AKP’li eski bakan Hüseyin Çelik, neden böyle düşündüğünü Serbestiyet’e anlattı: “İnsanları siyasetten yasaklamakla onların önünü kesemiyorsunuz. Yargı hiçbir gücün tetikçiliğini yapmamalı, salt olarak hukukun gereğini yapmalıdır. Karşı tarafın düşünce özgürlüğünü savunmamız için sadece Voltaire’i örnek almamız gerekmiyor, İslam’daki Hilfu’l Fudul, peygamberimiz en büyük örnektir.”

Soylu’nun yeni iddiaları ‘telekulak’ algısı yarattı. Muhalefet: “CHP’deki haberci kuşlar kim? Yalancıktan kuşlar?”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, altılı masanın, parlamenter sisteme geçiş mutabakatını bir Avrupa ülkesinin büyükelçisine düzelttirdiğine ilişkin iddiasını daha ileriye taşırken akıllara telekulak skandallarını getirdi. Bakanlık, Soylu’nun konuşmasında küçük bir düzeltme yaptı ancak muhalefetin Soylu’ya tepkisi alaycı isyana dönüştü: CHP’deki haberci kuşlar kim? Yalancı kuşlar olmasın onlar?

RÖPORTAJ | Tarhan Erdem: “İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı için dilekçe verdi”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi, cumhurbaşkanlığı adaylığı ve profiliyle ilgili tartışmaları daha da büyüttü. Siyasetçi ve araştırmacı Tarhan Erdem, İmamoğlu’nun “Gündemimde adaylık yok” sözlerini aslında genel başkan Kılıçdaroğlu üzerinde kurduğu “büyük baskının dışa vurumu” olarak görüyor: "Türkiye’de parti içi demokrasi yok. Her şeye genel başkan karar verir. Cumhurbaşkanı adaylığına da Kılıçdaroğlu karar verecek. İmamoğlu da, memleketine gidip adaylığını ilan etti. Genel merkeze bir dilekçe yolladı aslında ordaki sözleriyle. Adaylığı için parti merkezine başvurmuş oldu. Benim gördüğüm altılı masanın adayı cumhurbaşkanlığını kazanacak. Kılıçdaroğlu’nun işi şimdi daha da zorlaştı."

Demirtaş cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? Avukatı Karaman: “Siyasi yasaklı, hukuken aday olma şansı yok”

HDP’nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olabileceğine ilişkin senaryolar hukuki temelden yoksun. Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman, Demirtaş’ın siyasi yasaklı bir tutuklu olduğunu hatırlatıyor: “Cezası infaz edildi ama infaz edilmesi yetmiyor. Cumhurbaşkanlığına aday olabilmesi için siyasi yasağının kalkması gerekiyor. Anayasa Mahkemesi’ne bu yönde yaptığımız başvuruya henüz yanıt alamadık. Demirtaş’ın hukuken aday olma şansı şimdilik yok…” Avukat Turgut Kazan ve hukukçu Adem Sözüer de aynı kanaatte.

İmamoğlu adaylıktan vazgeçmedi, Kılıçdaroğlu patladı: “Yolumdan çekilin”

Kılıçdaroğlu’nun “Ya bana katılın ya da yolumdan çekilin” mesajının adresi cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçtiğini açıkça ilan etmeyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Artık net bir biçimde ortaya çıkan gerilimin en çok Kılıçdaroğlu’nu zorlayacağı açık. Bunu da meclisteki konuşmasından sonra “yol arkadaşları”ndan kastının “vatanına bağlı herkes” olduğunu söylemesinden; cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan ettiği şeklindeki yorumlara da “Hayır, hayır” diye kaçamak yanıtlar vermesinden anlıyoruz.

Altılı masa ekonomi ağırlıklı mitinglere hazırlanıyor

Her partiden ikişer ekonomi kurmayının katılımıyla oluşturulacak ekonomi komisyonu, Türkiye’ye enflasyonda son 20 yılın zirvesini yaşatan politikaları ve uygulamaları belirleyip, liderlere sunacak. Liderler de çözüm önerilerini hem siyasi toplantılarda hem de miting alanlarında gündeme taşıyacak.

RÖPORTAJ | “Kürt-Türk, Alevi-Sünni, seküler-İslamcı gibi alanların içine yeni ve derin bir kırılma Suriyeliler üzerinden gelecek gibi görünüyor”

Göç uzmanı Prof. Murat Erdoğan: “Mevcut durum çok ciddiye alınıp üstünde çalışılmazsa Türkiye’nin kendi içindeki sosyolojik kırılmalarına büyük bir kırılma daha eklenecek. Suriyelilerin de kendi milliyetçiliklerini üretme süreci yaşanıyor şu an. Gelinen nokta vahim nokta ve bunun iyileşeceğine dair umudum yok. Bu artık ciddi bir siyasi pasta. Muhalefet de, hükümet de bunu sömürecek.”

Saadet kurmayları, “Karamollaoğlu üçüncü ittifak derken Gelecek-DEVA-Saadet’i kast etti” yorumlarını değerlendirdi: “Çok da yanlış değil”

Altılı masa ortak cumhurbaşkanı adayı belirlemenin yanında parlamentoda yüksek temsil için de birlikte formül üretmek istiyor. Saadet yönetimi, siyaset kulislerindeki, “Karamollaoğlu üçüncü ittifaktan söz ederken hem yüzde 7’lik seçim barajı aşmak hem de parlamentoda daha çok milletvekili çıkarmak için Gelecek, DEVA ve Saadet’in birlikte hareket etmesini istiyor” yönündeki değerlendirmeleri çok da yanlış bulmuyor. 24 Nisan’daki buluşmada formüller üzerine konuşulması bekleniyor.